Kemal Erdoğan: En iyi kadroyu oluşturacağız
Beşiktaş Kulübü TFF, UEFA ve Kamu Kurumları İlişkiler Sorumlusu Kemal Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Ankara’da gerçekleştirilen olağan genel kurulu sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yunan ekibi PAOK’a elenerek Şampiyonlar Ligi’ne veda eden siyah-beyazlı takımın yöneticisi Kemal Erdoğan, “Hatırlamak istemediğimiz bir maç. Şampiyonlar Ligi’nde devam edemediğimiz için üzgünüz. Ne kadar üzgün olduğumu anlamışsınızdır. Yolumuza UEFA Avrupa Ligi’nde devam edeceğiz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Daha iyi çalışacağımızdan emin olun” diye konuştu.
“Sahamızda oynamak avantaj”
UEFA Avrupa Ligi 3’üncü ön eleme turunda, Bosna Hersek’ten Borac Banja Luka ve Portekiz’den Rio Ave maçının galibiyle karşılaşacak Beşiktaş’ın muhtemel rakipleri hakkında da yorumda bulunan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı.
“İlk söylendiği zaman gönlümden Bosna geçti. Ama az önce bir arkadaşım bilgi verdi. ‘Bosna şu anda lider ve formda bir takım’ dedi. Bizim için rakip fark etmiyor. Önemli olan iyi hazırlanmak. Sahamızda oynayacak olmamızın büyük avantajı var. Seyahat yorgunluğu, stres olabiliyor. İstanbul’da oynanmasının avantajını iyi kullanarak bu turu geçeceğimize inanıyorum.”
“En iyi kadroyu oluşturacağız”
Transfer çalışmalarının devam ettiğini altını çizen Kemal Erdoğan, “Muhakkak çalışmalar devam ediyor. En iyi şekilde kadroyu oluşturacağız. İki maçın oynanması bir avantaj. Yarışmacı bir lige başlamış oluyorsunuz. İki tane maçı oynamış oluyorsunuz. Dolayısıyla eksikleri tespit edebilirsiniz. Taktiksel olarak daha iyi olacağımızı düşünüyorum. O bizim için avantaj” şeklinde konuştu.
“Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmek büyük bir sorumluluk”
Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmenin önemine vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmek büyük bir sorumluluk. Bu sadece Beşiktaş taraftarı için değil, ülkemiz için önemli olduğunu düşünüyoruz. Hem ülke puanı için hem de özellikle bu pandemi döneminde insanların sevinmeye, mutlu olmaya ihtiyacı var. Karşılaşmanın sahamızda olması bizi strese sokmuyor. Aksine daha iyi. Oyuncuların oynadığı bir saha, hava koşullarını biliyorlar. Yorgunluk olmayacak. Dolayısıyla daha iyi bir performans göstereceklerini düşünüyorum.”
“Gözlerim taraftarı arıyor”
Taraftarın takım üstünde büyük bir etkisi olduğunu söyleyen Kemal Erdoğan, şöyle konuştu:
“Keşke bu pandemi olmasaydı da statlarımız hınca hınç dolu olsaydı. Seyircinin de desteğiyle evet 12’nci adamımızla daha rahat ederdik. Bizler yöneticiler olarak gidip maçları izliyoruz ama o kadar buruk geçiyor ki. Gözlerim taraftarı arıyor. Bir heyecan istiyorsun. Sahada bir heyecan oluyor ama inanın izlerken benim içim burkuluyor. Bir an önce bu pandemi bitsin, taraftarlarımıza kavuşalım. Onlar televizyon başında değil, stadyumda olsun. Bizle birlikte mutu olsunlar, bizle birlikte üzülsünler.”
“Geçmiş dönemde yapılan hatalardan dolayı bugünlere geldik”
En iyi şekilde takımı oluşturmaya çalıştıklarını ancak bunu yaparken de bütçeye dikkat etmek zorunda olduklarını dile getiren Erdoğan, “Bütçeye dikkat etmek zorundayız. Geçmiş dönemde yapılan hatalardan dolayı bugünlere geldik. Biz bütçeyi kısmak zorundayız. Takım harcama limitimiz belli. Aslında şöyle; o limit belirlenmese de biz bu limitlerde kalmak zorundayız. Çok büyük rakamlarla futbolcu transfer edebilirsiniz ama önemli olan onu oynatabilmek, zamanında ödemesini yapabilmek. Bunları başaramıyorsanız zaten yeterli verimi alamıyorsunuz. Limitle ilgili biliyorsunuz son 3 yıllık ortalama alınıyor. Gelirlere, giderlere bakılıyor. Bu limitler çerçevesinde kalmaya çalışıyorsunuz. Kalmak da zorundayız. En iyi şekilde takım oluşturmaya çalışıyoruz. Tabii transfer yapabilmemiz için limitte biraz açılma olması gerekiyor” dedi.
“Herkes pembe tablo, güzel sözler istiyor ama gerçeği hepimiz biliyoruz”
Uzun vadede sorunların düzelebileceğini söyleyen Kemal Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Sadece Beşiktaş değil, Türk takımları ne zaman rahatlar? Gördüğüm kadarıyla 2’nci Lig takımının da sorunu aynı, Süper Lig takımlarının da sorunu aynı. Bütçelere uymadan, hayaller peşinde koşarak… Hepimizin hedefi şampiyonluk. Ama daha dikkatli olmamız lazım. Ne zaman rahatlar? Faiz oranları çok yüksek. Kurlar artıyor. Sizin aldığınız futbolcuya ödediğiniz tabii ki onların hakkı. Kendilerine göre bir bedelleri var. Onları suçlamıyorum. Siz bunları ödemek için bankadan kredi alıyorsunuz. Onun faizi biniyor, kur farkından bir bakmışsınız sizin hizmet aldığınız sporcunun bedeli çok çok daha fazla. Bunu üstüne şampiyon olamadığınız, Şampiyonlar Ligi’ne katılamadığınız zaman beklediğiniz gelirlerden oluyorsunuz ve denge tamamen bozuluyor. Bu yıllarca böyle olmuş. Herkes, her sene şampiyon olacakmış gibi planlama yapmış. Benim gördüğüm bu. Ama evdeki hesap çarşıya uymamış. Bunlar gerçekleşmemiş. Bizler bunu düzeltmek için 7/24 durmadan çalışıyoruz. Başkan inanılmaz çalışıyor. Herkes pembe tablo, güzel sözler istiyor ama gerçeği hepimiz biliyoruz. O kadar pembe bir tablo yok. Bunun sorumluluğunu biliyoruz. Kısa sürede düzelmesini beklersek yanlış olur, uzun vadeli planları yaptık. Uzun vadeli planlarla bu disiplini sağlarsa, macera aramadan harcamasını yaparsa, dikkatli futbolcu seçerse, uzun vadede düzelmemesi için hiçbir sebep yok.”