Karaman, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, futbol camiası için yeni sezonun hayırlı olması temennisinde bulunarak, “İnşallah herkesin beklediklerine cevap alabileceği bir sezon olur. Bizim açımızdan da baktığımızda sporun ruhuna yakışır biçimde tavır ve davranış biçiminde olan, kazasız belasız geçen, hak edenin hak ettiği bir lig olarak yüz akıyla tamamlamayı nasip etsin herkese.” diye konuştu.
Türk futbolunda her geçen gün bazı şeylerin zorlaştığını ifade eden Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı şeyler zorlaşırken aynı zamanda da bilmediğimiz ve anlayamadığımız bir rahatlık var. UEFA’nın kendi içerisinde getirmiş olduğu kriterler var tüm üye ülkelere gönderdiği. Altyapı, idari, hukuki, mali, sportif yani bir sürü kriterler getirir UEFA ama bazen bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum, bir hoyratlığımız var. Birilerinin ne yaptığından daha ziyade ben bu ülkeye kendimi bildim bileli bu sahalarda hizmet vermeye çalışıyorum. Ülkemin kaynaklarının daha bilinçli, daha mantıklı ve daha akılcı bir şekilde kullanılmasını arzu ediyorum. Genel manada bazı konuşulanlar sözde kalıyor. Biraz daha hassas davranılmasını bekliyorum.”
Karaman, kulüplerin büyük bütçelerle kadrolarına kattığı oyuncuların ülke gelişimine katkı sağlamasını temenni ederek, “Umuyorum hayal kırıklığı olmaz. Sonuçta biz de bu gemideyiz ve biz de etkileniyoruz. Maalesef bizim öyle bir hoyratlığımız olamıyor.” ifadelerini kullandı.
Transfer döneminde takımın ihtiyaçları doğrultusunda kulüp bünyesindeki profesyonellerin çeşitli çalışmalar yaptığını aktaran Karaman, çalışmaların kulübün gerçekleriyle örtüşecek şekilde özellikle genç oyunculardan oluşan bir transfer politikasıyla sürdürüldüğünü söyledi.
Karaman, ihtiyaç duymaları halinde gerekli takviyelerin yapılacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnşallah arkadaşlarımız fazla takviyeye ihtiyaç duymadan bizlerin ve kendilerinin beklentilerini saha içinde karşılarlar. Umuyorum camiamıza ve taraftarımıza iyi, canlı ve agresif, ne istediğini bilen bir Göztepe takımı izletiriz. Hazırlık döneminde kendimizi test edebileceğimiz takımlarla oynayamadık. Bizim artımız nedir, geçen seneden öyle veya böyle iskelet kadromuzu korumak, kadromuzun sınırlarının nereye kadar gidiyor olduğunu bilmek ve 3-4 oyuncumuz dışında iyi bir kamp dönemi geçirmek. Geleceğe daha güvenle, daha umutla bakıyoruz. Derler ya ‘Herkes rakibinin yumruğunu yiyene kadar en güçlüsünü kendisininki zannedermiş.’ diye. Biz iyi hazırlandık, yumruğumuzu da sıktık, inşallah iyi olur.”
