Maslak Acıbadem Hastanesi’ndeki taziyenin ardından Cengiz’in doktoru Yeşim Eralp, yaptığı açıklamada, “Sayın Mustafa Cengiz akciğer kanseriyle savaşmaktaydı. Bu süreç içerisinde kendisine bilimin ışığında tüm tedaviler eksiksiz olarak uygulandı. 3 gün önce durumu ağırlaşarak yoğun bakım ünitemize alınan Cengiz, bugün saat 17.40’ta tüm müdahalelere rağmen yaşama veda etmiştir.
Süreç içinde kendisi ve ailesi el ele vererek büyük bir dayanışma örneği göstererek bütün tedavileri özveriyle sonuna kadar sürdürmüşlerdir. Sözün bittiği noktada tüm sevenlerine başsağlığı, kendisine de rahmet diliyoruz.” diye konuştu.
Sarı-kırmızılı kulübün eski yöneticilerinden Yusuf Günay ise Cengiz’in hizmetlerinin yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılacağını kaydederek, “Acımız çok büyük. Bugün başkanımızı kaybettik. Öncelikle Cengiz ailesine, eşi Hayat Hanıma, oğlu Sarper’e, Galatasaray camiasına, Türk milletine başsağlığı, başkanımıza da rahmet diliyorum. Yaklaşık 1,5 yılı aşan bir süreçte son nokta bugünmüş. Yarın Marmara İlahiyat Camii’nden ikindi namazının ardından cenaze namazı kılınacak, Ulus’taki aile kabristanlığına defnedilecek.
Bu süreçte zorlu mücadeleler yapıldı. Oğlu Sarper babası için çok uğraştı. Elinden gelen her şeyi yaptı. Biz de hep onun yanında olduk. Başkanımız Galatasaray camiasına çok büyük hizmetler verdi. İnanıyor ve biliyoruz ki yaptığı bu hizmetler önümüzdeki yıllarda daha iyi anlaşılacak. Bugün başkanımızın vefatından itibaren aldığımız tepkiler acımızı hafifletti.” ifadelerini kullandı.
Merhum Mustafa Cengiz’in oğlu Sarper Cengiz ise kahramanını kaybettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Sadece babamı değil rehberimi kaybettim. Hayatta her şeyi açık ve net konuşabildiğim, danışabildiğim yol göstericimi kaybettim. Keşke elden daha fazla gelseydi. Sürece başladığımızdan beri yaklaşık 18 aylık süreç müthiş bir mücadeleyle geçti. Çok dirayetli davrandı. İnsan babası hiç ölmeyecek zannediyor. Nasıl bir evlada hastalık süreci öğretilir buna da hazırladı beni.
Canımı feda etmeye hazırdım ama buraya kadarmış. Açamadığım telefonlar var, hepsinden özür diliyorum. Onların dileklerini de kalbimizde hissettiğimizin bilinmesini isterim. Türk milletinin, Galatasaray camiasının, sevenlerinin başı sağolsun. Babamı hiç unutmayacağım. Benim kahramanımdı. Gaziantep’ten çıkıp oradaki gençlerimize de heyecan katacak bir başarı hikayesiydi. Mekanı cennet olsun.”
