Beşiktaş, geçtiğimiz yıl transferini tamamladıktan sonra rol paylaşımında başarılı olmuş ve zaaflarını güçlü yönleriyle örtmeyi başarmıştı.
Temelde, orta saha ve sol kenarda yaşanabilecek üretim problemine karşı bu yük sağ kanadı paylaşan Ghezzal ve Rosier’e verilmişti. Takımın sağ stoperi Welinton’un oyun kurulumuna katkısı, Aboubakar’ın hücum hattındaki yöneticiliği ve Atiba’nın dönüşümüyle birlikte siyah-beyazlı ekip sağ kenarını gerçek bir üretim merkezi haline getirmiş, ters tarafta bulunan oyuncularını da bitirici olarak kullanabilmişti.
Bunun doğal bir sonucu olarak Ghezzal ligin asist kralı, Larin de takımın en golcü oyuncusu olmuştu.
Rachid Ghezzal transferinin resmiyete kavuşması durumunda Beşiktaş, geçen sezonun kreatif sağ kanadını korumuş olacak. Bu oyuncuların yine iyi performans vermesi beklenecek ve doğal olarak diğer problemlerin çözümü için kafa yorulabilecek.
Peki, neydi o diğer problemler?
Orta saha takviyeleri ve önemleri
Beşiktaş orta sahasında geçen yıl Josef de Souza ve Atiba Hutchinson ön plana çıkmıştı.
Atiba, hem ilerleyen yaşı hem de biraz daha önde konumlandırma gerekliliği nedeniyle olsa gerek, iki sezondur orta sahada destek birimleriyle beraber oynuyor. Elneny ile başlayan bu sürecin devamında Josef de Souza da oldukça tatmin edici bir performans verdi.
Bununla beraber Sergen Yalçın’ın ekibinde hücum yönünde daha aktif olması beklenen Bernard Mensah ve Adem Ljajic potansiyellerinin altında kaldılar. Atiba’nın şaşırtıcı bir değişimle istikrarlı tabela katkısı vermesi bunu tolere etse de önümüzdeki sezon için bu bölgeye yama gerekecekti.
Beşiktaş, bu yamayı Salih Uçan ve Alex Teixeira ile yaptı.
Salih Uçan, Beşiktaş’ın orta alanda daha hızlı karar verebilmesi ve topu yönlendirebilmesi için önemli bir isim. Ayrıca, genel kanının aksine ve geçmiş yıllara nazaran bu katkıyı sağlarken daha az defansif zaaf oluşturuyor.
Whoscored verilerine göre Salih’in geçen yıl maç başına kazandığı top miktarı, Ljajic ve Mensah’ın toplamının neredeyse 3 katını buluyor.
Tecrübeli futbolcu, orta alandaki arka ikiliyi Josef veya Atiba ile paylaşabileceği gibi, her ikisi sahadayken bu hattı üçleyecek oyuncu olarak da tercih edilebilir.
Alex Teixeira ise siyah-beyazlılar adına müthiş bir bireysel beceri vaat ediyor. Takımın orta sahasının tabela katkıları ağırlıklı olarak oyun düzeni içerisinde şekillenen aksiyonlarla geliyordu. Bu düzenin tıkandığı durumlarda yeteneğiyle fark yaratacak merkez oyuncusu bulmakta zorlanılabiliyordu.
Teixeira, sahip olduğu meziyetleri sahaya ve sisteme entegre edebildiği takdirde bu yaraya merhem olabilir. En atletik yaş dönemini geçiriyor olmasa dahi patlama gücü olan ve kontratak tehdidi de oluşturabilecek bir futbolcu olması da artı yönü.
Kenan’ın gelişi, Aboubakar’ın gidişi ve forvet seçimi
Cyle Larin, gösterişsiz varsayılan oyun tarzına rağmen Beşiktaş’ın sisteminde en verimli isimlerden bir tanesi oldu.
Sol kenardan sürekli gol koşuları atıyor ve tabelayı değiştiriyor, pres gücü getiriyor, eşleştiğiniz beki maçın büyük bölümünde takip ediyor ve sezonun genelinde ‘fit’ kalabiliyorsunuz.
Katkı düzeylerinin denk olup olmayacağını zaman gösterecek ancak profil olarak Kenan Karaman da bu alanlarda işlev görebilecek bir oyuncu. Atletizm seviyesi Larin’in bir tık gerisinde sayılabilir, santrfor pozisyonunda ise Kanadalı yıldıza göre daha iyi bağlantı oyunu oynuyor.
Vincent Aboubakar, Beşiktaş için sadece bir golcüden ibaret değildi. Satır aralarında bahsi geçtiği gibi orta sahasında zaman zaman üretim problemi yaşayan Beşiktaş, rakip alana yerleşebilmek için Aboubakar’a başvuruyordu.
Kamerunlu forvet, kimi zaman birkaç adım geri basıp hücum hattını yönlendiriyor, kimi zaman da yüzü dönük bire bir tehdidiyle stoperleri gezdirebiliyordu. Ayrıca onun olmadığı yaklaşık on haftalık dilimde takımın pres gücü de bir nebze azaldı.
Zira kanatları, bekleri ve Josef-Atiba ikilisiyle baskı oluşturabilen Beşiktaş, 10 numarasının yanında forvetinden bu anlamda istediğini alamadığı durumlarda rakiplerine çıkış opsiyonu tanıyor.
Tüm bunlar ışığında, tercih edilecek forvetin takım arkadaşlarını oynatabilecek ve savunma katkısı verebilecek bir isim olması kritik nokta.
Beşiktaş neden ‘lider stoper’ arıyor?
Domagoj Vida, ligin ilk çeyreğinin ardından oldukça başarılı bir performans gösterdi. Welinton da forvetlerle eşleşen, ilk teması sağlayan ve topu takımına hızla kazandıran tamamlayıcı parça olarak verim verdi.
Bununla birlikte, Brezilyalı stoperin kendi kalesine yaklaştıkça hata eşiğinin arttığını ve sıklıkla penaltıya sebebiyet verdiğini biliyoruz.
Diego Godin başta olmak üzere ismi geçen stoper tiplemelerine bakıldığında, Sergen Yalçın’ın Şampiyonlar Ligi’ni düşünerek arayış içinde olduğu anlaşılabiliyor.
Zira Beşiktaş, lig maçlarının aksine Şampiyonlar Ligi’nde daha fazla geride oynamak durumunda kalabilir. Bu senaryoda iyi bir set savunmacısına, bir lidere büyük iş düşebilir.
Gelecek oyuncu her kim olursa olsun, satır aralarında değinildiği şekliyle sağ kenardan oyun kurma alışkanlığını sürdürebilecek kalitede ayağa sahip olması Sergen hocanın elini rahatlatacaktır.
Soru işaretleri
Biraz da yazar görüşüyle potansiyel soru işaretlerine vurgu yapalım.
Alex Teixeira transferi, geçen yıl olduğu gibi başarılı bir rol paylaşımı yapıldığı ve oyuncudan da beklenen geri dönüşün alındığı ihtimal içinde büyük fark yaratacak bir unsur. Bunun sağlanamaması durumunda Ghezzal’i rahatlatmak yerine rolünü kısıtlama tehlikesi doğabilir mi?
Beşiktaş’ın ana parçaları arasında 30 yaş ve üzeri çok sayıda oyuncu bulunuyor. Bu durum, siyah-beyazlıların oyun temposunu olumsuz yönde etkileyebilir mi?
Siyah-beyazlı ekipte performansı, yaşı ve dünya liglerine uygunluğuyla önümüzdeki yıllarda satılabileceği düşünülen belli oyuncular var. Ersin’in gitmesi durumunda bu oyuncuların sayısı bir eksilecek. Liste içinde yer alan Cyle Larin’in kontratı da gelecek yıl bitecek. Beşiktaş, kalan transferlerini yaparken bu hususu göze almalı mı?
Atiba Hutchinson hala kağıt üzerinde kadronun en iyi bağlantı oyuncusu konumunda. Josef de Souza’nın sergilediği performans da ortada. Yeni yabancı kuralı çerçevesinde Beşiktaş, geçen sezonun belki de en istikrarlı ikilisini zaman zaman bozmak durumunda kalabilir. Bunun neticesi olumlu yansıyabilecek mi?
Ghezzal, Rosier, Larin gibi kariyer sezonlarını geçiren futbolcular bu performansları tekrar edebilecek mi?
Son şampiyon Beşiktaş, önümüzdeki yıl da ligde ve kupada ipi göğüslemeyi ve Avrupa’da ses getirmeyi hedefliyor.
Sergen Yalçın ve öğrencilerinin 2021-2022 sezonu yolculuğuna hep birlikte şahit olacağız.
