Geçtiğimiz hafta alınan ve takıma adeta nefes aldıran Maccabi Tel Aviv galibiyetinin ardından yine bir diğer sarı lacivertli renklere sahip olan Rus ekibi Khimki Moskova’yı evinde konuk eden temsilcimiz maça Barthel dışında önemli bir eksik olmadan çıktı.
Maça her iki tarafında kontrollü ve zevksiz başladığını söyleyebiliriz. Maçta 4. toptan sonra THY Avrupa Ligi’nin winner guardlarından Alexey Schved‘in pas trafiğini önlemek adına ikili sıkıştırma savunmasına başvuran ve rakibi top kayıplarına zorlayan temsilcimiz aynı zamanda pota altında da etkili oldu ve ilk çeyreğin yarısında öne geçmeyi başardı. Özellikle geçtiğimiz sezon Bayern Münih’te forma giyen NBA oyuncusu Greg Moroe‘nun pota altındaki savunmasındaki zaafını Ahmet Düverioğlu ve Jan Vesely ile çok iyi kullanan ekibimiz rakibin dengesini bozdu. Bu andan itibaren Schved‘in üçlüğü ve Timma‘nın birebirleri ile skora tutunan konuk ekip; takımımızın lideri Nando De Colo’nun da sakatlanması ile oyunu dengeledi ve temsilcimiz ilk çeyreği ancak 3 sayı önde bitirebildi.
İkinci çeyreğe Pierre ve Ali Muhammed damgası
İkinci çeyreğe Ali Muhammed ve Jerrell Eddie’nin iki dış atışı ile harika başlayan ekibimize karşı Khimki Moskova, eski Daçkalı keskin şutör Dairis Bertans ve Alexey Schved‘in sayıları ile yanıt verdi. İlk çeyreğin aksine ikinci çeyrekte her iki takım da bizlere dış skorerlerin konuştuğu seyir zevki daha yüksek kesitler izletti. Takımın lideri De Colo’nun yokluğunda oyun tarzını daha çok dış oyuncuların üzerinden şekillendiren Fenerbahçe Beko’da Dyshawn Pierre ve Ali Muhammed; konuk ekipte ise Bertans ve Schved’in öne çıktığı ikinci çeyrekte üstünlük son 3 dakika kala el değiştirse de takımın imdadına yine Pierre yetişti ve ekibimiz çeyreğin bitimine 1 dakika kala 5 sayı öne geçti ve ilk yarıyı da 7 farkla önde bitirmeyi başardı.
Vesely takımın imdadına yetişti
İkinci yarıya Sched’siz başlayan konuk ekip oynadığı set oyunları ile takım halinde hücum edeceğinin de sinyallerini vermiş oldu. Letonya’nın yetiştirdiği en kaliteli oyunculardan biri olan ve tecrübesi ile bugün takımını sıkıştığı birçok anda devreye girerek sırtlayan Jannis Timma‘nın soğukkanlılıkla bulduğu zor 3’lük ile başlayan konuk ekip pota altında da Vesely’e yapmış olduğu ikili savunma temsilcimizi bu dönemde hücum anlamında oldukça zorlamayı başardı. Yapmış oldukları etkili savunmayı bir dönem Galatasaray ve Anadolu Efes forması giyen Errick Mccolum’un hatalı tercihleri ve top kayıpları ile cömertçe harcayan konuk ekip bu sayede skor anlamında da farkın 5 sayı bandında seyretmesini sağladı.
Schved olmadan oyun kurmakta zorlanan Rus ekibine karşı Ali Muhammed ile etkinliğini koruyan ekibimiz periyodun yarısına gelindiğinde farkı 9’a kadar çıkarmayı başardı. Açılan farkı önlemek adına tekrar Schved’e dönen koç Kurtsinaitis bu hamlesi ile maalesef başarılı oldu. Önce Amerikalı oyuncu Mickey ardından da Schved ile farkı 2 sayıya indiren konuk ekibe karşı temsilcimizde Vesely’nin pota altı oyunu takımın imdadında koştu ve farkı tekrar 8 sayıya çıkararak son çeyreğe 10 sayı önde girmeyi başardı.
Son çeyrekte Khimki etkili oynadı
Karar periyoduna maçın özellikle ilk ve ikinci çeyreğinde yıldızlaşan Dyshawn Pierre’in sayıları ile giren temsilcimize konuk ekip de Bertans ve Schved ile yanıt verdi. Fenerbahçe Beko maçın başından bu yana önde götürdüğü skorun da etkisiyle son çeyreğe biraz rehavette girdi.
Ekibimizin bu boşluğunu yaptığı en iyi işlerden biri olan hızlı hücum ve keskin dış atışlarla cezalandıran ve farkı Dairis Bertans’ın bulduğu üçlükle 3’e kadar indiren ev sahibini; Fenerbahçe Beko özellikle Jan Vesely’nin kaçırdığı basit atışları ile oyuna dahil etti ve konuk ekip maçın bitimine 3 dakika kala farkı 1’e kadar indirdi.
Hücumdaki krizi Ali Muhammed’i oyuna alarak aşmaya çalışan koç İgor Kokoskov yaptığı bu hücum seti değişikliğinin meyvesini önce Edgeras Ulanovas sonra da Jerrell Eddie’nin ardarda üçlükleri ile topladı ve 9-0’lık setle temsilcimiz son 1 dakikaya yeniden 10 sayı önde girdi ve maçı burada kopardı diyebiliriz. Bu andan itibaren rakibin panik atışlarının da girmemesi ve farkı korumayı başaran sarı lacivertli temsilcimiz maçı da 83-71 kazanmayı başardı.
Ön plana çıkan isim Dyshawn Pierre
Takımımız için oldukça değerli bu kritik galibiyette artı ve eksilerimize göz atacak olursak aslan payını bugün Dyshawn Pierre sonuna kadar hak etti diyebiliriz. Sezonun ilk iki maçında gölgede kalan ve istenen çizgiye bir türlü gelemeyen Dysahwn Pierre oynadığı oyun ile geçtiğimiz sezon harikalar yarattığı İtalya Ligi performanslarına nazire yaptı diyebiliriz.
Henüz maçın başında Nando De Colo gibi takımın ve Fenerbahçe oyun ekolünün lideri olan bir oyuncun yokluğunda ekibimiz özellikle 3 sayı çizgisinin gerisinden oldukça iyi bir performans gösterdi. Rakip takımın en önemli skor opsiyonları olan Eric Mccolum ve Alexey Schved’i toplamda 10 sayıda tutarak savunmada muazzam iş çıkaran ekibimiz yaptığı 11 top çalma ile savunmada takımın ne kadar gelişme kaydettiğini herkese gösterdi. Bugün tam 83 sayı bulan ekibimiz her ne kadar muazzam bir oyun sergilemese de maçtan istediğini aldı ve gerek koç Kokoskov’u gerekse taraftarlarını performansı ile tatmin etti diyebiliriz. Umarız ki ekibimiz bulduğu bu galibiyet serisini devam ettirir ve üst sıralara her geçen daha çok tutunur.
