Basketbol

“Beşiktaş’ın FIBA nezdinde imajını düzelttik”

Beşiktaş Basketbol Şube Sorumlu Yöneticisi Umut Şenol’un DHA’ya yaptığı özel açıklamalar şu şekilde:

SORU: Geçtiğimiz sezona iyi başlamamanıza rağmen, sezonu Anadolu Efes’le oynadığınız play-off yarı final serisiyle tamamladınız. Geçen sezonun ibr değerlendirmesini yapar mısınız?

CEVAP: Sezona aslında biraz kötü başladık. Tabi biz ilk baştaki fikstürümüzde özellikle ilk 6 maçı kaybettik, oradan bir iki tane maçı kazanmayı bekliyorduk. Tabii ki o kayıplardan sonra yeni bir proje yaptığımız için, sıkıntılı bir süreç geçirdik. Bu süreçten de teknik kadroda bir değişikliğe giderek bir çözüm ürettik ve teknik kadromuzu değiştirerek bu süreçten çıktık. Ondan sonra aslında ilk 6 maçı bir kenara bırakırsanız, Beşiktaş kalan 24 maçta 20 galibiyet 4 mağlubiyet aldı. Bu da aslında bir lig ikinciliği performansı. Son 24 maçta ligin ikincisi Beşiktaş. Tabi bu kadar genç bir kadroyla çıkmış bir takım için, bu aslında büyük bir başarı denebilir. Tabii ki normal şartlarda Beşiktaş, her zaman oynadığı yerlerde gelebileceği en üst seviyeye gelmeli ve uzun vadede bizim de hedefimiz böyle. Ama bir proje yaptık bir yola çıktık, o yüzden bu seneki hedefimizin üzerinde ligi bitirdik. Açıkçası bizim hedefimiz ya play-off’a girebilmek ya da, ligde rahat hissedebileceğimiz 9’uncu, 10’uncu sıralarda ligi bitirmekti. Tabi hem play-off’a girdik hem de kendimize göre dördüncü sıradan girdik play-off’a. Çünkü orada bir Tofaş maçımız var, sonucu tam olarak bizim kazandığımızı düşündüğümüz, ama Federasyonun açısından Tofaş lehine tescil edilmiş bir karşılaşma vardı. O da şimdi Tahkim Kurulu zaten Federasyonun kararını iptal etti. Baktığınız zaman biz normal sezonu dördüncü bitirdik. Play-off serisinde de o maçı kazanmayı hak ettiğimizi gösterecek bir performansla Tofaş’ı hem Bursa’da, hem de burada Akatlar’da yenerek yarı finale kaldık. Beklentilerimizin üstünde bir sezondu. Yarı finalde de ülkemizi gururlandıran Efes’e elendik. Tabi bizim için iyi bir testti Efes maçları. Aslında ligin diğer ortalamasına göre iyi bir performans sergilerken, gideceğimiz çok yol olduğunu da o maçlarda gördük.

SORU: Siz bir projeye başladınız ve başarılı oluyorsunuz. Aynı zamanda basketbolun da ekonomik anlamda bir getirisi ve geri dönüşü çok yok. Bu projeye ne kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?

CEVAP: Bu konuda bizim kararlılığımız açısından hiç bir sorun yok. Biz yine benzer, gençlere fırsat veren, az yabancıyla oynayan felsefemizi devam ettirmeye çalışacağız. Tabi dediğiniz gibi ekonomik sürdürülebilirlik basketbolda çok zor. Bir sürü takım zarar ediyor, bu endüstride kar eden takım nerdeyse yok gibi. Herhalde Beşiktaş basketbol, yani bir oyuncumuzun NBA’de draft edilme ihtimali var, draft edilirse Beşiktaş bu seneyi basketbol açısından toplamda pozitifle kapatan belki de tek kulüp olacak. Biz buraya geldiğimizde 2.8 milyon Euro bütçesi olan bir takım vardı. Geçen sene biz göreve başladığımızda Eurolig seviyesinde, şimdi de Baskonia’nın hocası olan bir hocamız vardı, ama maaşları ödeyemiyorduk. Çünkü bütçe ona göre yapılmamış, sponsordan alınan para yaklaşık 1 milyon dolar, federasyonun ödediği para belli, giderler belli. Yani Beşiktaş basketbolda, şöyle bir durum vardı; oyuncular geliyor, ilk bir iki ay maaşları ödeniyor, üçüncü, dördüncü ay ödenmiyor, beşinci ay bir maaş daha ödeniyor, işte 3 maaş ödenmiş oluyor. Ondan sonra antrenmana çıkmamalar, protestolar ve bu şekilde haberler yansıyordu, transfer yasakları oluyordu. Biz geldiğimizde bu tablonun üstümüze doğru geldiğini çok net gördük. Gelir gelmez bazı yüksek fiyattaki oyunculara (yanlış anlaşılmasın bu oyuncuların bu paraları hak etmediklerini söylemiyorum) Beşiktaş bu paraları verecek durumda değildi. Ben kiminin hak etmediğini de düşünebilirim yani, bu kontratların yanlış olduğunu, yüksek seviyede olduğunu düşünebilirim, ama bizim o anki bakış açımızda, bu oyuncular kötü, bu oyuncular tu kaka gibi bir bakış açımız yoktu. Biz sadece verebileceğimiz bir paraya kadroya odaklandık. Bazı oyuncularla ve hocamızla yollarımız ayırdık. Tabii ki bizim şansımıza hocamıza o an teklif geldi Baskonia’dan. O da hak edişini alıp ayrılmayı kabul etti. Biz de bu kontratlardan kurtulunca geçen sen 2 milyon 750 bin Dolar olan bütçemizi 1.2 milyon Dolar’a düşürdük bir anda. Bu sene de hem o borçlarımızı bitirdik, hem de oyuncularımıza bütün maaşlarını tam zamanında ödedik. Beşiktaş’ın gerek kadın takımında, orada da Serhan Çetinsaya’ya çok teşekkür etmek gerekiyor, çok iyi yönetti. Sportif başarı olmasa da bizim kadın takımında hedefimiz ligde kalıp ondan sonra yine onlarda da benzer bir projeyi bu sene uygulamaktı. Gerek kadın takımımıza, gerek erkek takımımıza bir maaş bile borcumuz yok, bütün paralarımızı ödedik. Beşiktaş’ın hem Avrupa’da FIBA nezdinde basketboldaki imajını düzelttik, hem de sportif başarıyı aynı anda yakaladık ve bunlar tabi çok önemli. Burada tabi başkanımızın gösterdiği irade, destek, Ahmet Kandemir hocamızın elini taşın altına koyması. Yine, Beşiktaş kurtuluşu Beşiktaşlılarda buldu diyebilirim.

SORU: Ahmet Kandemir uzun yıllar dönem dönem Beşiktaş’ı çalıştırdı ve bu sezon yeniden geri döndü. Bu başarıda Ahmet Kandemir’in özel bir yeri var mı?

CEVAP: Hocanın özel bir etkisi kesinlikle var. Biz oyuncularımızın iyi olduğunu biliyorduk, takımımızın iyi olduğun biliyorduk. Zaten Ahmet hocamız biz yenilirken de sürekli şeyi söylüyordu ‘bu takım iyi bir takım, bu takım mutlaka iyi bir noktaya gelecek’ diye hep onu söyledi bize. Takıma güvenmemiz gerektiğini, oyuncularımızın iyi olduğunu hep bize söyledi. Geldikten sonra da hoca sadece bir tane oyuncu aldı. Yani Ahmet hoca sahaya indikten sonra bir ve iki numara pozisyonunda oynayan Joel Berry diye bir tane oyuncu aldık başka oyuncu almadık. Aslında bu takımın başlarılı olacağını bekliyorduk ama bu seviyede başarılı olmasını belki bu yıl (2021-2022 sezonu) bekliyorduk. Bu seviyeye gelmesi daha erken oldu. Tabii ki burada hocanın ciddiyeti, disiplini ve oynattığı basketbolun tarzı ve bu tarz oyuncuları, özellikle genç oyuncuları daha iyi yönetmesi bu konuda çok etken oldu. Yani hocanın antrenman temposu, disiplini, bir de tabi yardımcılarıyla teknik kadrosuyla uyumu, bizim için pozitif bir netice verdi. Sezon başında ‘yarı final oynayacak mıyız’ deseler ben çok umutlu konuşmazdım. Benim beklediğim ya sekizinci, yedinci sıradan play-off’a girmek ya da ligi dokuzuncu, onuncu sırada bitirmek olabilirdi. O yüzden bu başarı hem bize, hem taraftara, hem sürpriz oldu, hem de moral motivasyon kaynağı oldu. Yaptığımız işin arkasında durmanın meyvesini topladık ve daha da durmamız gerektiğini anladık. O açıdan bakıldığında bu projenin başarıya ulaştığını ya da başarılı bir yoluculuk yaptığını söyleyebiliriz.

SORU: Önümüzdeki sezon 3 yabancıyla devam edecek misiniz?

CEVAP: Önümüzdeki sezon 3 yabancıyla devam etmek istiyoruz. Türkiye’deki basketbol ortamının da buna izin vermesi önemli. Bizim kaliteli yerli oyuncuları, (altyapımızda var ama ) zaman zaman bulmamız, transfer etmemiz gerekiyor. Bu ortamı yakalayabilirsek, bizim tercihimiz 3 yabancıyla devam etmek.

SORU: Tofaş ile oynadığınız lig maçının federasyon tarafından verilen onaylama kararı play-off maçları bittikten sonra Tahkim Kurulu tarafından iptal edildi. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

CEVAP: Özellikle orada Genel Sekreterimiz Mesuy Urgancılar’a da çok teşekkür etmemiz lazım. Bizim bu konuyu takip etmemiz konusunda çok destek oldu, biz de bu konuyu ısrarla takip ettik. Aslında yine maçların oynanmaması için biz başvurumuzu da yaptık, çünkü Tahkimin kararının beklenmesi gerektiğini söyledik. Federasyonumuz oynatmayı tercih etti. Zaten Federasyona ilk başvurumuz, burada kural hatasının olduğu ve maçın Beşiktaş lehine tescil edilmesi gerektiği şeklindeydi. Federasyon da aslında bizim haklı olduğumuzu düşünüyordu. Federasyon yönetim kurulumuzdan niye böyle bir karar çıktı, biz anlayamadık, üzüldük. Çünkü bire bir konuşmalarımızda, gerek yöneticilerle, gerek oradaki profesyonel çalışanlarla hepsi bizim haklı olduğumuzu, yapılanın net bir kural hatası olduğunu, nerdeyse hepsi bizle bu konuda mutabıktı. Ama karar böyle çıktı. Tabii ki biz de böyle bir durumda kulübümüzün hakkını savunmak zorundayız, bunu Tahkime götürdük. Gönül isterdi ki Tahkim bu kararı biraz daha önce versin ama, Federasyonun savunması, Tofaş kulübünün savunması, pandemi ortamında 17 Mayıs’a kadar tam yasakların konması, o sırada Tahkim Kurulu’nun yeterince toplanamaması, araya bayramın girmesi derken, kararlar alındığında biz zaten adaleti kendimiz tecelli ettirmiştik. Adalet gecikti ama yine de gecikse de adaletin yerini bulması, bizim bu kararı duymamız önemliydi. Tahkim Kurulu’na da verdiği karar sebebiyle kendilerine teşekkür ediyorum. Hiç değilse biz de Tofaş’ı eleyip bu sorunu ortadan kaldırmış olsak da, adaletin yerini bulduğunu görmek bizi mutlu etti. Tabi burada biz Tofaş serisini kaybetseydik durum çok daha karışık bir hal alabilirdi. İlk maçı 22 sayıdan gelip 2 sayıyla kazandık, buradaki maçı da 3 ya da 4 sayıyla kazandık. Yani Federasyonun büyük şansı. Federasyon yönetim kurulu üyeleri, merkez hakem komitesi yatıp kalkıp Tofaş maçını kazanan Beşiktaşlı oyunculara ve Ahmet Kandemir’e dua etmeleri lazım.

SORU: Kulüp olarak federasyonla ilişkileriniz nasıl?

CEVAP: Aslında ilişkilerimizin çok iyi olması lazım, bugünkünden de iyi olması lazım. Çünkü biz Türk basketboluna son derece destek olan bir proje yapıyoruz. Şu an milli takıma en fazla sporcu veren kulübüz, nerdeyse bütün yaş gruplarında bu böyle. Beşiktaş böyle bir yerli ve milli takım kurmuşken, yerli oyunculara bu kadar süre vermişken Federasyonun bize daha (deyim yerindeyse) samimi davranmasını umuyorduk. Yani ilişkilerimizde bir sıkıntı yok ama biz daha iyi olmasını bekliyorduk. Çünkü yaptığımızın herkese örnek olduğunu düşünüyoruz. Bunun sadece basketbol branşına değil, bütün branşlara örnek olacak bir hamle yaptığımızı düşünüyoruz. Basketbolda böyle projeleri yapmak, böyle kararları almak daha kolay. Çünkü yaptığınız kontratlar 1 yıllık. Bizim geçen sezonki kontratlarımızın hepsi bu sene bitiyordu. O yüzden biz bu projeyi çok rahat bir şekilde yapabildik. Ama sayın Ahmet Nur Çebi’nin gerçek vizyonunu biz basketbolda gösterdiğimizi düşünüyoruz. Ve federasyonumuzun bu projeye daha dört elle sarılmasını, daha fazla destek vermesini açıkçası bekliyoruz. Biz oyuncuların bütün maaşlarını vaktinde ödediğimiz sezona -1 puanla başladık, üstüne bir de bu Tofaş maçında olan kural hatası, Tahkimin tescil ettiği kural hatası oldu. Baktığınız zaman 2 puan baskette sıralamayı belirleme açısından çok önemli sıralamayı belirlerken. Biz nerdeyse 2 puan geride başlamış olduk. Bir de tabi taraftarın olmadığı bir sezondu. Taraftarın olmadığı sezonda takıma sahip çıkma ve haklarını koruma noktasında biz yöneticilere çok iş düştü. Ve biz bu görevi yaparken, belki zaman zaman fevri davranışlar içerisinde bulunmuş olabiliriz. Federasyon bu konuda da bize yeterince anlayışlı davranmadı. Ben söylemediğim sözlerden dolayı, benim söylemediğimizi bildikleri halde, yine Batur Şilen diye bir arkadaşımız, basketbol sektörü için çok büyük rakamlarda cezalara çarptırıldık. Ben 125 bin, Batur Şilen de 75 bin TL. Ben bunları da Tahkimin düzelteceğine inanıyorum Artık mecburen bu konuyu da Tahkime götüreceğiz. Yani bence, basketbol ortamında zaten kulüplerin gelirleri limitli, bu tarz cezaları verirken kaşıkla verip kepçeyle geri almamak lazım. Yerli oyuncu oynatan kulüplere çok destek vermeleri lazım. Ben bu konuda Hidayet başkanın çok çaba gösterdiğini, bu konuda çok destek verdiğini görüyorum. Hidayet başkanın bu yerli oyuncu projesine de çok teşekkür ediyorum. Ama yerli oyuncu oynatan kulüpleri maddi olarak daha çok desteklemeliyiz.

SORU: James Blackmon’la devam edilecek mi?

CEVAP: Basketbolda yabancı oyuncularla sözleşmeler genelde bir yıllık olur. James Blackmon’un da sözleşmesi bitti. Biz performansından memnun kaldık. Tabi devam edip etmeme kararı sadece bir sportif karar değil, aynı zamanda mali bir karar. Bunun sportif bacağına hem sportif direktörümüz hem de koçumuz olan Ahmet Kandemir karar verecek. O karar verirse biz de mali bacağını uygun bulursak onu destekleyeceğiz. Bizim sevdiğimiz, profesyonelliğini beğendiğimiz iyi bir oyuncu kendisi.

SORU: Alperen Şengül’ün NBA’a gitme ihtimali nedir?

CEVAP: Alperen Şengül’ün NBA’e gitme ihtimali her geçen gün artıyor. Galiba Temmuz sonunda belli olacak draft edilip edilmediği. Şimdi Milli takımla birlikte Kanada’ya gidecek. Orada Milli takım safhasını geçirdikten sonra NBA’in draft kampına gidecek, yanlış hatırlamıyorsam 5 Temmuz gibi. Ondan sonra da durumu belli olacak. Tabii ki biz Alperen’in bizde oynamaya devam etmesini isteriz, ama 19 yaşında da bir oyuncunun NBA’e gitme şansını kaçırmasını istemeyiz. Gitmezse bizde devam edecek, giderse de Allah yolunu açık etsin.

SORU: Bir çok oyuncunuza teklifler var. Özellikle Şehmus ve Furkan’ı Fenerbahçe’nin istediği konuşuluyor. Gidecekler mi kalacaklar mı?

CEVAP: Evet Şehmus ve Furkan’a talip olan kulüpler oldu. Biz Furkan’la devam etmeyi düşünüyoruz, kesinlikle Furkan’ı satma gibi bir planımız yok. Şehmuz’la da devam etmek istiyoruz. Şöyle söyleyeyim, Beşiktaş’ın hiç bir oyuncusu satılığa çıkmış değil, Beşiktaş hiç bir oyuncusuna talip aramıyor. Biz kendimiz bütün oyuncularla devam etmek istiyoruz. Ama tabii ki iyi bir performanstan sonra gelen teklifler oluyor. Burada da maddi konularda anlaşabilirsek, bunlar yaşanabilir, olabilir. İyi oyunculara teklifler gelmesi normal. Bu teklifler sadece söylediğiniz kulüpten değil başka kulüplerden de teklifler var. Hem oyuncun menfaati, hem Beşiktaş’ın menfaati aynı yerde buluşursa bunlar olabilir. Ama şu an için böyle verilmiş bir karar yok. 

Etiketler
İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı