İzmir’de spor alanında yeni model
İzmir kulüplerinin çatı kuruluşu İZVAK’ın Başkanı Ali Erten, Danışma Kurulu toplantısında kamuya yararlı vakıf olma konusunda önemli adımlar attıklarını, kulüplere kalıcı gelir sağlamak için Girişim Sermayesi Modeli üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Toplantı Başkanı Işınsu Kestelli; açılış konuşmasında İZVAK’ın İzmir ve İzmir futbolu için taşıdığı öneme vurgu yaparak; “Bu toplantıya başkanlık yapmaktan ve burada olmaktan son derece mutluyum. Bu şansı bana tanıyan başta Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erten Bey olmak üzere, İZVAK yönetim kuruluna teşekkürlerimi sunuyorum. Kentimiz sporuna katkısı olacak verimli bir toplantı olmasını temenni ediyorum. İZVAK, tarihi değerlerimiz olan kulüplerimizin güçlenmeleri ve toplumsal görevlerini daha verimli olarak yerine getirebilmeleri için tesisleşmeleri, kulüplerimizin daha güçlü bir lobiye sahip olmalarını sağlamak misyonuyla yıllardır durup dinlenmeden gönüllü olarak çalışıyor. Emek veren herkese çok teşekkür ediyorum. İzmir’de başarılı olmak için her şeyimiz var. Futbol ise İzmir kültürünün en önemli parçası, en önemli tanıtım unsuru. İzmir’in futbolla güzelleşeceğine inanıyorum. Kent dinamikleri olarak İzmir kulüplerimize söz verip ertelemeyelim. Dünyada çok özel hikayeleri olan, örnek alabileceğimiz kulüpler var. Bizim kulüplerimiz içinde başarı hikayeleri yazabiliriz. Futbol, İzmir’in en önemli tanıtım stratejilerinden biri haline getirilmeli. Yerel Yönetimler ve STK’lar neler yapabileceklerini planlamalı. Limitimiz gökyüzü kadar, durmaya değil uçmaya ihtiyacımız var” dedi.
İZVAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erten ise ikiye ayırdığı sunumunun ilk bölümünde, 2018 yılında, 2030 hedefi ile hayata geçirilen “İzmir Spor Master Planı”nda gelinen aşamalar hakkında detaylı bilgilendirme yaptı. Erten, ikinci bölümde ise İzmir kulüplerine kalıcı ve sürdürülebilir ekonomik kaynak yaratmak konusundaki proje ve önerilerini paylaştı.
“Her kulübün kendine ait stadyumu, spor salonu, A takım kamp tesisi ve altyapı geliştirme tesislerine sahip olması, 2018’den bu yana gündemde tuttuğumuz İzmir Spor Master Planı’nın ilk ve en önemli adımlarıdır” diyen Erten, “Artık bu dört ana unsura ‘Olimpik Branşlar Yerleşkesi’ olarak beşinci madde eklemek istiyoruz. Kulüplerimiz, bir yandan profesyonel futbol liglerinde yer alırken diğer yandan onlarca amatör branşta on binlerce çocuğumuza ve gencimize spor yapma imkanı sağlıyor. Bu nedenle hepsinin olimpik branşlar için yerleşke ihtiyacı var. Lig gözetmeksizin tüm profesyonel kulüplerimizin bu beş hedefe ulaşması yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Göztepe Gürsel Aksel Stadı ve Alsancak Mustafa Denizli Stadı; devletimiz, kulüp başkanlarımız, yönetimlerimiz ve vakfımızın çabalarıyla kulüplerimizin hizmetine sunuldu. Bu konuda örnek bir iş birliği sergiledik. Karşıyaka Stadı’nda maalesef hukuk aşamaları karşımıza çıktı. Yoğun çaba harcadık. Ancak hepsini aştık. Yakında Karşıyaka’mız da stadına kavuşacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Göztepe ve Karşıyaka’ya altyapı ve olimpik branşlar için ihtiyaç duyulan arazilerin tahsisini gerçekleştirdi. Bu süreçlere destek verdik ve vermeye devam ediyoruz. Tüm kulüplerimiz aynı imkanlara kavuşana dek çalışacağız“ dedi.
Atatürk Spor Kompleksi’nin yeniden inşa edilerek 50 bin kişilik şehir stadı, 15 bin kişilik spor salonu, açık spor alanları, müzeler ve sosyo-kültürel alanları yapılmasının da takipçisi olduklarını ifade eden Erten, “2032 Avrupa Şampiyonası organizasyonunu ülkemiz İtalya ile birlikte aldı. Ancak şehirler listesinde İzmir yok. Çünkü UEFA kriterlerini karşılayacak seyirci kapasitesine sahip stadımız yok. Atatürk Stadı’nın yeniden hizmete girmesi, A Milli Takımımız ve uluslararası organizasyonlar düzeyinde daha fazla maçın İzmir’de oynanmasını sağlayacak. Bununla birlikte spor ve kamp turizminin geliştirilmesi için şehir olarak tüm imkanlara sahibiz. Yerel ve uluslararası nitelikteki futbol kamp turizmi konusunda Antalya, Bolu, Afyon gibi yerlere alternatif olabiliriz. Tire, Ödemiş, Selçuk ve Torbalı gibi lokasyonlar bunun için çok uygun” diye konuştu.
“Yeni iş modelleri geliştirmeliyiz”
Erten, konuşmasının ikinci bölümünde ise İzmir futbolu için sürdürülebilir kaynak yaratma konusundaki çalışmaları anlattı. Türk kulüpleri ve İzmir’in, futbolun ekonomik gücünden yeterince yararlanamadığını, Türk futbolunun ise mevcut ağır borç yükü altında vizyon geliştiremediğini, bu nedenlerle birçok kulübün günlük yaşamak zorunda kaldığını belirten Erten, “Futbol, dünyada büyük bir endüstri haline geldi. Kendi dinamikleri ve gerçekleri var. Bunları görmezden gelemeyiz. Türk futbolunun en büyük sorunu, artık sürdürülmesi mümkün olmayacak şekilde büyüyen borç stoğudur. Maliyetler katlanarak artarken gelir hanesindeki en büyük kalem olan yayın gelirleri, tam tersine 500 milyon dolarlardan 80 milyon dolarlara kadar geriledi. Türk kulüplerinin, tam olarak ne kadar borçları var bilinmemekle birlikte 3 milyar dolar seviyelerinde olabileceği tahmin ediliyor. Bu yapının sürdürülmesi mümkün değil. Türk futbolunda Göztepe ve birkaç kulüp haricinde denk bütçe ile yönetilen kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bunu aşmak için biz İzmir özelinde neler yapabiliriz. Uzunca bir süredir, kulüplerimizle birlikte bu konuya kafa yoruyoruz. Hiçbir şehirde olmayan bir hazineye, dokuz profesyonel kulübe sahibiz. Onlar şehrimizin renkleri. Kent miraslarımız. Ortak sinerji ve iş birliği ile Türkiye’ye örnek olacak yeni iş ve gelir modelleri geliştirebiliriz. Buna inanıyoruz“ dedi.
Kamu yararına çalışan vakıf statüsü
“Bugün sizlere öneriler sunacağız. Ancak bunların ortak akılla daha geliştirilmesi gerekiyor“ diye devam eden Erten; “Yeni öneri ve fikirlere açığız. Bu fikirlerin hayata geçirilmeleri için daha fazla iş birliğine ve desteğe ihtiyacımız var. İZVAK’ı kamu yararına çalışan vakıf statüsüne aldırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bunu gerçekleştirdiğimiz anda kulüplerimiz adına özellikle tesisleşme alanında çok önemli katkılar sağlayabilecek imkanlara kavuşacağız. Elde edeceğimiz tesisleri, kulüplerimizin kullanımına sunacağız. Ayrıca, kamu – vakıf – özel girişim üçgeninde ticari ortaklıklar kurabiliriz. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Uzun olmayan bir vadede sizlerle paylaşacağız” yorumu yaptı.
Girişim Sermayesi Modeli
“Diğer yandan Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı Modeli ile futbolu, iş ve yatırım alanı olarak gören ve bu amaç için bir araya gelen yatırımcılarla futbol endüstrisi odaklı bir iş ve gelir modeli geliştirebilir miyiz sorusundan hareketle bir süredir bunun üzerinde çalışıyoruz“ açıklaması yapan Erten; ‘’Şirket yapısına kavuşturulmuş futbol kulüplerimizin sermaye yapılarının ortaklıklar yolu ile çeşitlendirilmesi, mali yapılarının kurumsal disiplin altına alınması ve güçlendirilmesi, ortaklık yapısı içerisinde yer alacak kurum, kuruluş, ticari şirket ve şahıslara, spor ve özelinde futbol kaynaklı yatırım seçeneğinin ve ortamının oluşturulması, oluşturulacak kaynak ile İzmir’in futbol dünyasındaki gelişiminin çağdaş ülkeler seviyesinde ve ülkeye model olabilecek bir yapılanmayla sağlanması, İzmir kulüplerini, günümüzün futbol endüstrisine uyum sağlayacak şekilde geleceğe hazırlamak için yönlendirilmesi, şirketleşme ve kurumsallaşma yönünde teşvik edilmesi ve uygun ekonomik ortamı ve altyapının hazırlanması temel hedeflerimiz. Ticaret ve sanayi odaları, borsa ve benzeri sivil toplum kuruluşları, kalkınma ajansı, serbest ve organize bölge işletmeleri, Kurucu Mütevelli Heyet tarafından ortaklığa kabul edilebilecek ticari kurumlar ve şahıslar muhtemel paydaşlarımız olacak” şeklinde konuştu.
“İzmir’in sesini birlikte yükseltmeliyiz”
Sunumlardan sonra söz alan Danışma Kurulu üyelerinden Mehmet Sepil şu görüşmeler yer verdi: “Kulüplerimiz tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Bu durum sadece kulüp yöneticilerin değil aynı zamanda İzmir’in de başarısızlığıdır. İzmir’in dinamiklerinin sorumluluğudur. İzmir lobisini oluşturmalıyız. Burada finansman çok önemli ve bu nedenle İZVAK’ın projelerini önemsiyorum. Karşıyaka – Göztepe rekabetini yeniden mutlaka yaratmalıyız. Rekabet olmazsa gelişim sağlayamayız. İzmir, kentin desteğini alamıyor. Bırakın İstanbul’u Anadolu takımları kadar bile yaşadığımız şehirden destek alamıyoruz. Anadolu kulüpleriyle bile rekabet edemiyoruz. İzmir’in sesini birlikte büyütmeliyiz”
İzmir Gençlik ve Spor İ Müdürü Murat Eskici, İzmir’in sporda en fazla yatırım kent olduğuna dikkat çekerek, “Bugüne kadar 8 milyar TL’lik yatırım çalışması yapıldı ve buna 3,5 milyar TL daha eklenecek. Atatürk Spor Kompleksi’ne olimpik yüzme havuzu yapacağız. Atatürk Yüzme Havuzu’nu yepyeni hale getireceğiz. Her okula bir salon hedefiyle çıktığımız yolla 50 salon inşa ettik ve devam ediyoruz. Cimnastik başta olmak üzere olimpik sporlarda İzmir’in potansiyeli çok yüksek. Cimnastikte İzmir’in yetiştirdiği olimpiyat şampiyonları bunun en güzel örneği” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardıcısı Ertuğrul Tugay da şunları söyledi: “İZVAK’ın çalışmalarına her zaman destek verdik. İmkanlarımız ölçüsünde kulüplerimize maddi kaynak sağladık. İlgimiz sadece futbol değil. Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliği ile İzmir’i bir voleybol lisesi kazandırıyoruz. 14 halı sahanın yapımını bitirdik. Olimpik yüzme havuzu yapılmasına yönelik çalışmalarınızı tamamladık.”