Gençlerbirliği’ni 1-0 yendikleri karşılaşmadan sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, son 3 maçlarını gol yemeden kazandıklarını hatırlatarak şunları kaydetti:
“Açıkçası Türkiye’nin en az gol yiyen takımlarından biriydik. Son 5-6 maçta bunu unvanımızı yerlere atmıştık. Sezon içinde az gol yiyip çok atan takımların başındaydık. Son 3 maç için lige tutunabilmek, vazgeçmemek adına gol atmak da yememek de önemliydi. Açıkçası rakipleri az pozisyona sokmakta önemli. Umarım son 3 maçı da böyle tamamlarız. Bizim gibi takımlar ne olursa olsun gol yememeli. Oyun 0-0’da bitse, riske de girseniz gol yememelisiniz. Nasıl olsa golü buluruz düşüncesiyle gol yememek lazım. Çoğu rakibi kendi sahasında baskıyla kapattığımız için en büyük tehlike geçiş hücumlarıdır. Buna da fazla fazla çalışıyoruz. Bunda büyük bir yüzdeyle de başarılı oluyoruz. Hatalar da oluyor, nitekim o hatalar bizi bu durumlara getirdi.”
Galatasaray’ın hiçbir zaman şampiyonluk yarışında vazgeçmeyeceğini vurgulayan Terim, “Beşiktaş’la matematiği basit bir maç oynayacağız. Kazanırsak devam ederiz, diğer şekilde ise rakibimizi oyuncularımızla, teknik heyetimizle başarılarından dolayı tebrik ederiz. Tercihimiz tabii diğer türlüsü. Bunun için de hafta sonuna en iyi şekilde hazırlanacağız.” ifadelerini kullandı.
Çok moralli bir Beşiktaş’la oynayacaklarını anlatan Terim, “Derbiyi kazanırsak yeter mi, önemli değil. Kazanıp sonuna kadar vazgeçmemeyi düşünüyoruz. İnşallah bunu da başaracağız. Rakibimiz çok güvenli ve de puan olarak kredisi puan olan bir takım. Vazgeçmeden devam edeceğiz.” yorumunu yaptı.
Kiralık sözleşmeleri sona erecek Halil Dervişoğlu ve Gedson Fernandes’in durumuyla ilgili soruya ise Terim, şu cevabı verdi:
“Halil ve Gedson’la ilgili düşüncelerimi haftalar önce söyledim. Şu ana kadar bir şey var mı, hayır. Bir seçim ortamının oluşması özellikle kurumlarda devamlılığı, benim bildiğim bu esastır, bazen sekteye uğratabiliyor. Ama gerek dış gerek iç transfer zaman zaman konuşuldu. Herhangi biten bir şey yok. İki futbolcunun da olmasını istiyorum. İnşallah bizle beraber olurlar. Nasıl olacak, göreceğiz.”
