Futbol tarihimiz eli ayağı düzgün organizasyonlarıyla daha yaklaşık 60 yaşında. Ancak hiçbir oyun henüz insanlık tarihinin yanında oldukça yeni sayılan futbolun kitleleri saran hipnoz etkisine yaklaşamadı.
İşte o oyunun en büyük büyücülerinden biri; bir ikon dün akşam aramızdan ayrıldı.
80’li yılları bilenlerin göz bebeği ve yüzlerindeki tebessüm 90’ların başını hatırlayanlar için ise çoktan tahtına kurulmuş bir kral sonraki nesillerin ise merakla videolarını izlediği bir tangocuydu.
Ardından birçok yıldız geldi geçti. Ama etkisi hiçbirinin 10’un kadar olmadı.
Sahada büyürken saha dışında da sistemin adamı olmak yerine vicdanların sesi olmayı tercih etti.
Yetenekleriyle gözümüzde büyüyüp ulaşılmaz olurken onca kusurları ve isyanlarıyla içimizden biri gibiydi.
Adeta olmak istediğimiz ile olduğumuz arasındaki uzun köprünün adıydı: DIEGO ARMANDO MARADONA…
Adı anıldığında yüzlerde belli belirsiz tebessüm oluşturmayı başaran hatta biraz dalmamıza neden olan birini uğurluyoruz.
Haberi alınca tam bir Maradona hayranı olan TRT Spor editörlerinden ve çok etkilendiğine emin olduğum dostum Bertuğ Kaytaz’a baş sağlığı mesajı yolladım. Üzgündü…Dayanamadım evden tekrar kurumuma geldim.
– Bertuğ ne diyorsun dedim?
– O’nu Güney Afrika’daki Dünya Kupası’nda antrenmanda tribünde görünce heyecandan tribünden düşmüştüm” dedi ve sustu. Daha ne denilirdi ki?
Ne ilginçti? Belki hiç birimizi tanımıyordu ancak çoğumuz 10’u hayatımızda nasıl da anlamlı bir yere koymuşuz. Sonra bir çizim gözüme ilişti. Topu önüne rakiplerini ise ardına almış kanatlanmak üzere olan bir top canbazını çizmişlerdi.
“Seni bunca sevenlerin bile durduramazken onlar da kim oluyormuş. İşte bizi de böyle çalımlayıp geçtin gittin” dedim.
Anadolu’da gelenektir dişi çıkan çocuğun etrafına makas, cetvel kalem gibi nesneler koyarlar. Aklıma tüm dişi çıkan çocukların bir arada olduğu bir alan geldi. Küçük DİEGO da orada. Tüm çocuklar bir şeylere uzandı. Ancak Diego futbol topuna çok uzaktı. Herkesin ilgisini çekti o meşin yuvarlak bir tanesi sarıldı ona öptü kokladı ama ardından yanındakine verdi o da bir yanındakine.. Derken elden ele gezen bu top en son gerçek sahibine Diego’ya verildi. Diego o ELLERİ hiç unutmadı.
Sonra o EL büyüdü ve İngiltere’ye tarihinin en büyük golünü atarken biz de onu bu çizimle uğurlayalım.
Hoşçakal Diego,
Teşekkürler MARADONA…
