Hikmet Karaman, “Maçın teknik anlamdaki analizi için konuşulacak tek şey var; kalecimiz Mert” diyerek şunları söyledi:
“Dördüncü kalecimizdi, bugün geldi Ankaragücü karakterini gösterdi hem de Türkiye genç bir kaleci gördü. Onu yetiştiren, bize teslim eden altyapı hocalarının hepsini tebrik ediyorum. Asıl ödüllendirilmesi gereken kişiler onlar. Maçta pozisyonlarımız da var ama futbol nihayetinde kaliteli oyuncular, zihinsel ruhsal fiziksel mücadele edilen iş kolu. Bugün bu kadar çok eksik olmamıza rağmen görev alan, görevden kaçmayan, son maça çıkan oyunculara da, ayrıyeten, başka oyuncu grubu da oynamak istemeyen, sakatım diyen, hatta son maçtan sonra sözleşmesini fesh edip giden de oldu. Bunlar hiç tasvip ettiğim şeyler değil. Zaman zaman kulüpte bazı şeyler olabilir ama oyuncular ölene kadar mücadele etmek zorunda. Bunu Türk oyuncular yapıyor. Büyük kulüplerimiz kendilerine göre haklılık tarafları var yabancı sayısında.”
“Bu takımın küme düşmesi mucizeydi, enteresan”
Karaman, “En büyük üzüntüm umudun olmadığı bir yerde umut verdik. Bu takım düştü denildi; bu takım kesin kurtardı umudunu verdik. Sonra 5 maç ne olduysa geldi birisi düğmeye bastı karanlık aşağı attı bizi. Kulüpler zorluk yaşıyor bu kadar yabancının olduğu bir yerde sıkıntı olduğunda, çünkü kültürleri farklı ona bakmıyor. Oynamak istemeyen oyuncuya bu maç bizim kurtuluş maçımız olsa oynacak mıydın dedim, oynardım dedi. E şimdi neden oynamıyorsun diyoruz, sakatım riske edemem diyor. Ama bir Türk çocuğuna hadi aslanım deyince ölümüne mücadele ediyor ister para ver ister verme. Yöneticileri başkanları eleştirmek benim asla yapacağım şey değil. Geçen sene Ankaragücü’nün, bu sene transferin kapalı olması ve kulübün inanılmaz borç içinde olması ve kulüp yöneticilerinin paraları bularak transferi açması hem borçları ödemesi bir de hiç oynamayan oyuncuların gelen UEFA’dan cezaları ödemesi ki hala geliyor, suçlamak iyi bir şey değil suçu üzerinden başkasına atmak hele hiç doğru değil. Nihayetinde bu yönetim bana güvenip göreve getirmiş iyi bir çıkış yakalamışız. Son bir haftada 1 puan alamamışız, böyle bir şey olabilir mi. Bu takımın küme düşmesi mucizeydi, enteresan.” dedi.
“Tek başlı bir yönetim tarzı olması lazım”
Sözleşmesinin Süper Lig için geçerli olduğunu vurgulayan Karaman, “Burada 3 aydır kimseye gidip de şahsımızla ilgili niye şunu yapmadınız demedik, çalıştık. Burada bir yönetim kurulu var, benim sözleşmem Süper Lig için geçerliydi, 1,5 senelik sözleşmem var. Ama bir alt lige gittik, küme düştük; orada Ankaragücü yönetimi ne olacak? Bütün mesele Ankaragücü’nün yönetim tarzı. Yönetim tarzının net ortaya çıkması gerekiyor. Beş başlı yönetim tarzı değil tek başlı bir yönetim tarzının ortaya çıkması gerekiyor. Çünkü Ankaragücü büyük bir camia. Minimum hata yaptığında Süper Lig’in en önemli takımı olur. Mesele benim devam edip etmem değil, mesele doğru teknik adam, doğru koşullar, doğru çalışma. Teknik adamın adamı, başkanın adamı, yöneticinin adamı, böyle bir tarzla teknik adam kendi sonunu hazırlar. Önce ben kendimi eleştiriyorum, sen 5 maçta 1 puan alacaksın diyorum kendime yan nedenlere girmek istemiyorum. Benim amacım takıma iyi futbol oynatmak. Zaman zaman bireysel hatalar var bunun önüne geçemem. Böyle bir taraftara bu olayı yaşatmak, çünkü bize çok güvendiler. Buna inanmak istemiyorum arkadaşlar buna inanamıyorum hala. Mümkün değil. Biz bugün 39 puanla gelseydik ligde kalmıştık. Bu kadar iddialıyım; bir türlü 39, 40, 41 yapamadık. Gelemeden önceki hesaplarım 41-42 yapalım kesin ligde kalırız demiştim. Bu takım 3 puan alamaz mıydı?” diye konuştu.
