“2022 yolunda ilk adımı atmak istiyoruz”
Güneş, Hollanda ile bugün Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yapılacak karşılaşma öncesi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını önlemleri kapsamında çevrim içi gerçekleştirilen basın toplantısında, milli futbolcu Burak Yılmaz ile birlikte açıklamalarda bulundu.
Hollanda karşılaşmasının önemine değinen tecrübeli teknik adam, “Futbolda en üst düzey organizasyon olan Dünya Kupası için bir yola çıkacağız. İlk müsabakalarımızı paket düşünürsek, Hollanda, Norveç ve Letonya ile oynayacağız. İyi başlamak istiyoruz. İlk maçımızı son maçımız gibi oynayacağız. İlk iki takım, gruptaki en güçlü rakiplerimiz. Onlara karşı alacağımız sonuçlar yolumuzu avantajlı hale getirebilir.” ifadelerini kullandı.
Dünya Kupası Elemeleri’nin zorlu geçeceğini ancak bu zorluğu aşabilecek güçte olduklarını belirten Şenol Güneş, şöyle konuştu:
“Geçmişten bugüne gelene kadar, üst seviye organizasyonlara üst üste katılamadık. İlk defa böyle bir katılım şansımız var. Buna hazırlıklı olmak durumundayız. Koşulların en zorlu döneminden geçiyoruz, mazeretleri söylemenin bir anlamı yok. Eldeki şartlarda en iyisini yapmak için buradayız. Geçmişten tecrübelerimiz ve geleceğe ait beklentilerimiz var. Bu hayalleri daha önce ortaya koyduk. Ortak hayal yaptık. Güçlü bir rakiple oynayacağımızı biliyoruz. Oyun içindeki tüm güzellikleri sunmak istiyoruz. Fair-play duygusundan ayrılmadan güzel bir maç oynamak istiyoruz. Belki 1-2 oyuncuyu kamptan çıkarmak zorunda kalacağız. Sağlık açısından sıkıntıları olan oyuncularımız var. Onları da değerlendireceğiz.”
“Daha fazla yetenekli oyuncu üretmek durumundayız”
Güneş, kaleci tercihiyle ilgili gelen bir soruyu, “Bu zamana kadar oynadığı oyun itibarıyla takıma çok büyük katık yapan Mert (Günok) var. Aynı zamanda yetenekleriyle ön plana çıkan Uğurcan (Çakır) ve Altay (Bayındır) var. Arkalarında Gökhan (Akkan) var. Buna katılacak Ümit Mili Takım’da kalecilerimiz var. Kalecilerimizden memnunuz. Önemli olan müsabakada görev alan arkadaşımızın en iyisini ortaya koymasıdır. Onun için de yarın kararımızı vereceğiz.” şeklinde yanıtladı.
Türk futbolundaki sorunlara rağmen geçmişte Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası’na katılmanın önemine değinen deneyimli teknik adam, “Bunu sürekli hale getirmek için daha fazla yetenekli oyuncu üretmek durumundayız. Sadece yarışmayı düşünen, hazırı kullanan bir yapımız olduğu için sıkıntılarımız var. Bunu aşacak gücümüz var. Yeni bir vizyon çizmek istiyoruz. Şu anda sportif başarıya ihtiyaç var. Odaklandığımız nokta önümüzdeki 3 maç, özellikle ilk maç. Şu andan itibaren Hollanda maçını yaşamak istiyoruz. Çünkü süremiz çok kısa ve bir hafta içinde üç maç yapacağız. Ufak tefek sorunlar, dikkat dağınıklıkları var. Bunlar da çok normal. Onları çözmek durumundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Cenk fiziksel olarak biraz geride”
Forvet oyuncularının durumuyla ilgili bilgi veren Şenol Güneş, “Burak (Yılmaz) sağlık olarak daha iyi durumda. Cenk (Tosun) yaklaşık 1 haftadır idmana çıkıyor. Onun dışında Kenan (Karaman) var. Onun sağlık sıkıntısı yok. Enes (Ünal) de zaman zaman takımında oynadı, büyük maçlarda çok daha iyi oynadı. Son müsabakada gol atarak geldi. Elimizdeki oyuncular içinden en iyisini kullanacağız. Cenk, sakatlıktan sonra az çalışabildiği için, fiziksel olarak biraz geride. ‘Sakatlık olur mu?’ diye durumuna bakacağız.” açıklamasında bulundu.
Şenol Güneş, 2022 Dünya Kupası yolunda kafasındaki takımı ise şu sözlerle anlattı:
“2022’ye katılmak çok önemli. Sahada ezik olmayan ama havaya da girmeyen, futbolun gereklerini doğru yapan, hücumda ve savunmada olan, savaşan, vazgeçmeyen, oyun güzelliğini keyif alarak ortaya koyan, bunu da rakibe kabul ettiren, taraftara da geçirebilen bir takım olmak istiyoruz. Bu duygularla sahaya çıkıp en iyisini yapacağız. Tabii iyi sonuç da istiyoruz. Bunları yaptığımızda 2022 yolunun açılacağını düşünüyoruz. 2002’de de böyle başlamıştık. Hep sabrın çok önemli olduğunu anlattık. Yine aynı şeyi söyleyeceğiz. Dünya çapında bir takım olmak, dünya çapında oyuncular ortaya çıkarmak, Türk futbolunu gösterebilmek yarışmalarda oluyor. Bu yarışmalarda bıraktığınız izler, gelecek nesillerin önünü açacaktır. Birbirimize güvenle sportif başarıyı sürdürülebilir hale getirdiğimizde, bunun yansımalarının ülkeye katkı olarak döneceğini düşünüyoruz. 2002’de bu başarıyı yatırıma ve üretime tam olarak dönüştüremedik. İki yıldır buradayım ama bazı şeyleri hayata geçirmekte zorlanıyoruz. Sistem önümüzü tıkıyor. Sistemdeki mazeretleri kendimize bir silah edinirsek, bu doğru olmaz. Onları da kabul edeceğiz, çözüm odaklı iş yapacağız. O mazeretleri yaptıklarımızla düzeltebiliriz.”
Hollanda’nın yüz ölçümü olarak küçük ancak futbolcu üretimi olarak örnek bir ülke olduğunun altını çizen Güneş, onların bu yöndeki başarısından da ilham alınabileceğini dile getirdi.
Deneyimli teknik adam, son olarak yarın 5. ölüm yıldönümü olan Hollanda futbolunun efsane ismi Johan Cruyff ile ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
“Cruyff’un kitabını okudum. Ben de hayatımı yazsam, aşağı yukarı aynı olur. Benzer hadiseler, olumlu, olumsuz koşullar, arkadaşlık ilişkileri, beklentiler, kıskançlıklar, zorluklar, başarının getirdiği doğrular ve hatalar ama bir farlılık da var. Cruyff iyi bir oyuncu olarak çıktı, dünya çapında isim oldu. Çok beğendiğim bir oyun tarzı vardı. Tek başına fark yaratan işler yapan ve takım oyuncusu olan bir isimdi. Karakteri ve genel kültürünü futbola yansıtan bir oyuncuydu. İspanya’ya gittikten sonra da dünya futbolunda yeni oyuncuların ve yeni futbol trendlerinin ortaya çıkmasında ön ayak oldu. Saygı değer bir oyuncu. Rahmetle anıyorum. Hollanda küçük bir ülke, arazi çok küçük, arazinin çok iyi kullanılması gerekiyor. Bu da bir kentsel dönüşüm, mimari düzenleme gerektiriyor. Onu iyi yaptıklarını düşünüyorum. Aynı düzenlemenin futbola da nasıl katkı yaptığını görüyorum. Teknik, çabuk, yaratıcı oyuncuları çıkaran bir ülke olmasını, ülkenin fiziksel yapısına da bağlıyorum. Trabzon’dan da öyle bir örnek verebilirim. Doğa şartları, çıkan oyunculara çok güzel etki yapabiliyor. Biz de bundan alıntı yapabiliriz. Futbol sanıldığı kadar basit değil. Basit görünür ama basiti yapmak çok daha basit düşünceyi gerektiriyor. Biz karmaşa içinde boğulup gidiyoruz.”