Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda 4×400 karışık bayrakta final gören İrlandalı Christopher O’Donnell…
Çocukluğunda başlıyor, Fenerbahçe sevgisi. Amcasının çubuklu formayı hediye etmesi ile sevdalanıyor, sarı lacivert renklere.
Fenerbahçe’nin Kadıköy’de karışılaştığı GZT Giresunspor maçını izlemek için İstanbul’a gelen Christopher O’Donnell tutkusu olduğu takımı stadyumdan takip etmenin mutluğunu yaşadı.
İrlandalı atlet, TRT SPOR Dijital ekibimizden Sercan Şekerci ve Ünal Gündoğdu ‘ya futbola olan ilgisini atletizme geçiş sürecini, Fenerbahçe Futbol takımına duyduğu hayranlığı paylaştı.
“Fenerbahçe’ye olan ilgim çocukken başladı”
“Şuan koşuyor olmamı, eskiden futbol oynuyor olmama borçluyum.” şeklinde konuşan O’Donnell Fenerbahçe taraftarı olma sürecini şu şekilde anlattı:
“Fenerbahçe’ye olan ilgim çocukken başladı. Amcam İstanbul’da tatildeydi. Bana gelirken hediye olarak Fenerbahçe forması getirdi. Arkasında Semih Şentürk yazıyordu ve 23 numaraydı.
Formayı üstüme geçirdim ve televizyonda maçı izlemeye başladım. Alex gibi oyuncuları vardı ve acayip goller atıyorlardı. Sonrasında taraftarları gördüm ve ‘Daha fazla maç izlemeliyim’ dedim. Devamında internet aracılığıyla maçları takip ettim.
“Sevilla ve Chelsea maçlarını hatırlıyorum”
Sevilla ve Chelsea maçlarını ve Deivid’in golünü hatırladığını ifade eden İrlandalı atlet,” Bate Borisov maçına gelince, taraftarların coşkusunu, gökyüzündeki meşaleleri biliyorum ama ben zaten o maçtan daha önce Fenerbahçe’yi takip etmeye başlamıştım. Bu benim için bir sürpriz değildi, çünkü taraftarların ne kadar tutkulu olduklarını biliyorum.” şeklinde konuştu.
O’Donnell, “Giresunspor maçından iki saat önce stattaydım ve neredeyse her yer doluydu, tezahürat yapıyorlardı. Futbolcular ısınırken, taraftarlar da onları maçın atmosferine hazırlıyor. Her futbolcu tribünlere gidiyor ve Fenerbahçe’de taraftarlarla oyuncular arasındaki bağ mutlaka görülmeli.” dedi.
Spor hayatına ilk olarak futbol oynayarak başladığını anlatan O’Donnell, atletizm sporcusu olma serüvenini şöyle anlattı:
“Kanatta oynuyordum ve çok hızlıydım. Antrenörüm bana şöyle dedi: ‘Koşu takımına katılmalısın, böylece çok daha hızlı koşarsın ve futbolda daha iyi olursun. Yarışlara katılmak istemiyordum, sadece futboluma katkı sağlasın istiyordum.
Sonrasında umduğumdan da iyi gitti. Konu milli takımımı temsil etmeye geldiğinde, bunu reddedemezdim ve ‘Evet, koşudan devam edeceğim’ dedim. “
“Mesut Özil iyi bir silah”
Mesut Özil’in oyun zekasını beğendiğini ifade eden O’Donnell, “Tecrübesiyle her zaman doğru boşluğu bulur. Devamlı omzunun üstünden bakar, doğru boşluğu bulur ve pas atacağı yeri seçer. Böylece takım onun attığı paslarla hızlı oyuncularını hücuma geçirebilir. Dolayısıyla Mesut, Fenerbahçe için gerçekten iyi bir silah.” diyerek sözlerini tamamladı.
