Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 3 Mayıs 1918’de kulübe yaptığı ziyarete atfen 3 Mayıs’ın kuruluş günü kabul edildiği hatırlatıldı.
Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde düzenlenen törende başkan Ali Koç, yönetim kurulu ile kongre üyeleri, amatör şubelerin yöneticileri, sporcular ve kulüp çalışanlarının yer aldığı bildirildi.
Törenin, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitler ve ebediyete intikal eden üyeler için yapılan saygı duruşu ve hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladığı ifade edildi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünün 1934’te stada konulduğunun ve o dönemki sporcuların yüzlerini büste dönerek ant içtiğinin hatırlatıldığı açıklamada, olimpik sporcuların 87 yıl önce olduğu gibi yüzlerini büste dönerek “Büyük Atatürk, senin açtığın yolda senin göstereceğin hedefe yürüyeceğimize, bizlere emanet ettiğin cumhuriyeti koruyacağımıza Türk ruhu, Türk asaleti, Türk sporculuğu ve mertliği ile senin peşinden geleceğimize gözlerimizi senden ayırmayacağımıza ant içeriz.” diyerek ant içtiği belirtildi.
Kulüp çalışanları adına yönetim kurulu sekreteri Ebru Berk Ayaz’ın ise “Cumhuriyet Kadınıyım” adlı şiiri okuduğu kaydedildi.
Ali Koç: “Fenerbahçe, gerektiğinde bağımsızlık uğruna isyan etmiştir”
Törende açıklamada bulunan Ali Koç, Fenerbahçe’nin gerektiğinde bağımsızlık uğruna isyan eden bir kulüp olduğunu vurgulayarak “Fenerbahçe’miz, kurulduğu günden bu yana ait olduğu toplumla beraber büyümüş ve pek çok badireler atlatmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile beraber, bu ülkenin kurucu değerlerini, kendine her daim ilke edinmiştir. Tarihi boyunca bayrağımızı dünyada gururla temsil eden sporcular yetiştirmiş, sarı lacivert sevdamızın 114. yaşını kutlamak, kutlarken de Fenerbahçe değerlerini nesilden nesile aktarılan bu büyük kültürü tekrar ve tekrar özümsemek için hep bir aradayız.” yorumunu yaptı.
Fenerbahçe’nin kuruluşunun, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönem içerisinde çok özel bir anlam taşıdığını aktaran Ali Koç, “Bu anlam, Nurizade Ziya, Ayetullah Bey, Bahriyeli Necip Okaner adlı gençlerin yaşadıkları bu topraklarda yabancıların hakimiyetinde oynanan futbol oyununa adeta isyan ederek dahil olmalarında, bu anlam sonrasında Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından yakılan bağımsızlık ateşinin parlayan pervane olmasında, bu anlam pek çok maçta olduğu gibi 1923’te Harington Kupası’nda İngiliz muhtelit gardlar takımına yaşattığı yenilgilerde ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin spor alanında lokomotif olmasında vücut bulur.” şeklinde görüş belirtti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kulüple yakın bağının en eşsiz gurur kaynakları olduğunu belirten Ali Koç, “Bu bağın başlangıcı 3 Mayıs 1918 tarihinde Kuşdili lokalimizi ve yine aynı gün stadyumumuzu ziyaret etmesidir. O dönem Anafartalar Kahramanı unvanını alan Atamızla bağımız o günden sonra hiçbir zaman kopmadı, her geçen gün kuvvetlenerek, bir ve bütün oldu. Atamız ziyaretinden bir sene sonra milli mücadelemizi başlatmak için Samsun’a gitmeden önce yine Kulübümüzü ziyaret etmiş, müzemizde bulunan hatıra defterimizi imzalamıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyetin ilanından sonra ilk kez 1927’de İstanbul’a gelen Atatürk’ü karşılayanlar ve Moda açıklarında emsalsiz bir gösteri düzenleyenler arasında Fenerbahçe Spor Kulübünün de olduğunu hatırlatan Ali Koç, şu ifadeleri kullandı:
“5-6 Haziran 1932 tarihinde Kuşdili lokalimizde çıkan korkunç yangın sonrası kulübümüzün elinden tutan yine ilk kişi Ulu Önderimiz olmuş, yaptığı büyük bir bağışla kulübümüze can suyu vermiştir. Stadımızın o tarihte mülkünün kulübümüze ait olmasında da yine Atamızın imzası vardır. Ülkemizi düşman işgalinden kurtararak bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, o dönem herkesin gıpta ile baktığı yepyeni modern bir ülke inşa eden, Türk sporuna büyük hizmetler veren Fenerbahçe’mize her daim destek olan, takdir eden, sonsuz muvaffakiyetler dileyen Ulu Önderimize minnetimizin ve saygımızın bir göstergesi olarak kendisinin büstü 1934 yılında büyük bir törenle stadımıza kondu. Her zaman söylerim, Atamızın hangi takımı tuttuğu değil, hangi takımın onun yolunda yürüdüğü önemli olandır. Buna mukabil Atamızın, kulübümüze olsan sevgisi, yakınlığı, ilgisi ve sıcak bağı pek çok anıda, bilgide, belgede mevcuttur.”
Bir sonraki kuruluş yıl dönümünü hep beraber coşkuyla kutlamayı arzuladıklarını aktaran Ali Koç, “Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tarihimizin Cumhuriyet tarihinden, bağımsızlık mücadelemizden ve Ulu Önderimizin kıymetli şahsından ayrı olarak anlatılamayacak olmasının sonsuz gururunu, hayattaki en büyük nişanemiz olarak göğsümüzde taşıyoruz. Bizden önceki nesillerde de olduğu gibi, bizlerin de görevi; bu değerleri gelecek nesillere aktarmak, bu kültürü korumak, yaşatmak, büyütmek ve Atamızın yolundan giden Fenerbahçeli çocuklar yetiştirmektir. Sonsuza dek Atasının izinde olacak Fenerbahçe, ‘sen çok yaşa’ diyerek sözlerimi sonlandırıyorum. Tüm camiamızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Önümüzdeki bayramınızı da kutluyorum. Sağ olun, var olun.” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük’ten de 114. yıl mesajı:
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük de kulübün kuruluşuna ilişkin verdiği mesajda, “Fenerbahçe Kulübünün kuruluş yılları, 1899 yılında Siyah Çoraplılar adıyla bir araya gelen ve daha sonra 1902 yılında Kadıköy Futbol Kulübünü kuran Moda ve Kadıköy’deki gençlerin o zamanın saltanat döneminde kapatılan bu iki girişiminden sonra Fenerbahçe Spor Kulübü adıyla 1907 yılında kurdukları spor kulübü 1908 yılında dernekleşen ilk spor kulübü olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Kulübün resmi kuruluşundan önceki renklerinin sarı-beyaz olduğunu hatırlatan Küçük, şunları kaydetti:
“Moda’da yer olan St.Joseph okulunda okuyan Ziya Songülen, Ayetullah Bey, Necip Okaner, Asaf Beşpınar ve Türkçe öğretmeni Enver Yetiker ile bir araya gelerek başka arkadaşların da katılımı İle Fenerbahçe Spor Kulübünü kurdular. Kulübümüzün ilk Başkanı Ziya Songülen, Sekreteri Ayetullah Bey, Umumi Kaptan ve Muhasibi Necip Okaner oldu. Fenerbahçe’nin resmi kuruluşundan önceki renkleri sarı-beyazdı. Sonradan, şimdiki gibi sarı-lacivert oldu. Fenerbahçe’nin ilk rozeti eski harfli, futbolcu Hikmet Topuz tarafından çizilmiş ve Eski Başkanlardan Tevfik Taşçı Manchester’da yaptırmıştır. 1929 yılında rozet Türkçe olmuştur. Fenerbahçeli sporcular ve yöneticilerden bazıları Çanakkale Savaşları’na ve Kurtuluş Savaşı’na katılmışlar, bir kısmı şehit olmuşlardır. Fenerbahçe Kulübü mensupları Kurtuluş mücadelesinde Anadolu’ya askeri cephane ve mühimmat sevk etmiştir.”
Zamanın otoritelerinin birkaç defa kulübü kapattığını ve zamanın başkanı Sabri Toprak’ın Malta’ya sürgüne gönderildiğini ifade eden Küçük, sözlerini şöyle tamamladı:
“3 Mayıs 1918 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk yakın arkadaşı ve evinde kaldığı Başkanımız Sabri Toprak’la beraber kulübümüzü ziyaret etmiştir. Hatıra Defterine kendi elleriyle eski Türkçe şu veciz cümleleri yazmıştır. ‘Fenerbahçe Kulübünün her tarafta mazhar-ı takdir olmuş bulunan asarı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim.’ Her yıl 3 Mayıs hem kulübümüzün kuruluş hem de Büyük Atatürk’ün ziyaret günü olarak anılır. Bu 3 Mayıs’ta da kurucularımızı ve Ata’mızı sevgi, saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. İyi ki var Fenerbahçe, camiasıyla, tarihiyle ve değerleriyle sonsuza dek yaşasın.”
