Adı Fenerbahçe ile anılan Alanyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut, yurt içi ve yurt dışından birçok önerge aldığını ve sezon sonu bu teklifleri en iyi şekilde değerlendireceğini söyledi.
Türkiye ’de Fenerbahçe, Yunanistan ’da da Olympiakos ’ta şampiyonluklar yaşamış, bu iki ülkenin yanı sıra Almanya ve Ukrayna liglerinde de top koşturan ve şimdi de Alanyaspor ’da teknik direktörlük yapan Erol Bulut, TFF TamSaha Dergisi ’ne açıklamalarda bulundu.
Başarılı çalıştırıcının futbolculuk dönemindeki anılarından teknik direktörlük kariyerindeki hedeflerine ilişkin birçok konuya tarafsızlık getirdiği görüşme şöyle:
İsminiz zaman zaman büyük takımlarla anılıyor. 45 yaşında, genç bir teknik adamsınız. Tanıdık Olmayan dillere hakimsiniz. Yurt dışarıya birçok yerde yaşadınız. Futbol dilini iyi biliyor ve gayet de başarılı gidiyorsunuz. Tüm bunların ışığında kendinize nasıl bir kariyer planı yaptınız? “Daha önce bir sorunuza cevap verirken kendimi zaten 2009 ’da hazırlamaya başladığımı söylemiştim. Gaye zaten teknik direktörlüktü. Ben kendimi anlatayım; yeşil sahalardan terketmek istemeyen bir karakterim. Zaten 37 yaşında futbolu bıraktım. Yeşil sahalardan hiçbir vakit uzakta kalmak istemiyordum. Bu yüzden teknik direktörlük koltuğunu seçtim. Futbolcunun nasıl bir hedefi varsa, teknik direktörün de var. Benim hedefim en üstteki seviyede hocalık olabilmek, kupalar kazanabilmek Bunun için elimden geleni yapmaya çalışıyorum ekibimle birlikte. Bugüne dek iyi gittiğini düşünüyorum. Evet, yurt içi olsun, yurt dışı olsun teklifler var. Sezon sonunda Alanyaspor ile sözleşmem sona erecek. Gelecek teklifleri kulübümden olsun, öteki takımlardan olsun, en iyi şekilde değerlendireceğimi düşünüyorum.”
Fenerbahçe ’den daha sonra tam anlamıyla futbol seyyahına dönüştünüz. Eintracht Frankfurt, Trabzonspor, Adanaspor, Panionios, Bursaspor, 1860 Münih, Olympiakos, Metalurh Donetsk, OFI Girit ve Veria takımlarında forma giydiniz. Bu yılları nasıl anlatırsınız?
“Fazla takım değiştirdim, evet. 12-13 ekip olması lâzım. Fenerbahçe ’den ayrıldıktan sonradan Frankfurt ’a gittim. Oradan geri döndüğümde olaylar istediğim gibi gelişmedi. Yunanistan ’a aktarma oldum. Yunanistan ’da çok iyi bir dönüş oldu. Çünkü orada aslında iyi bir performans gösterdim. İki sene defalarca yılın en iyi yabancı oyuncusu seçildim. Teklifler de geldi. İtalya ’dan teklifler vardı futbolculuk dönemimde. Olympiakos ’ta oynadım. İki yıl tekrar tekrar şampiyonluğumuz var. Kupayı kazandık. Şampiyonlar Ligi ’nde yer aldık. Olympiakos ’un tarihinde en güzel goller arasında Real Madrid ’e attığım gol de halen yer alıyor. O da sevindirici bir olaydı benim için. Olympiakos ’tan sonra Ukrayna ’da Metalurh Donetsk maceram oldu. İyi başladı ama iyi bitmedi. Çünkü çapraz bağ ameliyatı yaşadım. Yeniden Yunanistan ’a dönüp, 4 yılı orada geçirip futbolu Selanik takımı olan Veria ’da tamamladım.”
Futbolculuk döneminizde kendinize örnek aldığınız oyuncu ya da oyuncular kimlerdi?
“Misal aldığım oyuncu yoktu. ‘Bunun gibi oynayayım; böyle yapayım’ dediğim bir oyuncu hiçbir süre olmadı. Lakin beğendiğim, takdir ettiğim futbolcular oldu natürel. Zidane mesela, çok beğendiğim oyunculardan birisiydi. Benim dönemimde benden biraz daha minik de olsa Brezilyalı Ronaldo çok iyiydi. Çok klas futbolcuydu. Ama dediğim gibi ‘İlla bunun gibi olayım’ diyeceğim bir oyuncu hiç olmadı.”
Teknik adamlık döneminde kendinize misal aldığınız isim veya isimler kimler?
“Örnek aldığım yok de beğendiğim, peşine düşüp takip ettiğim isimler oldu. Bunların başında Juventus ’un eski hocası Massimiliano Allegri geliyor. Kendisini çok beğeniyorum. Ayrıca Antonio Conte ’yi çok beğeniyorum. Jürgen Klopp paha biçilmez bir teknik adam. Bu isimleri peşine düşüp takip ediyorum. Oynattıkları futbol çok hoşuma gidiyor.”
