Tarihteki ilk şampiyonluğunu, 86-87 sezonunda Maradona önderliğinde kazanmıştı Napoli.
Duvarlara, Arjantinli yıldızın resimleri çizilmiş, mezarlıklara “e non sanno che se so perso”, yani “ ne kaçırdıklarını bilmiyorlar pankartları asılmıştı.
İtalyanın güneyi bir Güney Amerikalı’nın gelişiyle beraber destansı bir hikaye yazmıştı.
Maradona önderliğinde 89-90 sezonunu da şampiyonlukla kapatan Napoli, o gün bugündür birçok kez kupanın kapısına kadar dayansa da mutlu sona ulaşamadı.
2018 Sarrisi’nin ardından Napoli şehri ilk defa şampiyonluktan bu kadar yüksek sesle bahsediyor. Maradona’nın kapladığı duvarlara artık takımın Gürcü yıldızı Kvaratskhelia’nın da resimleri çizilmeye başlandı.
Ligde 9 maça çıkan gök mavililer, sadece 2 beraberlik aldı ve namağlup zirvede emin adımlarla yoluna devam ediyor. Şampiyonlar Ligi’nde ise 4’te 4 yapmasının yanı sıra 2 Ajax ve 1 Liverpool maçı olmak üzere 3 maçta attığı 14 golle dillere destan bir performans sergiliyor.
Ajax’a iki maçta attığı 10 gol ile bu sezonki performansının tesadüf olmadığını da gösterdi.
Osimhen, Kravetskelia, Raspadori, Zambo Anguissa ve Kim Min Jae… Hepsi birer tarih yazdıklarından habersiz sahada sadece eğleniyorlar.
Şüphesiz ki en önemli başarı teknik direktör Luciano Spaletti’de.
İtalya’nın güneyinin son şampiyonluğunda kuzeyde Spezia’da forma giyen italyan futbol adamı belki de gök mavililere o dönem imrenek bakıyordu.
Bugün Fenerbahçe’den Min Jae, Sassuolo’dan Raspodori, Dinamo Batumi’den Kvaratskhelia’yı, ve Fulhamdan Anguissa’yı transfer ederek, şampiyonluğun ya da güzel futbolun transfer dönemlerinde olmadığını kanıtlayan Spaletti, belki de 32 yıl önce Spezia orta sahasında bugünlerin hayalini kuruyordu.
