Mehmet Niyazi Akdaş’tan kurumsallaşma ve şeffaflık vurgusu
İlhan Cavcav Tesisleri’nde açıklamalarda bulunan Akdaş, öncelikli hedeflerinin mali tabloyu düzeltmek olduğunu vurguladı.
Mali durumu tam olarak belirlemeye çalıştıklarını belirten Akdaş, “Bu tabloyla ilgili kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapacağız. Zor bir göreve soyunduk. Gençlerbirliği sevdamız olmasa taşın altına elimizi koymazdık. En iyi şekilde halletmeye çalışacağız.” dedi.
“Bu kulüp kurumsal değil.” diyen Akdaş, “Rahmetli İlhan ağabeyin zamanından beri bireysel şekilde yönetilmiş bir kulüp. Kurumsallaşmayı temin etmeyi planlıyoruz. Buna ilaveten kulüp şeffaf değil. Kime ne borcu var, kimden ne kadar para alıyor? Belli değil. Kime ne kadar ödeme yapılıyor, hangi menajerle çalışıyor, hangi menajere ne kadar veriliyor? Bunlar muamma, kimse bilmiyor. Kapalı kapılar arkasında transferler yapılıyor. Şeffaf olacağız, bu şart.” ifadelerini kullandı.
– “Transfer yasağı yememeye çalışacağız”
Akdaş, genel kurulda borçlanma yetkisi aldıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı arkadaşlarım buna itiraz etti ama ilk etapta görünen futbolculara 40 milyon lira borç var. Herhalde arkadaşlar 40 milyon lira borcu benim cebimden ödemimi beklemiyor. Onun için kredi alıp bu borçları temizleyip, transfer yasağı yememeye çalışacağız. Ondan sonra aldığımız katkılarla bu borcu kapatacağız. İlk hedefimiz borcu kısmen azaltmak. Yaklaşık 45 milyon olan vergi borcunu erteleyip, yıllara yayıp önümüze bakacağız.”
“Kulübün toplam borcu ne kadar?” sorusuna Akdaş, “Ben baktığımda 130 milyon lira gibiydi, şimdi bir sürü icra geliyor. Tam olarak ne kadar olduğunu bilmiyorum, çalışıyoruz. 130 milyon lira borç kafada var, üstü var…” yanıtını verdi.
Akdaş, “Bizim ilk hedefimiz, gelecek yıl haziranda yapılacak olağan kongreye daha iyi bir mali tabloyla çıkabilmek. Bu arada Süper Lig’e çıkabilirsek çok iyi olur ama çıkamazsak ertesi sene çıkarız. Ama bu borçla nasıl transfer yapacaksınız, her an transfer yasağı gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Stancu ile devam etmesi için görüştük”
Sözleşmesi biten teknik direktör Özcan Bizati ile görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Mehmet Niyazi Akdaş, şunları söyledi:
“Özcan Bizati hoca, İngilizvari bir sistem öneriyor. Bizim burada bu sistem çalışır mı çalışmaz mı bilmiyorum. Türkiye’de hemen hemen tüm kulüpler sık sık antrenör değiştiriyor. Sık sık antrenör değiştirdiğiniz zaman bu sisteme uymaz. İngiltere’de bir antrenör 25 yıl çalıştığında, orada bu sitem çalışır. Özcan hoca ’16, 17, 18, 19 yaş altı hepsi bana bağlı olsun, oraya ayrı ayrı hocalar koyalım’ diyor. Yarın Özcan Bizati ile yolları ayırırsak ne olacak. Hepsi tepetaklak olacak. Özcan Bizati hoca sevdiğimiz bir hoca, kardeşimiz. Bence bir tek eksiği var; heyecan yok. Ben şahsen kendim olsam, orada mağlup olduğumuzda galip geldiğimizde ayrı bir reaksiyon gösteririm. Özcan hoca dümdüz, surat duvar gibi. Kendisine söyledim, ondan söylüyorum. Yoksa tabii ki içinden heyecan duyuyordur.”
Altyapıya önem vereceklerini ve kadro yapılanmasında genç futbolculara ağırlık vereceklerini söyleyen Akdaş, Rumen futbolcu Bogdan Stancu ile bir sezon daha devam etmesi için görüştüklerini belirtti. “Gerçek menajerleriyle konuşmaya çalışıyoruz.” diyen Akdaş, yardım kampanyasıyla ilgili ise şunları kaydetti:
“Genel kurulda da söylemiştim; yardım kampanyasından ben o kadar fazla bir şey beklemiyorum ama Gençlerbirliği’ne olan Ankaralıların sevdası artar. O bakımdan yardım kampanyasını gerçekten önemsiyorum. Ankaralı zengin iş insanları var, onlarla konuşacağım. Odalar birliği, sanayi odası, ATO var. Onlarla konuşacağım, yardım almaya çalışacağım. Gençlerbirliği Ankara’nın markası. Gençlerbirliği taraftarıyla kaliteli bir kulüp. Maalesef Süper Lig’de başkentten takım yok. Ankara’ya hiç yakışmıyor. Sadece Gençlerbirliği ve Ankaragücü değil, Hacettepe, Mamak FK, Ankaraspor küme düştü. Ankara milletvekillerini de biraz sahip çıkmaya çağıracağım. Genel kurulda söyledim; yardım etmeyen milletvekilini taraftara şikayet edeceğim.”
– “İlhan ağabey ile felsefemiz farklı”
Gençlerbirliği Kulübünün onursal başkanı rahmetli İlhan Cavcav ile felsefelerinin farklı olduğuna değinen Akdaş, “Rahmetli İlhan ağabeyin felsefesi küçük olsun benim olsun. Halbuki benim felsefem tamamen farklı. Ben küçük olayım taraftar büyük olsun. Ne kadar çok taraftar sayım olursa, bu şehir o kadar sahiplenir. Stada bakıyorsun en fazla 500-600 kişi geliyor. O stadın dolması lazım.” diye konuştu.
Akdaş, kulüpteki öncelikleriyle ilgili soruyu “Para, gelen icraları ödemek, transfer yasağı yememek. O da olabilir ama sonra kaldırmak için çok uğraşmak lazım. O bakımdan yasağı yemeden pazarlıklarla en aza indirerek o borçları ödemek.” şeklinde yanıtladı.
Birçok sivil toplum kuruluşunda yöneticilik yaptığına işaret eden Akdaş, “Hepsinde muvaffak oldum. Burada da hedefim başarılı olmak. Zaten gelecek kongreye iyi bir mali tabloyla başarılı bir şekilde çıkmazsak bırakırım. Demek ki ‘Ben bu işi beceremiyorum’ der bırakırım. İnşallah mali tetkiklerde daha fazla borç çıkmaz. Ondan da şüpheliyim, çıkabilir de. Belediyemize gideceğiz, ilçe belediyelere gideceğiz, yeni projeler yapacağız, uğraşacağız.” ifadelerini kullandı.
– “Kavga adamı değilim”
Mehmet Niyazi Akdaş, Cavcav ailesinden sonra göreve gelmesiyle ilgili ise şöyle konuştu:
“İlhan ağabeyden sonra görevi devralmış olsaydım çok daha rahattı, böyle büyük borçların altına girilmezdi. Çünkü yorganıma göre ayağımı uzatırdım. Fazla borç sevmem, şirketlerde de sevmem. Borcum var mı? Var ama ödeyebilecek kadarını alırım, fazlasını almam. 44 yıllık Cavcav ailesinin yönetimi kulüpte artık sona erdi. Onlar da bir taraftar olarak Gençlerbirliği’ni takip edecek. Aileden de telefon aldım. Hem Cavcav’ın eşi Nazan Hanım’dan hem de oğlu Önder Bey’den, tebrik ettiler. ‘Ailemiz için çok olumlu şeyler söyledin’ dediler. Ben kavga adamı değilim. Birlik beraberlik her şeyin çözümüdür.”
El birliğiyle bu süreci atlatacaklarına inandığını dile getiren Akdaş, “Benden kimse bu paranın hepsini ödememi beklemesin. El birliğiyle parça parça hep beraber arkadaşlarımla birlikte bunun üstesinden geleceğiz. Biz bu mali yapıyı düzeltmezsek o zaman kulüp Eskişehirspor, Karabükspor gibi istenmeyen yerlere gider.” şeklinde görüş belirtti.
Başkent ekibinin yeni başkanı Akdaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben bu borcun üstüne bir daha böyle borçlanma yaparsam, borç 300-400 milyon liraya çıkar. O zaman ödenmeyecek hale gelir. Şu an avroya çevirdiğinizde 12-13 milyon avro borç görünüyor. Bu aslında çok büyük para değil ama hadi öde deyince büyük para. Bunun 40 milyonu vergi borcu. Onu da ertelemeye koyarsanız, 8-9 milyon avro borç kalıyor. Birden ödenecek bir tablo değil ama zaman içine yayılabilecek bir tablo. Zaman içine akıllı davranıp yayabilirsek, tasarruflu davranabilirsek, o zaman çözeriz gibi geliyor. Gençlerbirliği cumhuriyetimizin tarihiyle eş değer bir kulüp. Düzgün yönetilmiş, disiplinli, demokratik bir kulüp bırakma çabasında olacağım.”