Kuntz: Sahada cevap verilir, röportajlarda değil
Belçika’da oynanan hazırlık maçında Japonya’ya 4-2 mağlup olan A Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Stefan Kuntz, bu müsabakada gördükleri hataların kendilerini Hırvatistan karşılaşmasına daha iyi hazırlayacağını söyledi.
Genk şehrindeki Cegeka Arena’da oynanan maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kuntz, “Bugünkü maç kesinlikle çok önemli bulgulara sahipti. Sırtı dönük rakip topla buluştuğunda çok çabuk kaybedebileceğimizi söylemiştik, çünkü geçiş oyununda çok iyi bir takım. Buna rağmen o hataları yaptık ve böylelikle o golleri yemiş olduk. Artı bireysel hatalar da oldu. Şunu görmüş olduk, fiziki yönden bazı oyuncuların Japonya Mili Takımı ile yarışamadığını. Kesinlikle bu maçı oynadığımız için çok mutluyum. Devreden sonra çok iyi çıktık, bu maçı kazanabileceğimizi, çevirebileceğimizi takım gösterdi. Takımımız 3-2’den sonra gol bulacağımız pozisyonlar yakaladı. Hayal kırıklığı yaşıyorum aynı zamanda bir yönden mutluyum, bu maçta gördüğümüz tüm konuların bizi Hırvatistan karşılaşmasına çok daha iyi hazırlayacağını düşünüyorum. Japonya çok iyi oynadı, yüksek hızlı oyunculara sahipler. Çok disiplinli oyun oynadılar.” ifadelerini kullandı.
“Bertuğ bu iki maçta beklediğimizden fazla süre aldı. Bu kamp sürecinin kazananı diyebilirim.” diyen Kuntz, şöyle konuştu:
“Eğer hoca ile ilgili olumlu bir şeyler söylemek istiyorlarsa, genç oyuncuları ne zaman ve hangi maçlarda oynatacağını bildiği olabilir. Arda’da da benzer bir durum yaşamıştık, doğru zamanda oynattık ve karşılığını çok güzel almıştık. Aynı zamanda üzgünüm, ilk devrenin gidişatı biraz daha farklı olsaydı kesinlikle Kazımcan’a da forma şansı verecektik. İlk devre sonunda yaptığımız değişiklikler çok gerekliydi, bu nedenle forma şansı veremedim. Fiziki yönden biz ne yazık ki milli takım tarafında oyunculara çok destek olamıyoruz. Onlar bunu kulüplerinde geliştiriyorlar. Onlarla analizler yapıyoruz, tavsiyelerde bulunuyoruz. Bazı oyuncular gördüm buna çok önem vermiyorlar belli ki ama bazı oyuncuları da gördüm hem üzerinde çalışıyorlar hem de buna çok önem veriyorlar.”
Bazı oyuncuların fizik kalite olarak geride olduğunun altını çizen Kuntz, “Fizik kalitesi düşük oyuncular bulunduğunu ve fazla çalışmadıklarını söylediniz. Bunun çözümü olarak aday kadroda değişiklikler görebilir miyiz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Tabii ki oyuncularım bugünkü maçtan Hırvatistan karşılaşmasına kadar birçok müsabaka oynayacak. Bazıları yeterince takımlarında süre alamadılar. Bu nedenle rekabet içindeki tempoyu yakalayamadılar. Eğer ki biz bir şeyleri milli takım olarak elde etmek istiyorsak herkes oyuncular dahil, kendini ve oyunu geliştirmek için elinden geleni yapmalı. Ermenistan maçında bazı oyuncular 12 kilometre üstü koştu ama bu artık standartlara ulaşıyor. Tabii ki bugün hava sıcaktı, bazı oyuncuların beklediğimiz taktiksel koşuları yapmadığını gördük. Dışarıdan taraftarın söylediklerini de öğrendiğim Türkçeyle anlıyorum. Geçen sene haziran kampından bu yana, orada 4 maçı kazandığımızdan bu yana kimse hocayı korumuyor, hep sorgulanan, soru işareti olan hoca. Ama kesinlikle konunun bu konu olmadığını söyleyebilirim. Şimdiye kadar 20 maç yaptık 5’ini kaybettik ama hepsi sıralamada üzerimizde olan takımlardı. Gereken başka konular üzerinde çalışmamız.”
“Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil”
Toplantının son bölümünde sinirli olan Kuntz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Benim sorumluluk alanım kesinlikle oyuncular, ben oyuncularımdan bazı şeyleri bekleyebilirim. Fakat oyuncularımın da A Milli forma için yüzde yüzlerini verecek seviyeye kendilerini getirmeleri gerekiyor. Ben milli oyuncuydum böylelikle Almanya’da oynadım, ben eğer bir Alman hoca olarak Türk Milli Takımı’nın başında kenarda bekliyorsam bu maçları kesinlikle kazanmak istediğim için oradayım. Tüm teknik ekibimle beraber çok fazla efor sarf ediyoruz, analizler yapıyoruz. Çünkü tek hedefimiz, Türk Milli Takımı’nı geliştirmek. Bunun için de gururluyuz. Gerçekten en çok canımı acıtan konu, eğer oyuncular kendileri için yüzde yüzünü vermeye razı değillerse en çok canımı o acıtıyor. Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil.”