Reşit Akçay: İki çantam var, biri idamlık, biri şenlikli
Yarışma sonrası basın toplantısında konuşan Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay, puana güçlü olarak ihtiyacı olan bazı haline geldiklerini belirterek, “Lakin elimiz anlamsız dönüyoruz. Tebrikler denilecek bir yarışma oynamak beklentimizdi fakat sahada ayakta durduk. Belki beraberliği yakalamış olsak öbür şeyler doğabilirdi. Lakin yine de mağlup olarak evimize dönüyoruz. Görüntüde Beşiktaş bizim rakibimiz gibi görünmese de, ligin oyunun kısalması, bizi her müsabakada bütün takımları kendi rakibimiz olarak algılamamıza neden oluyor. Bu anlayışımızı sürdürüyoruz lakin dediğim gibi bu müsabakada da ola ki genellikle baktığımızda iyi oynamış bir takımın mahcubiyetini yaşıyoruz. Beşiktaş’ı kutluyorum” dedi.
“EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Oyuncuların gösterdiği performanslar hakkında konuşan Akçay, “Fenerbahçe maçına değin 4-5 maç birikim oldu. Bence esas şey Gençlerbirliği müsabakasında rakibimiz olarak görülen takıma karşı bütün takımın performansının altında olması, bizi ola ki güveniz bir ortama itti. Yahut Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe gibi takımlarla oynarken oyuncular kendilerini açıklama etmede daha yüksek bir konsantrasyona uğruyor. Lakin dediğim gibi buradaki durum bir enerji boşalımı olabilir. Fiziki olan değerleri bulabilirsiniz ama ruhsal olanları takip edip, yakalama şansınız şiddet. Biz ondan korkar üzüntü duyarız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Rize, Antep ve diğer müsabakalarda kendimizi iyi ifade edebiliriz diye düşünüyoruz” biçiminde konuştu.
“BİZE YA İDAMLIK VEYA BAYRAMLIK ÇANTAYI VERİRLER”
Antrenörlük mesleği ile ilgili konuşan Reşit Akçay, şunları söyledi:
“Antrenörlük benim için çok basit. Bir şeyleri çok kötü gibi vakitsiz kullanmak, kendime bir takım menfaat edici konuşmalar yapabilirim. Kendimce gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Ben sorun çözmek için buradayım. Elime bahşedilen her türlü oyuncuyu antrene etmeliyim. Benim görevim bu. Elimden gelenin en iyisini yapmakla sorumluluk alıyorum. Mazeret üretmeyi hiçbir vakit yapmadım. Antrenör de bunu yapmaması gerekir. İyi vergi alıyoruz, iyi şeyler sunuluyor. Zamanlama ile ilgili yönetimsel bazı hataları da söyleyip önümüze koyup kendimizi arkaya gizleyemeyiz. Eğer başaramazsam zaten 2 tane çantamız var; bir idamlık, bir festival çantası. Bize ya idamlık ya da festival çantayı verirler.”
“BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ”
Kazanılan paralar hakkında hafıza gösteren Mustafa Akçay, “Kendimce görünüm açılarımızı değiştirmek lüzumlu. Futbolcular 10 sene, 15 yıl sürdürüyorlar sonradan kalp hastalığından ölüyorlar ve binlerce hastalık oluyor. Beyinlerdeki hücresel sayıları kafa vuruşlarında ölüyor. Çalışma sonrası içler organlarında hasar oluyor. Bu adamların öyle birçok ya Alzheimer ya da kalp hastası oluyor. Bu adamların aldığı paralarla ilgili fazla takıntıya düşmemeliyiz. Hürmet duymalıyız” ifadelerini kullandı.
“UMUTUN BİZİM CEBİMİZDE OLMASI LAZIM”
Futbolda her daim umudun kendi ceplerinde olması gerektiğini söyleyen Akçay, “Çalışmalarla da yapabilecek olduğunuz bazı değişimleri de sıralamaya koyuyorsunuz. Bunların bir kısmının bedensel olduğunu psikolojik katkı maddesi vereceğinizi düşünüyorsunuz. Sonra oyuncularla konuşma yapıyorsunuz. Orada oyuncuların size yaklaşımlarına geri bildirimlere bakıyorsunuz ve bir umut oluşuyor. Yoksa başaramayız. Biz burada Ankaragücü ve çocuklarla bir enerji aldık. Antrenman biliminin bize verdiği bütün avantajları kullanıyoruz. Lakin dediğim gibi sonuçta maçın sonucu size belirleyici oluyor” diyerek sözlerini tamamladı.