Yusuf Yazıcı: EURO 2020’yi iple çekiyorum
Yusuf Yazıcı, bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını önlemleri kapsamında video konferans yöntemiyle çevrim içi olarak düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi Spor Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu.
Küçüklüğümden beri hayallerini kağıtlara yazdığını anlatan 23 yaşındaki milli futbolcu, “Bir sıkıntı çıktığında, problemle karşılaştığımda o kağıda bakıp kendime çekidüzen veririm. Hala yazıyorum. Bu Avrupa Şampiyonası için de bir hayal yazdım.” diye konuştu.
A Milli Takım’da güzel bir arkadaşlık olduğunu aktaran Yusuf, “Öncelikle zevk alalım. İnsanlar salgından dolayı zevk almayı çok özledi. Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi temsil edeceğiz. En büyük duam oynayacağımız maçlarda taraftarlarımız da bizimle olsun, o atmosferi ve mutluluğu bizimle paylaşsın. Şampiyonayı iple çekiyorum. Çok güzel bir arkadaşlığımız, güzel bir ekibimiz, tatlı bir hocamız var. Bu ekip birleştiği zaman güzel bir aile oluyor. Yaklaşık 3 ay aradan sonra kampımız var. O kampı iple çekiyoruz. Önümüzde çok güzel bir turnuva var. Güzel işlere imza atacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum”
Milli futbolcu, yaşanan koronavirüs salgınında mücadele eden sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
Yakın zamanda koronavirüsü atlatan Yusuf, hastalık süreciyle ilgili, “Sağlık Bakanlığımız bu durumu çok iyi yönetiyor. Bu salgın tüm dünyadaki insanları etkiledi. Ben de tatileyken yakalandım. Çok ciddi bir durum. Sağlıkçılarımızdan Allah razı olsun. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Onlara teşekkür ediyorum. Onlar ne söylüyorsa yapmamız gerekiyor. Sırt ve baş ağrısı, hafif ateş, halsizlik oldu. Hep uyumak istedim. Şimdi sağlığım yerinde. 10-12 günlük sıkıntılı bir süreçti. Yeniden Fransa’ya döndüm ve takımla çalışmalarıma başladım.” şeklinde görüş belirtti.
“Dünya şampiyonluğu, ufkumuzu açtı”
Yusuf Yazıcı, Trabzon Erdoğdu Lisesi ile 2015’te dünya şampiyonu olmalarının takımdaki herkesin ufkunu açtığını söyledi.
Dünya şampiyonluğunun kariyerine etkisini değerlendiren Yusuf, şunları kaydetti:
“O turnuva bütün takımdaki oyuncuların ve teknik ekibin ufkunu açtı. Dünyaya kafa tutabileceğimizi, onları yenebileceğimizi ve onlardan eksiğimizin değil fazlamızın olduğunu ilk defa o turnuvada gördüm. Hayatım boyunca unutamayacağım duygular içeriyor. O anları unutamam. Hayatımda ilk kez öyle güzel duyguları orada hissettim. O dönemlerde en büyük hayalim önce Trabzonspor sonra da milli takım forması giymekti. Kendi kendime, ‘Milli takımda oynadıktan sonra böyle kupaları kazandığımda nasıl olur.’ diye sordum. Çünkü o kupayı kazandığımda ne yapacağımı bilemedim. Milli takımla kupa kazandığımda ne yapacağımı merakla bekliyorum.”
“Küçüklüğümden beri kendimi geliştirmeyi hep sevdim”
Genç orta saha oyuncusu, küçüklüğünden beri kendisini kişisel gelişim açısından hep ileri taşımak istediğini dile getirdi.
Kişisel gelişim kitaplarını çok okuduğunu anlatan Yusuf, “Küçüklüğümden beri kendimi geliştirmeyi hep sevdim. 15-16 yaşlarında çok kişisel gelişim kitabı okudum. Onların bana hayatımda çok büyük katkıları oldu. Profesyonel hayata geçtiğimde kendime bir ekip kurmam gerektiğini düşündüm. Hep sistematik olmayı seviyorum. Ne kadar yatırım yaparsam hayallerime o kadar yaklaştığımı düşünürüm. Danışmanım, mentorum, kişisel gelişim danışmanım, sosyal sorumluluk danışmanım var. Yaklaşık 5 yıldır çalıştığım spor psikoloğum var. Yıllardır birlikte olduğum sporcu temsilcim var. Şu anda ailemi genişletiyorum. Daha iyi uyuyabilmek ve daha iyi dinlenebilmek için uyku koçu ile çalışıyorum. Sakatlıktan sonra kişisel antrenör, koşu antrenörü, fitness antrenörü ile çalışmaya başladım. Ben çalışmanın sihrine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Yusuf Yazıcı, sokakta mahalle maçı yapan çocuklara örnek olmak istediğini, onların gol sevincini kendisi gibi yapmasını hayal ettiğini aktararak, şöyle konuştu:
“Çocukluğumdan beri çok fazla hayalim oldu. Futbolcu olmayı çok istedim ancak sadece futbolcu olmayı istemedim. Her anlamda kendini geliştiren, entelektüel seviyesi yüksek ve iyi bir vizyona sahip bir sporcu olmayı istedim. Şu an daha yolun başındayım. Gideceğim çok uzun yol var. Bu topraklarda büyüyen çocukların, dünyada ülkesini en iyi şekilde temsil etmesi için elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışacağım. Hep, ‘Neden ben hepsinden daha iyi olmayayım, dünyanın en iyi sporcusu olmayayım ve onlarla aynı sırada olmayayım?’ diye düşünüyorum. Daha bir şey başarmadım. Sadece kendimi geliştiriyorum. Sokakta 9-10 yaşındaki çocuklar mahalle maçı yaparken hep yabancı futbolcu olmak istemiştir. Gelecekte çocukların, ‘Yusuf Yazıcı gibi olmak istiyorum.’ demesini istiyorum. Neden Yusuf Yazıcı olmasınlar? Mahalle maçlarında gol atınca benim gibi gol sevinci yapmalarını çok isterim. Hayalim bu.”