Ahmet Kandemir: Basketbol devrimi yapmaya çalışıyoruz
Kandemir yaptığı açıklamada, “Takımı gençleştirmek herkesin hayal ettiği ama cesaret edemediği bir işti. Bu bambaşka bir cesaret işi, yönetim kurulunun da böyle bir cesaretli adım atmasından gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Geride kalan sezonlarda daha büyük bütçeli takımların oluşturulduğunu hatırlatan Kandemir, “Geçmiş sezonlardaki gibi 2-3 milyon dolarlık takım da kurabilirdik ama karşılığında gelirlerimizin uzağında, sürekli borç batağına girmek vardı. Geçen sezonun ortasında göreve geldiğimizde de birçok oyuncunun gitmesiyle bütçeyi 1 milyon 200 bin dolara çekmiştik. Ona rağmen sezon sonunda önümüzde kadın ve erkek takımına harcanmış 3 milyon dolar vardı. Son 5 yılda 25 milyon dolar harcamış şube vardı.” diye konuştu.
Harcanan paralara rağmen gelirlerin bunun çok altında olduğuna dikkati çeken Kandemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ciddi gelirlerimiz olmadığı için önemli paralar ödemek, vermek zorunda kalıyoruz. Geçmiş dönemde yapılan hataları ortaya koyduğumuzda; yabancılara yüksek kontratlar oluyordu ve zamanında ödenmediği için oyuncu gidiyor. Hem oyuncuyu oynatmamış oluyorsunuz hem de kontratın tamamını ödemek zorunda kalıyorsunuz. Ya bu şekilde devam edip kulübü aşağı çekecektik ya da yepyeni bir yapı ve ekip oluşturacaktık. Vizyonu olan, ödemelerini yapabildiğimiz bir takım oluşturmak istedik.”
Uzun yıllar basketbola yatırım yapan Banvit’in kapanmasının da bu vizyonu ortaya koymalarını kolaylaştırdığını anlatan Kandemir, “Değerli oyuncuları vardı. Onları parça parça almak istiyorduk. Kurduğumuz büyük organizasyona daha çok oyuncu gelmek istedi.” ifadelerini kullandı.
Önlerinde iki yol olduğunu vurgulayan Kandemir, “Ya Anadolu Efes, Fenerbahçe gibi büyük paralar harcayıp şampiyonluğa oynayan kadro kuracaktık ya da genç jenerasyonla uzun vadeli takım oluşturacaktık. İlkini yapma şansımız yoktu. Biz ikincisini tercih ettik.” diye konuştu.
“Uzun vadeli program yaptık”
Son dönemde sponsorların çoğunun da kendilerinden kaçtığını vurgulayan Kandemir, şunları söyledi:
“İkinci, üçüncü aydan itibaren parasını alamamış oyuncular, antrenmana çıkmayan takım, kulübü bırakan koçlar ve basketbolcular olunca sponsor da böyle bir yere markasını sokmak istemiyordu. Uzun vadeli program yaptık. Her işin bazı sıkıntıları oluyor. Türk oyunculara önemli bir rol vermek istedik. Figüran olmalarını istemedik. A takımda sonuçlara endeksli genç ve güçlü bir takım kurduk. Altyapıda sistem kurduk.”
Sezon başında üst üste yaşanan 6 yenilginin bir kaygıya neden olduğuna dikkati çeken Kandemir, “Beşiktaş Kulübü iddialı kulüp, taraftarları sürekli kazanmak istiyor. Sezona kötü girince ister istemez taraftar ve yönetim tarafında panikleme de oldu. Basketbol devrimi yapmaya çalışıyoruz. Devrimler sancısız olmaz. 6 yenilgi sonucunda oturup neleri eksik yaptığımızı konuştuk. Takıma olan güvenimiz hiç eksilmedi. Oyunculara bunu hissettirdik. Bu güven duygusunu alan oyuncular da kazanmaya başladı.” ifadelerini kullandı.
“Kurduğumuz kadro şampiyonluğa oynayacaktır”
Yabancı oyuncu konusunun amatörlere kadar indiğini belirten Kandemir, “Sürekli yabancı oyuncuya endeksli sisteme gidiyoruz. Spor da büyük bir ekonomi haline geldi. İthalata dayalı bir sisteme girdik. Dolar iki katına yükseldi. Yıl sonuna baktığımızda yabancı oyunculara verilen paralar yurt dışına gidiyor. Bunu dengeleyebilmeniz için ihracat da yapmanız lazım. Türk ağırlıklı kadroyu ayrıca ekonomiyi düzeltmek için yaptık. Elimizdeki oyuncular kapasiteli, sabır gösterebilirsek ve çalışma alışkanlığını sürekli hale getirirsek başka takımların çok büyük paralara kurduğu kadro gibi şampiyonluk takımını kurma şansımız da olur.” diye konuştu.
Beşiktaş’ta 2000 yılında da gençlerden oluşan bir yapı kurduğunu anlatan Kandemir, “Yine güçlü bir lig oynanırken hiç yabancı almadan bir takım kurduk. 20’li yaşlarındaki Türk oyuncularla oynadık. Ligi yedinci bitirip play-off yapmıştık. O zamanki yeni yönetim projenin üstüne gitmek yerine kolayı seçip başarıyı tercih etti.” ifadelerini kullandı.
“Takımımız kazanan ekip haline geldi”
Son 5 maçta 4 galibiyet aldıklarını hatırlatan Kandemir, “Sürekli kaybeden takım demoralize oluyor. Tecrübeli ekipler bundan çabuk sıyrılıyor. Genç oyuncular için bu kolay olmuyor, takımımız bunu da başardı. Kazanan ekip haline geldi. Takım olarak ilerlemeyi sağlamalıyız, çalışmaktan vazgeçmemeliyiz. Sezon sonunda iyi bir yerde olacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Gelecek sezon altyapıdan 3-4 oyuncunun daha A takımda olabileceğini kaydeden Kandemir, “14 yaşında olup da A takımda oynatmak istediğim iki oyuncu var ama Türkiye’deki statü buna izin vermiyor. Ama basketbolcu oynamadan oyuncu olmaz ki.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kafamdaki projede antrenörlük yoktu”
Burak Bıyıktay’ın başantrenör olduğu dönemde Beşiktaş Basketbol Şubesi Genel Koordinatörü olarak görev yapan ama Bıyıktay’ın ayrılmasının ardından takımın başına geçen Kandemir, “Kafamdaki projede antrenörlük yoktu. Benim yaptığım iş antrenörlük, sırf bu yüzden antrenörlüğü bile istemedim. Tamamen şubenin başarısını istiyorum.” diye konuştu.
Altyapısı güçlü, ödemelerini düzenli yapan Beşiktaş’ı hak ettiği yere getirmek istediğini belirten Kandemir, “Son 15 yılda FIBA’da en çok dosyası olan kulüp Beşiktaş oldu. Artık Beşiktaş’ın savunması alınmadan kararlar alınıyordu. ‘Beşiktaş haksızdır’ diye kararlar alınıyordu. Kimsenin Beşiktaş’ı bu duruma düşürme hakkı yok. Geçmiş dönemden gelen borçları bile ciddi yapılandırarak ödüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kulübün 4-5 milyon dolarlık bir takım kurma ve bunları ödeme şansının olmadığını anlatan Kandemir, “O yüzden masanın diğer tarafına geçip şubeyi itibarlı hale getirmek istiyordum. Yönetime projemizi de inandırdık. Sistemin devamı için takımın başarısı önemli. Antrenörlük yapmak istememenin nedeni şubenin devamlılığına katkı vermekti.” ifadelerini kullandı.
Bıyıktay’ın ayrılmasının ardından bazı antrenörlerle görüştüklerini vurgulayan Kandemir, “Herkesin bütçesi var. Takımın genç olması, az yabancı olması ve ligin dibinde olması bazı antrenörleri tereddüt ettirdi. Sonuç olarak kendi çocuğunuzu düşünün, dayak yediği an müdahale edersiniz. Çok istekli olmadığım halde sistemin devamı için antrenörlüğün doğru olduğunu düşündüm. Son sırada, eksi bir puan almak her antrenör için risktir. Antrenörlük yapma düşüncem yoktu ama konu Beşiktaş olduğu zaman kendinizden çok takımı düşünüyorsunuz. Benim için riskliydi ama kimsenin Beşiktaşlı olmasını ve takımı kurtarmasını bekleyemeyiz. Dışarıdaki insanlar için öyle bir şey yok.” diye konuştu.
Burak Bıyıktay’ın takımdan ayrılmasının en büyük nedeninin pivot konusu olduğunu belirten Kandemir, “Sezona başladığımız kadroyla devam ediyoruz. Bıyıktay yabancı bir pivot istedi. Alperen Şengün ve Furkan Haltalı gibi oyuncular varken, yabancı oyuncu almayacağımızı söyledik. Böyle oyuncular varken onun istediği pivotu zaten almayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Antrenörlük hayatının yüzde 80’ini Beşiktaş’ta geçirdiğini hatırlatan Kandemir, “Camia bu sisteme yabancı değil. Bu genç oyuncuların mücadelesi onları da sevindiriyor. Camianın sıcak bakacağını, destekleyeceğini bildiğimiz için bu projeye başladık. Beşiktaş taraftarı da sıcak bakıyor. Pandemi olmasaydı salon tıklım tıklım dolardı.” diyerek sözlerini tamamladı.