Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap ’tan liglerin geleceği hakkına kritik izah etme
Süper Lig maçlarının ne vakit ve nerede başlayacağı konusu tartışılmaya devam ederken, Corona Virüsü Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Cefa konuyla ilgili kayda değer açıklamalar yaptı. Azap, liglerin mayıs sonundan sonra başlayabileceğini oysa şu aşamada net bir tarih vermenin dürüst olmayacağını belirtti.
Corona virüsü salgınının ligleri durdurmasının ardındaki maçların ne vakit başlayacağı bütün sporseverlerin merak ettiği soruların başında geliyor.
Sıhhat Bakanlığı Corona Virüsü Bilim Kurulu Üyesi ve Türk Kl0inik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Cefa, spor müsabakalarının geleceğiyle ilgili Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Cumhur Önder Arslan ’ın sorularını yanıtladı.
Ligler ve spor müsabakaları her yerde ne zaman başlar?
“Öngörmek gerçekte çok zor. Biz bu hafta tepeye ulaşırız diye bekliyorduk ve 1-2 hafta böyle yatay gidip daha sonra vakalar azalmaya başlar diye bekliyorduk. Lakin pazartesi günkü rakamlar bizi biraz sıkıntılı etti. Pazartesi deneme sayısı az olmasına karşın tanı alan hasta sayısında bir büyüme var. Bu haftayı görmek lazım. Bu hafta manâlı. Ligler ne vakit başlayabilir, ben mayıs sonu olabilir diye düşünüyorum. Eğer tahmin edildiği gibi giderse. Acilen bundan sonraki kısım daha kuvvet. Önlem elde etmek, bir şeyi sınırlama getirmek daha kolay. Fakat bir şeyi gevşetmek zordur, çünkü derecesi ne olacak, ne zaman olacak, ne kadar olacak? Yani gevşetme önlemlerini hayata geçmek, zamanlamasına, derecesine karar tahsis etmek daha şiddet. Dolayısıyla bizi önümüzde karar verme açısından birazcık daha zor günler bekliyor. Kolay değil bu kararları devretmek. Çok yakın izleyerek, olgu sayılarını, temaslı sayılarını yakın izleyerek bir karara ulaşılmaya çalışılacak.”
“15 MAYIS ’TAN DAHA SONRA DEĞERLENDİRME YAPILIR”
Bilim Kurulu maçların geleceğiyle ilgili konuyu ne süre gündemine alacak?
“Bence 15 Mayıs’a dek öyle bu konuda bir şey yapma şansımız değil. Salgının tepeye ulaşıp, tepeden sonra nasıl seyir izleyeceğini görmemiz lüzumlu. Lakin 15 Mayıs’tan sonradan bir değer biçme yapılır diye tahmin ediyorum. Kişisel görüşüm, ırk sağlığı hocalarımıza sormak lüzumlu.”
“HAZİRAN GERÇEKÇİ BİR TAHMİN GİBİ FAKAT…”
TFF ligleri haziranda başlatmayı öngörmüştü, ne dersiniz?
“Büyük muhtemelen pek olur. Biz de mayısın ikinci yarısında değerlendiririz. Zaten mayısın son haftası Ramazan Bayramı’na gelmiş oluyor. Sözde o realist bir varsayım gibi duruyor bir aksaklık olmazsa. Umulmadık bir şey olmazsa. Bu virüste her zaman dikkat etmek gerekli.”
Maçlar öncesi her sporcuya test yapılabilir mi?
“Bulgu takibi fazla kritik. Yan bazıları hiç belirtisiz de geçirebiliyorlar ama testlerin güvenilirliği fazla fazla değil maalesef. O yüzden testi yapıp düşüncesini açıklamak basit yok. O zamana değin daha iyi teşhis koyabilen PSR testleri olursa elimizde, bütün dünyada çalışılıyor bununla ilgili, o süre bağlı yapılabilir belki böyle bir uygulama. O testi derhal sahaya çıkmadan önce alıp 15-20 dakikada ya da 1 saat içinde netice verme şansınız değil. O testin kendisi, örneğin alınması, labaratuvara gitmesi, çalışılması bir günü buluyor. 8-10 saatlik bir meslek. Dolayısıyla siz baktığınızda 8-10 saat, hatta olur ya 1 gün öncesindeki durumunu göreceksiniz. 1 gün evvelden alacaksınız. O sahaya çıktığında hâlâ enfekte olmadığını göstermiyor birincisi. İkincisi, gidip gelen bir virüs saçılımı oluyor bu hastalıkta. Kişi virüsü taşıdığı halde, hastalığın böyle acayip bir özelliği var, her seferinde virüsü bulamıyorsunuz aldığınız örnekte. Dolayısıyla bunları düşününce de böyle rutin her maç öncesi sporculara bu testi yerine getirmek çok manalı olmuyor. Bulgu takibi, bilgilendirme, bilinçlendirme, en minik bir belirtisi, bulgusu olan sporcunun ya da teknik heyetin hemencecik testinin yapılması; oysa o şekilde hareket edilebilir. Tekrar olabildiğince sosyal mesafeyi maçlarda natürel ki korunamaz ama maç dışarıda, protez kulübelerinde olur, soyunma odalarında olur bunların ve el temizliğinin sağlanması, tümü önemli uygulamalar.”
‘ÖNLEMLERE CÜMBÜR CEMAAT UYACAK’
Sahadaki sporcular endişelerini nasıl yenecek?
“Toplumdaki sıklığı azalmadan olasılıkla müsabakalara müsade verilmez. Biz haziranı göze çarpan ederken, orada toplumdaki sıklığı azalacak dolayısıyla sahaya çıkan oyuncuların bir şekilde bu virüsle karşılaşmış olma ve hasta veya belirtisiz şekilde geçiriyor olma olasılığı çok çok düşük olacak. Şöyle düşünün, diyelim İstanbul’un 20 milyon nüfusu olsun. İstanbul’da 200 bin hasta olmasıyla, 20 bin kişinin o esnada virüs taşıyor olması aralarında ayrım olur 20 milyonun içinde.. Gidip o futbolcunun, ona denk gelme olasılığı çok azalacak. Emrindeki sporcuların kişisel yaşantılarında uyarı etmeleri gerekecek, topluluk yerlerden uzaktan durmak, sosyal mesafeyi korumak, el temizliği gibi önlemlere cümbür cemaat uyacak. Zaten oysa böyle bu salgın hafif bir şekilde atlatılabilir.”
“SEYİRCİLERİ BİR ARAYA GETİRME ŞANSI OLMAZ”
Maçlar artık seyircisiz mi oynanacak?
“çok büyük olasılıkla seyircileri bir araya getirme şansı olmaz. ya da stadyumların kapasitesinin 5’te 1’i, 6’da 1’i değin alınıp herkes birbirinden uzak oturacak şekilde şayet ayarlanabilir lakin yalnızca oturmak da mesele değil. Çıkarken cümbür cemaat aralarda tuvaleti, kafeteryayı kullanıyor, herkes bir sürü yeri elliyor. O yüzden seyircileri yönetebilmek fazla daha zor. Yani belki seyircilerle ilgili karar daha bile sonraya kalabilir. Lakin bunu tamamen önümüzdeki 1.5 ay gösterir.”
Taraftarların statta maç izlemesi için kademeli bir geçiş öngörülebilir mi?
“Evet orada da öngörülebilir eksik seyirciyle başlayıp. Ne değin eksik bağlantı olursa insanlarda o kadar eksik virüsle karşılaşılır. Hastalanma riski öyle düşer. Lakin müsade de verilse ırk gitmek ister mi emin değilim. Cümbür Cemaat haklı olarak bu virüsten çok korkuyor.”
LİGLERİN ANTALYA ’DA OYNANMASI FİKRİ
Futbolda kalan 8 maçın Antalya’da oynanması fikri ön planda. Takımlar ayrı olarak otellerde izole biçimde kalacak ve maça çıkacak. Bu fikri nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bu tür kısıtlama işleri, salgın yönetimi millet sağlığının konusu. Bu işi daha iyi haberdar olan kişiler var. Teknik altyapılar uygunsa doğrusu akla yatkın. Keza şöyle bir şey de olur. Sporcular büyük şehirlerden, yaşadıkları şehirlerden kamp havasında uzaklaşmış olurlar, dolayısıyla virüsle tesadüf olasılıkları azalır. Bu emrindeki akla yatkın. Rasyonel bir öneri gibi duruyor. Hem de sizin söylediğiniz ‘sahaya çıktığında acaba enfekte mi bu kişi?’ sorusu fazla olmaz. Çünkü kontrollü bir ortamda aynı yerde olacak. Orada eğer birileri hastalanırsa bilenecek o, diğerleri taranacak. Çok daha kontrollü bir etraf olur. Daha pratik olur. Bir Play-Off gibi hızlandırılmış şekilde oynanabilir ligler.”
‘ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ İÇİN DAHA ERKEN’
İstanbul’da 29 Ağustos’ta oynanması düşünülen Şampiyonlar Ligi finali ve UEFA’nın 8 takımlı turnuva planı için ne düşünüyorsunuz?
“Avrupa’nın öyle çok ülkesinden daha uygun olur burada oynanması. Ama bu konuda da karar devretmek için erken. Onu da önümüzdeki 1-2 ayda görürüz. Bizim şöyle bir beklentimiz var, havaların ısınması, daha fazla da ultraviole ışınlarının da katkısıyla salgının bulaşma hızının zaten bir tedarik yavaşlamasını bekliyoruz. Dolayısıyla ağustos sonunda epeyce bir tehlike azalmış olabilir. O yüzden Türkiye’de oynanmasıyla ilgili bir bezginlik olmayabilir lakin o süre da seyircili mi oynatmayı tercih eder seyircisiz mi oynatmayı seçim eder? UEFA azıcık da şuna emrindeki olacak, yolculuk kısıtlamalarını kaldıracak kadar Avrupa’da da azalması gerekecek.”