Aziz Yıldırım’dan adaylık açıklaması
Aziz Yıldırım’ın Çırağan Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısına eski yöneticilerden Mahmut Uslu, Şekip Mosturoğlu, Ali Yıldırım, Abdullah Kiğılı, Yasemin Merçil, Murat Özaydınlı, Nihat Özbağ, Önder Fırat, Mithat Yenigün, İlhan Ekşioğlu, Ozan Balaban ve Cenk Başak’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Ali Koç’un 3 yıl önce genel kurulda başkanlığa seçildiğini hatırlatan Yıldırım, kendi dönemindeki yöneticilerle seçimden sonra bir araya gelerek konuşmama kararı aldıklarını belirtti.
Söz konusu süreçte tahrik edildiklerini vurgulayan Aziz Yıldırım, “Biz bu tuzaklara düşmedik çünkü Fenerbahçe yönetimine bir bahane olmaması için bu tutumu sergiledik. Bugünden sonra Fenerbahçe’ye yapılacak olan zararların karşısında kamuoyunu bilgilendireceğiz ve gereken hareket neyse yapacağız. 3 senedir enkaz edebiyatı konusu var. ‘Biz çok kötü bir mali tablo aldık’ deniliyor, biz öyle bir tablo bırakmadık.” ifadelerini kullandı.
Başkanlığa 1998 yılında seçildiği dönem ile 20 yıl sonrası arasında kulüpte büyük farklılıklar oluşturduklarını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar bunlar hiçbir tane ağaç diktiler mi. Kulübün oraya bekçi kulübesi yaptılar, bunun dışında başka bir şey yok. Bu 16 bin üye Ali Koç’u niye seçti, ben anlamadım. 16 bin kişi beyaz atlı prens olarak gördü seni. Gelecek pamuk prensesi alıp uçuracaksın. Fenerbahçe tarihinde iki defa futbol takımı küme düşüyordu. Biz, Ali Şen zamanında 1980’lerde averajla kümede kaldık. Bundan 3 sene önce son 3-4 maça kala küme düşmekten kurtulduk. Altıncı mı yedinci mi olundu ne. Bu senede 3’üncü olduk. Ali Koç şunu bilmeli Fenerbahçe taraftarı ve Fenerbahçeliler bundan başarılı bir futbol takımı ve spor kulübü bekliyor. ‘Ben şampiyonluk sözü vermedim’ diyor. Fenerbahçe Başkanı olan, yönetimde olan herkes şampiyonluk sözü vermeye mecburdur. Biz şampiyon olamazsak başarılı değilizdir.”
“Hapis mi yattın?”
Aziz Yıldırım, mevcut başkan Ali Koç’un göreve geldiğinden itibaren büyük maddi zorluklar yaşamasından dert yanmasına tepki gösterdi.
Ülker Stadı’nı bankadan borç alarak yaptıklarını anlatan Yıldırım, “Fenerbahçe’nin varlıklarının farkında değiller çünkü gidip gezmediler ama hep bir bahaneleri var. ‘Biz enkaz aldık’ diyorlar. Ali Şen’den ben başkanlığı aldığım zaman 1998’de gazetede ‘borç 5.5 trilyon’ yazıyordu. Biz buradan geldik buralara. Seçildi diyor ki; ‘ben bu 3 senede çok sıkıntılar çektim’. Hapis mi yattın? Pandemi de 1 hafta evden çıkmadın. Ali Koç’un bir sıkıntısı var. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarından rahatsız oluyor. Biz kaybettiğimiz için kenara çekildik. Biz aday olduk seçilemedik. Seçilseydik o şartlar neyse bizlerde onu yaşayacaktık. Bizler kaçmadık buradayız yine kaçmayız. ‘Ben çok eziyetler çekiyorum herkes bana saldırıyor’ diyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Fenerbahçe’nin kendisiyim”
Aziz Yıldırım, “Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim.” ifadesini kullandı.
Başkanlığı süresince büyük sorunlar yaşadıklarını ve çok daha kötü bir Fenerbahçe’yi devraldıklarını vurgulayan Yıldırım, birçok defa görevi bıraktığını ancak kimsenin rakip çıkmadığını ve görevine ricalarla geri döndürüldüğünü hatırlattı.
2011’de hapsi yattığını dile getiren Yıldırım, “Ali Koç’un içine Aziz Yıldırım ve arkadaşları kaçmış. Bizi kendine rakip görmesin, biz bu camianın ferdiyiz. Bunların hepsi değerli insanlar. Yönetime girerek veya dışarıdan değil. Dost arkadaş olarak varız. Bizi düşman olarak görme, bizi içinden at. Bizle rakip olmanın tek şartı var; 20 sene başkanlık yapıp o başarıları alacaksın, stadı tekrardan yapacaksın, tesisleri yıkıp yeniden yapacaksın 20 sene bunları yapacaksın sonra gözümün üstünde kaşım yok demeyeceksin. Ben buraya kadar sabrettim, bundan sonra sabretmen. Her gecenin bir sabahı olmaz beni kızdırmayın, ayıp denen bir şey var. Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim, 30 yılımı bu kulübe verdim.” diye konuştu.
Mevcut başkan Ali Koç’u kulübe yeterli maddi desteği vermemesi nedeniyle eleştiren Aziz Yıldırım, “Ben sizi mahkemeye vereceğim. Fenerbahçe’nin kutsal kürsüsünde konuşan insanların verdiği sözleri yerine getirmesi lazım. Ben sana teklif yaptım. ‘150 milyon avro biz verelim, 150 sen ver futbolu sen idare et, basketbolu biz alalım.’ dedim. Sen kulübe ne verdin, kulübe 50 milyon dolar hibe ettin. Sonra 297 trilyon borç verdiğini söylüyorsun. Ben 1998-1999’da 30 milyon dolar nakit verdim, kimseye de söylemedim. Senin verdiğin para 80 milyon. Sen 150 milyon avro söz verdin, sözünü yerine getir.” diye konuştu.
“Seni bu seyirciyle göndereceğim”
Aziz Yıldırım, Ali Koç’a ithafen “Seni affetmem bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim.” dedi.
Koç’un yaptığı transferleri ağır bir şekilde eleştiren Yıldırım, futbolcu ücretlerinin SPK’ya bildirilmediğini de dile getirdi.
Fenerbahçe’nin iyi bir yolda ilerlemediğini aktaran Yıldırım, “30 yaşından büyük oyuncu almayacağız, gençleştireceğiz, dedi. Herkesi kandırdı. Biz Fenerbahçeliler safız ya. Geldiğimiz nokta ne? Onların kendi rakamlarıyla 2 trilyon borç gösteriyorlar bana, kendileri dağıttığı kitapçıkta yüzde 67 borç artmış, kendi verdikleri hariç. İki yılda bu kulübe 500 milyon dolar para gitti. Ne oldu bu paraya? 50 milyon avro bu arkadaşların çalışmalarının alınmış olan oyuncuların bonservis parası. Burada 3 basketbolcunun ABD’ye gidişinden alınan para da var. 25 milyon avro sermaye artırımı yaptılar. 25 milyon avro benim devlete yalvar yakar çıkarttığım kanun var. Vergilerin amatör şubelerde kullanılması ile ilgili. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız bunu kanunlaştırdı ve tüm kulüplere yaradı. Toplam bizim bıraktığımız yönetimden dolayı aldığı para 100 milyon avro. 50 milyon da kendisi verdi, 50 milyon da kredi aldılar, etti 220 milyon. Sonra 2 sene statta maç oynandı. Kombine sattılar, loca sattılar, 2 sene 100 milyon. Yayın gelirleri normal şartta 35-40 milyon olması gerekir, o düşük. Sonuçta bütün her şeyle 500 milyon dolar kulübe para girdi. İspatla desinler ispatlarım. Yalan söyleme huyum yok benim.” ifadelerini kullandı.
Ali Koç’un kendilerini yalancılıkla suçladığının altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Ben hayatımda bilerek hiç yalan söylemedim. Yalan söyleseydim hapis yatmazdım. Bunları anlaması lazım. ‘Ben saygılıyım.’ diyor. Ben zona olmuşum pantolonun kayışını bağlayamıyorum, 2 sene onunla uğraştım. Seni affetmem bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim. Ali Koç, sen Vehbi Koç’un torunu, Rahmi Koç’un oğlusun. Sana gidip de Darmstadt’tan Serdar’ı almak yakışmaz. Bundan sonra sahnedeyim, arkadaşlarım da sahnede, herkes serbest. Real Madridli Ramos boşta, Marcelo boşta, git al. Benzema’yı al, git Roma’dan Dzeko’yu al. Böyle oyuncular al Fenerbahçe’ye. Geçmişine bak Fenerbahçe’nin kimler geldi. Anelka geldi, Daum’dan dolayı kulübede oturdu. Roberto Carlos şampiyon oldu, 100 bin kişi elini sallayarak aldı geldi Türkiye’ye. Yoksa sen gidip Darmstadt’tan Serdar’ı al, sen bırak başkanlığı. Senden beklentimiz bu. ‘Para yok’ diyorsan bırak, parası olan gelir. Her şeye ‘Para, para’ diyorsun, seni nasıl seçti bu insanlar? Sen para vermeyeceksen kimse seni seçmez. Sana söylüyorum bundan sonra her söyleyeceğin söze 2 söz söylerim. Hiç televizyonlardan ayrılmam. Nasılsa sallamak kolay. O yanındakiler konuşuyor kulüpte. Ben yanındakilerin hepsini duman ederim.”
“Ben hapisteyim sen yönetime girmedin, ayrıldın gittin”
Aziz Yıldırım, cezaevine girdiği dönemde Ali Koç’un kendilerini yalnız bıraktığını belirtti.
2011 yılında Fenerbahçe’nin bütçesini 250 milyon dolara bağladıklarını ve daha sonra araya 3 Temmuz sürecinin girdiğini kaydeden Yıldırım, “2009 yılında dünyanın en çok gelir getiren kulüpleri arasında 19’uncu sırada olan kulüp, 20 takımlı listeye giren ilk Türk takımı oldu. Ali Koç bu 3 Temmuz’un neresinde ben anlamadım. Bir gün bakıyorsun ‘3 Temmuz kırmızı çizgimiz’, bir bakıyorsun ‘2013’ten sonra yönetimin başarısızlığıdır’ diyor. Ya 3 Temmuz’dayız ya değiliz. Geçen gün diyor ki ‘Benim dava arkadaşlarım bana FETÖ’cü diyor’. Biz öyle bir şey söylemedik. Oraya girersek Hakan Şükür’ün suçlamalarına cevap vereceksin. Dava arkadaşı olmak için aynı eylem içinde olmanız gerekiyor, yoksa olmaz. Biz hapis yattık, Giresun’daki insanlar da bizden dolayı hapis yattı. Onlar bizim dava arkadaşımız ama bu tarafta sen 2012’de seçim var, ben hapisteyim sen yönetime girmedin, ayrıldın gittin. Ben polise gittim ‘Bunlardan şikayetçiyim.’ dedim, dilekçe verdim. 75 kişiye tamamlanacak şekilde kişiler taraf oldu. Bizden başka herkes sevindi, biz sevinemedik.” ifadelerini kullandı.
“Basketbol takımına Obradovic’i getireceğim”
Aziz Yıldırım, basketbol şubesinin AŞ yapılması durumunda şubeyi almaya talip olduğunu ve sarı-lacivertli ekibin eski başantrenörü Zeljko Obradovic’i hemen getirebileceğini söyledi.
Obradovic’in yakın dostu olduğunu ifade eden Yıldırım, “Ben basketbolda geldiğimiz noktada marka üretilen bir Fenerbahçe’nin bu hallere düşmesine üzülüyorum. Çünkü çok emek verdik. Biz önünde sponsor olmadan şampiyon olduk. Borç aldık, ödedik ve sonra da isim hakkını sağlayınca gelen parayla borçları kapattık. Bizden sonra aynı takım ve Obradovic devam etti. Yine Dörtlü Final’e kaldık ve başarısız olduk. Çünkü birlik, beraberlik kayboldu. Şimdi benim teklifim, Ali Koç yarın genel kurulda konuşmanda söyle; ‘Basketbol takımını AŞ haline getiriyorum’ ve ben bu AŞ’yi almaya talibim, yarın da Obradovic’i getiriyorum. Yönetim kurulunu bizden yapacağız. Obradovic gelecek, her sene de Dörtlü Final oynayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Ali Koç’un babası Rahmi Koç’un kendisini hapishanede ziyaret ettiğini, bu yüzden ona büyük saygı ve sevgi beslediğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
“Üç senede bir şampiyon olduk biz. Altı senede bir defa şampiyon oldu, diyor. Dokuz senede 4 defa kazanmışız. Ya hesap bilmiyor ya da birileri başka bir şey söylüyor, anlamadım. Ben 6 senede 2 defa şampiyon oldum, tüm camiayla 13 kupa kazanmışız. 17 teknik adamla çalışmışız 20 senede. ‘Fenerbahçe’ye antrenör bulamıyoruz, insanlar gelmiyor.’ diyor. Böyle bir söz hakarettir, böyle bir şey olamaz. Sen parayı verirsen insan her yere gelir. Sen para veremezsen kimse gelmez. Sen bana ver 10 milyon avro, ben sana kimleri getiriyorum sen gör. Oyuncular da öyle. Sen Koç’sun ya. Sen benim gibi babası öğretmen aile çocuğu değilsin. Sen Koç’un farkında değilsin. Sen gereğini yap, yapmayacaksan aday olma. Burada 34 bin üye var, birisi çıkar elbet. Bak rakip seçim yapıyor, 5 aday çıkıyor. Bizde niye çıkmıyor? Biz niye halka açtık kulübü? Niye çıkmıyorlar? Ben niye açtım bunu halka? Ben kalacaksam ömür boyu açmazdım. Korkmayın, çıkın aday olun. Kaybedin ne olacak, biz de kaybettik. Bak para kazanmaya, ailemizle zaman geçirmeye başladık, herkes mutlu. Sizlerden ricamız lütfen kulübe daha çok sahip çıkın.”