Karşılaşmanın son anlarında Bakasetas ile Valencia arasında yaşanan pozisyonun penaltı ve sarı kart olduğunu ifade eden Ahmet Ağaoğlu, “Yaşar Kemal Uğurlu’un kendisiyle geçen seneden bu yana çok sıkıntılı maçlar oynuyoruz. Geçen sene oynadığımız bir Denizlispor maçı var. Süper Kupa finalinde de kendisiyle sıkıntılı oynadık. FIFA kokartını layık görmüşler. Gerçekten bu kadar yetenekli hakemse bizim maçımızın haricinde hangi maçlara istiyorlarsa versinler.
İyi oynamadığımızı düşünüyorum ama hiçbir şekilde hakem maçın önüne geçmemeli. Ben iyi ya da kötü oynarım, o benim çözmem gereken bir sorun. Ama Bakasetas’a yapılan hareketi uzaydan inceleseniz çok net şekilde sarı kart ve penaltı. Ekuban’ın bir pozisyonu var. Ekuban’a 5’inci dakikada ilk hareketinde sarı kart gösteriyorsun. Birilerine göre iyi hakem olabilir, birileri için uğurlu hakem olabilir, gözbebeği, yükselen yıldız olabilir. O yıldız bizim maçlarımız dışında nerede yükseliyorsa yükselsin, kime uğurlu geliyorsa gitsin onların maçını yönetsin.
Geçen yıldan beri Yaşar Kemal Uğurlu’dan çekmediğimiz kalmadı. Zaman zaman ‘benim vermiş olduğum kararlarda hiçbir art niyet yok, her insan gibi ben de hata yapabilirim’ gibi ifadeler kullanmış. Bu kadar hatayı üst üste bizim maçlarda yapıyorsan ya kendini eğiteceksin ya da bu işi bırakacaksın. Yapamıyorsun anlamına gelir.
Hakem hiçbir şekilde bu maçın önüne geçmemeliydi ama maalesef geçti. Kötü oyun ama bizim çözmemiz gereken bir problem. Biz kendi problemlerimizi çözeriz ama hakem kararlarının tartışıldığı, konuşulduğu bir maçta olmuyor. Burada herkes emek veriyor, herkesin bir gayreti var. Hatalar, bize ait olan hatalar. Bunların sorumlusu biziz. Ama böylesine önemli bir maçta, bu kadar bariz hatalar yapan hakemin vermiş olduğu kararları da masumane hatalar olarak değerlendirmek de, kimse kusura bakmasın ama saflığın önüne geçer” diye konuştu.
“Kaybedilen bir maçla yarışın gerisinde kaldık diye düşünmek pek doğru bir bakış açısı olmaz”
Bir maçta yaşanan kayıpla yarışın gerisinde kaldık diye düşünmenin doğru olmayacağını belirten Ağaoğlu, “7 haftalık, 8 haftalık seri bir anlam ifade etmiyor. Bir maçta puan kaybedersiniz, sonrasında sıfırdan başlarsınız. İyi giden bir grafiğimiz vardı. İyi puanlar da topladık. Yarışın içine girdiğimizi de söyleyebilirim.
Kaybedilen bir maçla, 3 puanla biz bu yarışın gerisinde kaldık diye düşünmek pek doğru bir bakış açısı olmaz. Önümüzde Kasımpaşa maçı var. O maçı kazanmak, sonrasında Alanya maçı var. Yine maç maç ama bugün oynadığımızdan daha iyi oynamak zorundayız ki bunu yapabilecek gücümüz var. Bunu yapabilecek kalitedeki oyunculara, yetenekli ayaklara sahibiz. Karalar bağlamamak lazım. Dış faktörlerin de maçın sonucuna, neticesine etki etmemesi lazım. O da hoş bir şey değil. Uzun zamandır hakemlerle alakalı yorum yapmaktan, beyanat vermekten kaçındık. Kazandığımız maçlarda da hakem hataları vardı. Bunların bir şekilde izole edileceğini, eğitim olsun, değerlendirme olsun bunların düzeleceğine olan inancımızı da sonuna kadar muhafaza ettik.
Bireysel olarak bugün ben konuşuyorum, geçmişte başka bir kulüp başkanı konuştu. Hemen hemen her maç çıkışında bir kulüp başkanı, bir kulüp yöneticisi veya takımın hocası bireysel olarak bunu dile getiriyorlar. Ama değişen bir şey yok” dedi.
“Eğer sıkıntımız varsa bunun tepkisini hep birlikte koymamız lazım”
Hakemlerle ilgili bir tepki konulacaksa hep birlikte konulması, bireysel olarak gösterilen tepki yerine toplu olarak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan şunları kaydetti:
“Yönetimimiz göreve geleli, yanılmıyorsam 4 MHK değişti. Bu 4 değişikliğe rağmen, son 25, 30 senedir, ben beni bildim bileli bunlar konuşuluyorsa demek ki sıkıntı MHK’da değil. 4 MKH değişiyorsa ve biz hala aynı şeyleri konuşuyorsak o zaman yanlış çok farklı bir yerde. Biz sistemsel olan bir yanlışın üzerine gideceğimize burada bireysel olarak verilen kararlar, yine bireysel olarak eleştiriyoruz. Bu konuda çok iyi düşünmemiz lazım.
Bütün kulüp başkanları ve yöneticilerinin hatta Kulüpler Birliği’nin ki ben bunu orada da gündeme getirmiştim. Bireysel olarak yapılan açıklamalar ya da ortaya koyduğumuz tepkiler, hiçbir şeyi değiştirmiyor. Ben bugün burada bireysel olarak tepkiyi koyuyorum, maçın sonucundan dolayı Fenerbahçe gayet memnun. Yarın aynı şekilde Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın veya başka bir takımın başına geldiği zaman aynı şekilde onların da yöneticileri konuştuğunda, onlar aynı tepkiyi gösterdiklerinde, son 20 senedir değişen hiçbir şey yok.
O zaman gerçekten bir tepki koyacaksak, bu konuyla alakalı dürüstçe, eğer sıkıntımız varsa bunun tepkisini hep birlikte koymamız lazım. Eğer sistemde değişmesi gereken şeyler varsa ki kesinlikle var, o zaman birlikte hareket etmemiz lazım. Bireysel olarak ortaya konan tepkiler, maalesef hiçbir anlam ifade etmiyor.
Soru aslında şu; adalet mi istiyoruz, yoksa adaletsizlikten pay mı istiyoruz? Adaletsizlikten pay aldığımız zaman eğer sesimizi çıkarmıyor, sırtımızı dönüp gidiyorsak, o zaman bizde de büyük sıkıntı var demektir. Bunun içine belki ben de dahilim. Bazı hakem hocalarıyla, 3-4 hafta önce yapmış olduğumuz değerlendirmeler var. Lehimize ya da aleyhimize verilmiş hakemler kararlarıyla ilgili olarak, benim gördüğüm, anladığım kadarıyla işleyişten veya hakemlerin yapmış olduğu hatalardan veya hakemlerin vermiş olduğu tartışılabilir kararlardan hemen hemen herkes şikayetçi. Bunun içine MHK üyeleri de dahil.”
