Yeni sezon öncesi Türk Hava Yolları Avrupa Ligi’nin en iddiasız takımlardan olan, Yunan basketbolunun efsane kulüplerinden Panathinaikos gerek Avrupa liginde gerekse Yunan liginde zor günler geçiriyor .
Sezona üstüste iki yenilgi ile başlayan yeşil beyazlı ev sahibi ekibin aksine temsilcimiz Fenerbahçe Beko sezona iki galibiyet ile moralli bir şekilde Atina deplasmanına çıktı.
Rakibin sadece pota altı pozisyonunda üstün olduğu karşılaşma öncesinde yenilenen kadrosu ve koçu ile nasıl bir performans göstereceği herkes açısından merakla beklenen sarı lacivertli temsilcimiz şüphesiz ki bu karşılaşmaya mutlak favori olarak çıktı.
Maça Pierre Henry ve Jan Vesely eksenli bir profil ile başlayan sarı lacivertli temsilcimiz, oyununu Henry’nin içeri penetreleri ile rakibin en güçlü silahı olan pivotlarını yıpratması üzerine kurdu. Henry’ den gelen üstüste iki üçlüğe karşın, rakip takım önce eski Daçka’lı Howard Santa Ross’un birebirleri ile ardından da Papapetrou’nun pota altından bulduğu atışlarla yanıt verdi.
Oyuncu çeşitliliği rakibine oranla çok daha iyi olan temsilcimiz, çeyreğin geri kalanında Guduric ve De Colo gibi iki yaratıcı oyuncusunun devreye girmesi ile tekrardan hem oyun anlamında hem de skor olarak üstünlüğü ele geçirmeyi başardı. Son iki dakikaya 4 sayı önde giren ve rotasyona gitmenin verdiği enerji ile savunmada iyice etkinliğini artıran Fenerbahçe Beko’ya karşı Yoncalar zorlama atışları malesef sokmayı başardı. Oyun anlamında ezici üstünlüğümüz olan ilk çeyreği sarı lacivertli ekibimiz ancak bir sayı önde geçebildi.
Basit hatalar
İkinci çeyreğe rotasyondan gelen 4 numara oyuncularımız Dshawn Pierre ve Achille Polonaro’ nun sayıları ile giren Fenerbahçe Beko ‘ya, Panathinaikos tıpkı ilk çeyrekte olduğu gibi önce Kendrick Perry ardından Jeremy Evans’ tan gelen bireysel zorlama atışlar ile karşılık vererek skora tutunmayı başardı. Çeyreğin ortalarına doğru önce Polonaro ardından De Colo ‘nun pick and rolleri ile gelen asistlerini sayıya çeviren sarı lacivertliler bu çeyrekte de pota altında özellikle rebaundlarda rakibe ezilmekten kurtulamadı. Bu faktörle birlikte ikinci şans toplarını sıkça kullanan ve skor olarak oyuna tutunmaya çalışan Panathinaikos’a karşı temsilcimiz çift hanelere çok rahatlıkla çıkarabileceği son 4 dakikada çok basit hatalar yaptı ve ilk yarıyı sadece bir sayı önde kapattı.
İkinci yarıya her iki takım da birebir oyun üzerinden bulduğu sayılarla başladı. Bu andan itibaren rakibin en önemli zaaflarından olan ikili oyunları iyi kullanan Devin Booker – Jan Vesely ikilisi üzerinden oyunun üstünlüğünü yeniden ele geçiren temsilcimiz, içeride Okara White ‘ı savunmayı başaramayınca skor üstünlüğünü bir türlü istediği seviyelere çekemedi.
Çeyreğin ikinci yarısına 3-4 sayı bandında farklarla giren ekibimiz son 3 dakikaya girerken De Colo’ nun akıllıca faul çizgisine gelmesiyle skorda yetersiz kaldığımız bu sekansta sayılar bulmayı başararak farkı yeniden 8 ‘e kadar çıkardı. Tıpkı ilk iki çeyrekte olduğu gibi, üçüncü çeyrekte de temsilcimiz Shayok ile son iki dakikada yine üstüste top kayıpları yaptı ve ev sahibi ekip, inanılmaz taraftar desteğini de arkasına alarak malesef maçın başından bu yana ilk kez farkı eşitledi. Sekiz saniye kala son hücumu Polanaro ‘nun şık üçlüğü ile kapatan sarı lacivertli temsilcimiz son çeyreğe de üç sayı önde girdi.
Karar periyoduna Fenerbahçe Beko Jan Vesely’ nin efsane oyunuyla fırtına gibi başladı. Önce yaptığı savunma ile ardından asistle dengeleri bozan Çek pivot, çeyreğin başında tekrar kapanmış farkın bir anda 6 sayıya kadar çıkmasını sağladı. Bu andan itibaren ilk üç çeyrekteki konsantrasyon sorununa benzer bir düşüş yaşayan Fenerbahçe Beko, yaptığı basit hatalar ile şu ana kadar çoktan koparmamız gereken karşılaşmaya rakibi maalesef yine ortak etti.
Son beş dakikaya girerken eski Galatasaraylı Macon ile bireysel sayılar bulan Panathinaikos taraftarının da desteği ile malesef savunmada da daha etkili olmaya başladı ve maçın başından bu yana ev sahibi ekip ilk defa öne geçmeyi başardı. Aldığı molanın ardından takımın winner oyuncusu Nando De Colo ‘yu oyuna alan koç Djorjevic, aldığı bu kararla takımın oyun yönünü tekrar pota altı asistlere çevirdi ve sarı lacivertli temsilcimiz 8-0’ lık çok kritik bir seri ile elimizden kaçmak üzere olan maçı son anlarda yeniden lehimize çevirmeyi başardı. Maçın 39 dakikalık seyri inişli çıkışlı ancak basketbolun mantık sınırları içinde geçen karşılaşmada; Son 1 dakikada Euroleague tarihinde görülmemiş bir hakem skandalı vardı. 5 sayı önde iken, maçı aldığımızı düşündüğümüz bu anda hakem üçlüsü hiç haketmediğimiz tam 1’i normal 2’si sportmenlik dışı faul verdi. Maç sonucu ile oyunun tamamen zıt olduğu bu karşılaşmanın son 1 dakikalık yönetimi rezaletten başka bir şey değil. Euroleague tarihinde ilk defa bir takım 5 sayı önde girdiği maçı, faul çizgisinden 4 sayı farkla kaybetti.
Takımın Shayok dışında neredeyse bütün oyuncularının iyi bir performans sergilediği bu karşılaşmada alınan bu haksız sonuç, takımın gidişatını yorumlama açısından objektif olmayacağı aşikar. Umarız ki henüz çok çok yeni bir takım olmamıza rağmen maçın tamamında üstün oynadığımız bu karşılaşmayı oyuncularımız psikolojik anlamda bir an önce geride bırakır ve performanslarının üzerine ekleyerek ligde hak ettiği üst sıralarda yerini alır.
