New Orleans Pelicans‘ta forma giyen eski Fenerbahçeli Nicolò Melli, Çizme basınından La Giornata Tipo‘ya açıklamalarda bulundu.
Kişisel Instagram hesabı üzerinden temas kuran Melli, New Orleans ’ta geçirdiği karantina günleri, Brose Bamberg kariyeri, JJ Redick ile ilginç anıları, NBA ’e gidiş konusundaki tercihinin yanı sıra Fenerbahçe Beko baş antrenörü Zeljko Obradovic ile yaşadığı neşeli anekdotlara da değindi.
Brose Bamberg günleriyle ilgili konuşan Melli “Orada bana o güne dek hiçbir yerde verilmeyen güven verildi” ifadelerini kullanırken başarısıyla ilgili Bamberg ’in Milano‘dan daha fazla takdiri adalet ettiğini dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orada tabii aldığımız galibiyetler önemliydi fakat en önemlisi oradaki ilişkilerimizdi. Nikos Zisis, Luka Staiger, burada da takım arkadaşım olan Darius Miller… Bamberg ’in o kadrosu, o takımın bir araya gelmesi, Baio ’nun vizyonu, antrenör olarak Andrea (Trinchieri), maddesel hazırlıklarımız… Brad Wanamaker gibi, Darius Miller gibi oyuncuların Bamberg ’de oynadığı akla sığmıyor. Kesinlikle basmakalıp bir durum yok. Zisis… O takımın lideri Zisis ’ti. Bütün bunlar bir araya gelince asıl etkileyici olan şey de Almanya Ligi ’nde bir maça çıktığımız vakit kazanacağımız konusunda hiç şüphemiz yoktu. Lakin bu pek küstahlıktan değil böylece, iyi bazı olduğumuzu bilmenin verdiği özgüven.”
İlgili Haberler
Acun Ilıcalı: Hayatımda gördüğüm en aptalca şey Final Four
Fenerbahçe ile anlaşmadan önce NBA ’e gitme konusunda iyi bir şansı olduğu hatırlatılan ve kendisine “‘O dönemde de rahatlıkla NBA ’e gidebilirdim ’ diyebilir misin?” sorusu yöneltilen Melli şunları söyledi:
“Kendimce belli başlı mesele düzey yok. Bu sene kanımca da gördüğüm üzere devreye giren çok pozitif faktör var ve bu faktörleri denetim edemiyorsunuz. Avrupa ’dan giden bir oyuncu olarak hep bir tehlike faktörü var. Bjelica ’yı düşünün. EuroLeague ’in MVP ’si olarak gitti, oynamadı. Doncic ’i düşünün. Bütün EuroLeague ’i domine edip gitti, oynamadığı periyotlar oldu. Ben iki yıl önce bu riski almaya hazırlanmış değildim. Fenerbahçe gibi şampiyonluk mücadelesi veren bir takımda yoluma sürdürmek istiyordum. Yoksa her yerde başlayıp oynamama riskini alacaktım. Çünkü sizin de başınıza gelemeyeceğini söyleyemezsiniz ancak hatta bu sene zaman zaman geldi de başıma. Gitmeye hazırlanmış değildim. Bu seneki birincil 1-2 ayı iki yıl önce yaşasam şimdiki gibi olgun karşılayabilir miydim bilmiyorum.”
Zeljko Obradovic ile çalıştığı dönemde en fazla korktuğu ve en çok güldüğü anekdotları paylaşması istenen Melli, sırasıyla şunları söyledi:
“Fena kaybedilen maçlardan daha sonra o maçların kayıtlarını izlemek öyle neşe saçan yok. Ayrıca saatler sürebiliyor. Benimle hiç hararetli bir lahza yaşamadı o kadar yüz yüze bağıracak dek lakin yüz yüze bağırsa da onu tanıyorsanız, birlikte çalışıyorsanız niçin yaptığını biliyorsunuz. Bir hedefi var çünkü. Ayrıca zaten %99 oranda haklı olduğunu biliyorsunuz. Tartışacak böylece bir şeyiniz değil. Andrea ve Obradovic bu anlamda ne dediğini bilen koçlar. Obradovic de her zaman söylüyor “Kendimi hazırlıyorum, oyuncularımın sorularına cevabım defalarca olmalı”
“En fazla güldüğüm an ise… Ülker Arena ’da ayakta alkışlandığında ‘Ben değil, oyuncular adalet ediyor’ anlamında bizi gösteriyordu. Bu da beni çok güldürüyordu. sonra bir oyuncu alkışlandığında bu sefer biz kalkıp aynısını yapıyorduk, o da gülüyordu.”
