Adnan Dalgakıran’dan hakem tepkisi
Vodafone Park’ta yapılan maçtan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dalgakıran, soğuk havaya rağmen tribünlere gelen siyah-beyazlı taraftarlara teşekkür ederek, “Taraftarlarımız bugün pandemiye, soğuk havaya rağmen stadı doldurdu. Üstelik hepsinden daha kötü olan, bu sezon başladığından beri Türk futbol hakemlerinin organize kötülüğüne rağmen, taraftarımız takımına olan inancını kaybetmedi. Bunun da üstesinden gelebileceğimize inanarak bugün stadı doldurdu.” diye konuştu.
“Beşiktaş Kulübü olarak organize bir kötülükle karşı karşıyayız.” diyen Dalgakıran, “Defalarca uyarıda bulunduk. Yönetim olarak görevimiz bu yanlışları ikaz etmek ama artık bıçak kemiğe dayandı. Çok sert uyarılarda bulunduk. Başkanımız Ahmet Nur Çebi 45 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. Futbolun değeri sahada iyi futbol oynandığında, hakemler bunu iyi yönettiğinde ve altyapılar güçlü olduğunda yükselir. Bu bir ekosistem. Siz çok ciddi rakamlarda para harcayacaksınız, emek sarf edeceksiniz, taraftar kar kış demeden stadı dolduracak ama elinizdeki düdükle her şeyi mahvedeceksiniz. Bu iş o kadar kolay değil. Buna asla izin vermeyeceğiz, vermemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemine rağmen hataların azalmadığını dile getiren Adnan Dalgakıran, şunları kaydetti:
“Sadece Beşiktaş Kulübü olarak değil, Türk futbolu adına buna müsaade etmemeliyiz. Bu organize kötülükle ne Merkez Hakem Kurulu ne Türkiye Futbol Federasyonu baş edebiliyor. Bugün hakem hataları, bütün dünyada insan hatası olabilecek şeyler. Bunları gidermek için VAR diye bir sistem çıkardılar ki bu hatalar minimize edilsin. Görüyoruz ki VAR ile bu kötülük daha büyük boyutlara ulaştı. Bu bir organizasyon olmadan olmaz. Bunlar tesadüfi olamaz. Sahada hızla oynanan maçta karar vermekte zorlanılıyor diyelim ve bu yetenekte hakemlerimizin olmadığını düşünelim iyi niyetle. VAR’da önünde, ağır çekimde oynanıyor. Biz mi başka şeyler görüyoruz? Koskoca bir camia isyan ediyor ve asla umurlarında değil. Nasıl bir kendine güven, nasıl bir organizasyon bu. Sadece Beşiktaş’ın değil Türk futbolunun değerini düşürüyor. Bütün kulüpler buna tepki göstermeli. Bugün bize, yarın başkasına. Futbolu dizayn mı edecekler? Ligi sahada değil de dışarıda mı organize edecekler? Derhal bu hakemlerle ilgili gerekenler yapılmalı.”
Siyah-beyazlı kulübün ikinci başkanı, Süper Lig’de maç yöneten hakemlerin başarısız olduğunu savunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“1. Lig, 2. Lig yöneten hakemlerimiz bunlardan daha başarısız olamaz. En azından iyi niyetli olurlar. Bu hakemlerin raf ömrü dolmuş. Bunların hepsi emekli edilip, genç, dinamik hakemlerle yola devam edilmeli. Eğer bu söylediklerimize karşı geliniyorsa, hata olarak görülüyorsa, bu kadar hata da affedilmez. Profesyonel olarak bir işte bu kadar hata affedilmez. Milyon dolarlar, milyarlar dönüyor. Kulüplerin borç boğazına kadar dayanmış. Yaşam mücadelesi veriliyor ve bunları gayet normal şekilde hata diyerek geçiştiremeyiz. Artık A hakemi, B hakemi buraları geçtik. Çünkü konu buraları hakikaten geçti. Toplam olarak organizasyonun tamamını gözden geçirmemiz gerekiyor. Köklü ve radikal değişimler yapılması gerekiyor. Bunun Beşiktaş için değil, Türk futbolu adına yapılması gerekiyor. Futbol büyük bir endüstri. Bu endüstride en büyük hassasiyeti hakem organizasyonları göstermek zorunda. Bu hakem organizasyonlarının baştan sona değişmesi gerekiyor. Başka şeyleri de gözden geçirelim. Hakemlerimizi eğitemiyor muyuz? Doğru bir sistemimiz yok mu? Her şeyi gözden geçirelim, tartışalım. Bunu Türk futbolunun değerini yükseltmek için, seyirciyi tekrar stada çekebilmek için yapmamız lazım. Eğer ortada bir orta oyunu varsa, niye kimse gelsin de maç seyretsin? Çok kritik ve tehlikeli bir nokta bu. Hepsinden tehlikeli bir noktadayız. Kulüplerin borçlarından dahi tehlikeli bir noktadayız. Derhal bu işe el atılmalı.”
Hata yapan hakemlerin tekrar kendi maçlarında görevlendirildiğini ileri süren Dalgakıran, “Şuna kesin kanaat gerdik ki bu yapılanlar hata değil. Yani 10-15 maçta ağır çekimde gözünün önünde oynayan şeyde yanlış karar vermek diye bir şey söz konusu olabilir mi? Onun için çok geç olmadan, Türk futbolu tamamen yerle bir olmadan, bu konuya el atılmalı.” şeklinde görüş belirtti.