Nihat Özdemir ya seçime gitsin veya istifa etsin
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, göreve geldiği günden bu yana üç gün sıcacık nefes alabilmiş yok. yaklaşık olarak hergün bir sorunla boğuştu. Kısa bir özet:
KENAN BAŞARAN
1-Yayıncı kuruluş indirim sorunu
2-TFF limitleri tarıtşması
3-Zorlu görüşmesi tartışması
4-VAR ve maç tekrarları tartışması
5-İstifa ettiği tartışması
6-Ve koronavirüs krizi
7-Erdal Bahçıvan’ın istifası
Bunlar görününen krizler… dahası kapalı kapılar ardında yaşananlar da var.
TFF yönetimi Özdemir’in iradesiyle oluşmadı
Nihat Özdemir’in bu yönetim kuruluyla yola devam etmesi, etse bile başarılı olma şansı değil. Çünkü bu yönetim kurulunu hür iradesiyle belirlemedi. böylece yekvücut bir yönetimi yok. Nihat Özdemir, göreve başlarken “Bütün arkadaşlarım kulüp ceketlerini açık havada bırakacak” demişti. Fakat işlem gösterdi ancak bırakın ceketi çıkartmayı bazı yöneticiler kulüp ceketlerinin üstüne diğer taraftan kulüp baltosu, atkısı vs atmış!
Özdemir, sürece hâkim olamıyor. Çünkü kimsesiz!
Geçen Haziran’dan bu yana ortaya meydana çıkan genel görüntü şu: Özdemir, sürece hâkim olamıyor. Çünkü kimsesiz! Ayrıca yönetimde hem Türkiye Futbol Federasyonu koridorlarından bir çok klik var. Özdemir, göreve geldiği günden beri birlikte çalışacağı profesyonelleri de belirleyebilmiş değil. Hâlâ daha eski yönetimin bakiyesiyle devam ediyor. TFF’nin birçok kilit noktasında eski dönemin isimleri var. Hal böylece olunca da kontrolü eline alamıyor.
TFF’den yaklaşık 1 ay önce 29 kişinin işine son verildi
TFF’den yaklaşık 1 ay önce 29 kişinin işine son verildi. Ama bunların ağırlığı daha alçak kadrolar. İçinde üstteki kademenin de olduğu liste az önce işleme konulmuş değil. Takriben 80 kişinin işten çıkartılacak diye konuşulması bile kurumun personel politikasındaki çarpıklığı gösteriyor. Bu kadar insan atılıyorsa geri kaç birey kalacak? veya bu kadar birey atılabiliyorsa, bu kurumda kaç kişi çalışıyor? Bu dek yüksek personel sayısına rağmen TFF neden başarısız?
Koronavirüsü eline yüzüne bulaştırdı
Nihat Özdemir’in en büyük sorunu süreçleri transparan şekilde yönetemesi. Kamuoyuna veri vermemesi.
1-Yayıncı kuruluşla indirim konuşulurken, görüşme üstüne toplantılar yapıldığı halde dürüst sürükleyici data verilmedi. Hatta, anlaşmanın sağlanıp yeni imzaların atıldığı toplantıda bile ne kadar indirim yapıldığı açıklanmadı. Medya dolaylı yollardan öğrenip yazdı.
2-TFF limitleri transfer sezonundan sonra açıklandı. “Kulüpler bütçelerini biliyor, ne harcamaları gerektiğini biliyor” diyerek, savundu bunu. Ancak, “Önce harca sonradan ben limiti açıklarım” mantığı içten değil. Haziran başında limitlerin açıklanması lazımdı. Açıklayamıyorsan, o süre limiti açıkladığından tarihten itiraberen bağlayıcı olarak uygula.
3-Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile TFF binasında yok, Zorlu’daki ofisinde görüştü. Görüşme duyurulmadı, medya yazınca onaylama edildi. Ve “Ben her başkanla bitmiş görüşürüm. Bunda bir sorun yok” dedi. Oysa, mekân ve zamanlama simgesel olarak önemlidir. Türkiye gibi komplocu yaklaşımların yetersiz olmadığı futbol ortamında nerede kiminle ne süre görüşeceğinizin önemi büyüktür. Gerçekten sadece akarsu bile içseniz, bu önemlidir. Kaldıki TFF’deki tüm görüşmeleri resmi siteden duyururken, bu görüşmeyi gizlemeniz elbette şüphe uyandırır. Günün sonunda bu röportaj en fazla Fenerbahçe’ye zarar verdi.
4-VAR uygulaması tartışması eksik olmadı. Bir türlü güven sağlanamadı. Hakem hataları yüzünden kural hatası ve maçların tekrarı tartışması kamuoyunu günlerce meşgul etti. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın tekrar taleplerine dair işlem dinç yürütülemedi.
5-Nihat Özdemir’in istifa ettiği haberleri gündeme bomba gibi düştü. Oysa tekzip fakat 48 saat daha sonra geldi! Bu da “İstifa etti lakin sonra vazgeçirildi” yorumlarına niçin oldu. Evet, Özdemir’e dair bu spekülasyonlar devam ediyor.
Tabiri caizse, TFF koronavirüsü yüzüne gözüne bulaştırdı!
6-Koronavirüs krizindeki yönetim, Özdemir’i daha da müşkül duruma düşürdü. öyle danışman ve iletişimci çalıştırmasına rağmen, içten ilişki kuramadı. Geçen 12 Mart’ta öğlen saatlerinde “Maçlar seyircili oynanacak” dedi, lakin 5 saat sonradan Cumhurbaşkanlığı “Nisan ardına kadar seyircisiz” dedi. Koskoca TFF Başkanı, o gün Cumhurbaşkanlığı’nda bütün kurumların da katılımıyla bir koronavirüs toplantısı yapılacağını ve buradan radikal önlemler çıkacağını bilmiyor mu? “Sayın başkan, karar buluşma sonrası açıklanacak deyin” diyen bir danışmanı yok muydu?
Özdemir “Maçlar seyircili” derken, biz Ajansspor olarak manşetimizde “Gözler Cumhurbaşkanlığı’nda maçlara dair karar bu toplantıda verilecek” dedik. Özdemir, bilim kurulunun “Seyircisiz oynansın” tavsiyesini de kamuoyuna ‘karar’ gibi yansıttı. Fakat bu bir tavsiyeydi ve özerk bir kurum olan TFF Başkanı, isterse bunu ‘ertelemeye’ de çevirebilirdi. Ama o topu, hükümete attı.
Sonuç, özellikle futbolcuların sosyal meday üzerinden başlattıkları ayaklanma, maçların belirsiz vakit ertelenmesini sağladı. Erteleme kararı çıktığı halde önden hiçbir hazırlığın olmadığı da ortaya çıktı. Özdemir, neler yapılacağına dair çalışmanın önümüzdeki günlerde yapılacağını kendisi açıkladı. Ancak bütün senaryoların şimdiden hazır olması gerekirdi.
Tabiri caizse, TFF koronavirüsü yüzüne gözüne bulaştırdı!
7-Yönetim Kurulu üyesi Erdal Bahçıvan’ın istifasıyla TFF içinde kaynayan kazanı ayyuka çıkardı. Daha önce TFF toplantısında yaşanan büyük kavga gazetelere çarşaf çarşaf yansımıştı. Yani, TFF yönetimi, kerhen bir araya gelmiş isimlerden oluşmuş.
Bu yapıyla Özdemir’in başarılı olma şansı yoktur… Nihat Özdemir, ya radikal önlemer alacak, ya seçime gidecek veya “Ben böyle çalışamam” diyerek istifa edecek…