Fatih Terim: Gecenin maçı olacak
Fatih Terim’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“İstanbul’daki ilk maçtan önce, ‘Sadece bir izleyici olsam, kesinlikle bu maçı seçerdim’ demiştim. Burada, Lazio’ya duyduğum saygı kadar takımıma duyduğum güvenin de ifadesiydi bu. Onun da etkisi olmuştu.”
“Galatasaray, oynadığı futbol ve vadettiği gelecekle birlikte Avrupa’da maçların kalitesini yükselten bir takım. Bu yüzden Marsilya’yla oynadığımız maç Avrupa Ligi’nde o gecenin maçıydı benim için.”
“Tarafsız bir izleyicinin, Lazio-Galatasaray maçının da o gün söylediğim konuyla örtüştüğünü görüyorum. Lazio ve Galatasaray’ın şu ana kadar başardıkları şeylerden sonra, yarın aşağı yukarı bizim adımıza bir play-off maçı gibi olacak.”
“Buraya herhangi bir sıkıntı olmadan da gelebilirdik. Lokomotiv maçında maalesef çok fazla gol kaçırdık, çok da kötü bir gol yedik. Lazio, çok ciddi gol pozisyonlarına giren, bitiricilik seviyesi yüksek olan bir takım ve böyle bir rakibe karşı oynayacağız.”
“Gecenin maçı olacağına inanıyorum. Sanki play-off maçı oynayacağız. Şubat ayındaki maçı oynuyor gibiyiz aynı zamanda. Sanki bir Şampiyonlar Ligi grubu demiştim, öyle de devam ediyoruz açıkçası.”
“Galatasaray, Roma’dan puanla dönmesi halinde grubu lider tamamlayacak. Oyuncularımla gurur duyuyorum. Lazio’ya büyük saygı duyuyorum. Her geçen gün meslektaşım Sarri’nin oynatmak istediği futbol anlayışının oturduğunu da görüyorum. Dikkat etmemiz gerekecek.”
Sağlık durumu hakkında…
“Pazartesi günü başlayan ağrılarım, mide ve bağırsak sistemimdeki ağrı şikayetlerim, daha sonra bir rahatsızlığa dönüştü. Geceyi hastanede geçirmek zorunda kaldım. İlk anda kimseyi telaşlandırmak istemedim. Herhangi bir paylaşım yapmayı erken gördüm. Daha sonra bazı operasyon ihtimalleri masaya konunca tekrar konuştuk. İhtimallerin maçtan sonraya; daha doğrusu doktorlarımızdan gerekli izni alarak dün antrenmana gittim, bugün de takımımla oldum, bundan dolayı çok mutluyum. Döndükten sonra ihtimallerden bir tanesi… Çok şükür, iyiyim. Onlarla pazarlık edilmez ama sağ olsunlar bana izin verdiler. Allah’a şükür iyiyim.”
“İtalya benim ikinci vatanım”
“İtalya’da olmaktan son derece mutluyum. İtalya, benim ikinci vatanım. Burada çok mutlu günlerim oldu, hala daha çok önemli dostluklarım var. Çok sevdiğim bir ülke. Aşağı yukarı her hafta sonu Serie A’dan bir maç izliyorum.”
“Kendimi evimde gibi hissediyorum. Bu kadar yıl geçmesine rağmen İtalya’ya ayak bastığım andan itibaren bana olan sevgi ve saygıyı gördükçe çok daha mutlu oluyorum, gurur da duyuyorum. Bu kadar yıl geçmesine rağmen sevgide hiçbir şey değişmemiş.”
“Her hafta sonu Serie A’dan bir maç izliyorum. İtalya Ligi müthiş bir lig oldu. Şampiyon karakteri çok fazla takım var bu da ligin daha rekabetçi olmasını sağlıyor.”
“Oyuncularım camiaya bir hediye verecekler”
“Oyuncularım, bir hediye verirler mi? İnşallah. Onlar da üzüldüler tabii. Bir gün antrenman kaçırmış değilim. Gittim, çıkamadım. Bir de o var. Onlar da duydular. Oyuncularım, benle beraber Galatasaray camiasına da bir hediye verecekler. Samimi ve amatör bir sevgiyle hem kulübünü hem camialarını hem hocalarını hem başkanlarını hem de taraftarlarını seven futbolculara sahibiz. Umarım ilk tedaviyi maçtan sonra futbolcular yapmış olur bana.”
“Marsilya maçından önce de hakemlerle ilgili konuşmam yönünde beklentiler vardı. O gün, saha dışındaki konuların tur mücadelemizin önüne geçmesini istemediğim için detaylı yorumlarda bulunmamıştım.”
“Ciddi bir liderlik hedefi var”
“Bugün ilk iki sırada yer almayı garantiledik ancak önümüzde çok ciddi bir liderlik hedefi var. Buradan lider çıkmanın ülke puanına katkı sağlaması için, prestij açısından artı ekonomik açıdan çok daha önemli sonuçları olacağına inanıyorum.”
“Beraberlik bize yetiyor ama o felsefeyle çıkmayacağız. Kazanmak için oynayacağız. Her yerde kazanmak isterim. Beraberliğin bizi lider yaptığı ortamda, beraberliği kafasına koyan bir takım olamayız. Öyle olursa kaybederiz.”
Süper Lig’de “5 maçlık ceza” ve hakem yorumu…
“Bu kadar ağır men cezaları çıkmıyor. Uluslararası bir platformda olduğumuzda daha değişik oluyor. İngiltere’deki büyük maçlarda hocalar arasında olan resmen kavgalar var, araya girenler var… Kimsenin ceza aldığını görmüyoruz. Kimse ceza vermek için yaklaşmıyor. Onlar bizde olsaydı beşer, altışar maçtan aşağı olmazdı. Bir de saçma sapan bir kural daha var: atılıyorsunuz, derbi oynuyorsunuz, diyelim ki rakip sahadasınız, 50 bin kişinin içinde çıkıp seyredeceksiniz. Yoksa 4 maç ceza yersiniz.”
“Şöyle bir yanlış anlaşıma çıkmamalı, biz kimsenin tolerans görmesini istemiyoruz. Bir olayın sonucuna bakarken, o olayın oralara neden geldiğini de iyi bilmek lazım. Ben, en son alkıştan atıldım. Önce çizgiye bastım, sonra alkıştan atıldım.”
“Ben, hayatım boyunca yaşadığım hiçbir şeyi kimseden gizli yaşamadım. Son 50 senedir, milyonların gözü önünde yaşıyorum. Hiç gizli saklı bir şeyim yok. Bir şey yaptıktan sonra da yaptım diyorum. Bunu görmeyin demiyorum.”
“Anlatılacak çok şey var. Karagümrük maçında bana ceza veren temsilciyi, Hatayspor maçına gönderiyorsunuz, sonra Fenerbahçe maçına gönderiyorsunuz. Refik Emre diye biri. Sormak lazım, başka kimse yok mu?”
“Yaşar Kemal, Ümit Öztürk, Bahattin Şimşek. Son 3 maç. Kimseye böyle trio gelmiş midir? Biz artık şaşırdık. Her dakika bize bir kural anlatıyor. Dirseğe kadar olursa bilmem ne, aşağıya gelirse bilmem ne… Bu VAR, hataları azaltın diye.”
“En kolayı, ben yapmadım, yanlış anlaşıldım demek. Biz böyle de demiyoruz. Ben bunu yapamam zaten. Hepsinin bedelini öderim, ödüyorum da. Ancak hiçbir şeyi unutmam. Hiçbirini de unutmam. Bakın, ben Marsilya maçından sonra maçın hakemi için ne dedim? Müthiş bir hakem iletişimi, yönetimi dedim. Yeri gelince herkese söylüyoruz. Onların, sizin görüşlerinizi dinleyip, size değer vermesi önemli. Önemli olan bu. Yoksa herkes hata yapıyor. Biz de hata yapıyoruz. Orada sıkıntı yok.”
“Marsilya maçının ilk devresinde, hakem, gol pozisyonunda Cicaldau’nun önünde durdu. %100 golümüzü önledin dedik. ‘Üzgünüm, kötü bir şans’ dedi. Bunun üstüne ne diyebilirsiniz. İnsan başka bir duygu içine giremiyor zaten.”
“Teknik adamlarla, futbolcularla konuşmaktan korkmayın. Konuştuğunuzda hadise aşağı iner. Biz teknik direktörler, oyuncularla birlikte, yaşam kalitesi 90 dakikada çizilen insanlarız.”
“Belki de bu konuşmaları yaparken cezaların sınırında geziyoruz. Dikkat etmemiz lazım ceza almamak için. Neden milyonlarca kişinin yanıt beklediği insanlar, milyonlarca hayatı etkileyen kararlarını hiçbir şekilde açıklamıyorlar?”
“Biz her sorunuza cevap veriyoruz. Aslan gibi stadyumdan ayrılıyoruz. Onlar bunları açıklamadıkları gibi, stadyumlardan da gizlice ayrılıyorlar. Ne zaman sorsak, kural değişiyor. İlla bir şey buluyorlar, kural değişiyor. Belki kurallar değişmiştir, bizi ikna ederler, insanlar da onları haklı bulurlar. Bunu da bir düşünün artık.”
“Sarri iyi bir dostum… Kendisini kanıtlamış büyük bir hoca”
“Sarri’nin benim için söyledikleri, ‘Adeta ilham kaynağı’ dediniz… Kendisine çok saygı duyuyorum, başarısını kanıtlamış büyük bir hoca olarak görüyorum. Oynattığı futbolu zevkle her zaman izlemeye çalışıyorum, kendisini her zaman en iyi yerlerde görmek istiyorum. İyi de bir dostum. Yarın bakalım ne olacak. Bir tek şey Lazio ve Galatasaray için önemli. Şu anda iki takım da garantiledi. Bunu sahaya yansıtırız veya yansıtamayız, oyuncularıma Lazio analizi yaparken son cümlem şu oldu: Play-off maçı oynuyoruz.”