Son şampiyona nazar değdi
Lacivert beyazlı temsilcimizin 0-4 ile başlayan, son maçla ilk galibiyetini ancak alabildiği süreçte takımdaki değişimleri sizler için hazırladık.
1. Sertaç Şanlı’nın Ayrılığı ve Petrusev’in Adaptasyon Sorunu:
Sezon başında THY Avrupa Ligi’nin en iyi görev adamlarından biri olan milli basketbolcumuz Sertaç Şanlı’yı kaybeden Anadolu Efes, her ne kadar yerini Filip Petrusev ile doldurmaya çalışsa da bu konuda şu aşamada istediğini aldığını söylemek zor. Bunun nedeni tabiki Petrusev’in kötü bir oyuncu olmasından kaynaklı değil. Hücum anlamında hazırlık periyodunu gayet iyi geçiren Sırp oyuncu, yine de takımın oyunu içindeki rolüne ısınmış değil.Sertaç’ın geçtiğimiz sezon oyun içinde zamanlama anlamında mükemmele yakın oynadığını da göz önünde bulundurursak sezonun henüz başında böyle bir farkın göze batması gayet normal. Zaman içerisinde takımdaki rolünü daha iyi benimseyeceğini düşündüğümüz Petrusev’ in takıma etkisini zamanla her birlikte göreceğiz.
2. Bryant Dunston’ın Düşen Performansı:
Daha önce Euroleague’ de ‘ Yılın Savunmacısı’ ödülünü kazanmış, geçmiş dönemlerin en agresif ve atletik pota altı oyuncularından Dunston; ilerleyen yaşının da etkisi ile şu ana kadar eski performansının altında bir oyun sergiliyor. 20 dakikanın üzerinde süre aldığı maçlarda performansı daha da düşen Dunston, takımın mecburi pivotu konumunda. Takımın bir diğer pivotu Tibor Pleiss’ın da savunma anlamında Dunston ‘ın omzundaki yükü yeteri kadar alamadığını da göz önünde bulunduracak olursak, Dunston’ ın olası bir sakatlığı durumunda temsilcimizin çok zor durumda kalacağı aşikar. Bu yüzden takıma ayakları çabuk, agresif bir pivot transferi oldukça elzem. Kısa oyunculardaki savunma hattını Elijah Bryant ile bir nebze düzelten Efes’in, pivot bölgesindeki savunma hattını da bir an önce toparlaması önümüzdeki periyotta hayati önem taşıyor.
3. Micic – Larkin İkilisinin Formsuzluğu:
Avrupa’nın en önemli basketbol sitelerinde ligin en iyi üç oyuncusundan ikisi konumunda gösterilen , ikisi de lider karakterde olmasına rağmen birbirlerini tamamlamaları ile büyük iş çıkaran Avrupa ‘nın’ Splash Biraderleri’ bu seneye beklenenin çok altında başladı. İlk 4 maçta Micic 12, Larkin ise 19 top kaybı ile ligin bu kategoride en kötü istatistiklerine sahip. Toplamda 31 top kaybı ile oynayan bu ikilinin dış atışlardaki yüzdeleri de geçtiğimiz seneyi mumla aratır durumda. Şampiyon takımın 2 MVP oyuncusunun üzerlerindeki baskıyı da göz önünde bulundurursak, onların bu sorunun üstesinden nasıl gelecekleri herkes açısından büyük merak konusu. Elijah Bryant ‘ın kısa oyuncu savunmasında alacağı rolle birlikte, en azından savunma anlamında daha rahat oynayabilecek bu iki tecrübeli oyuncunun, ilerleyen haftalarda bu durumun üstesinden geleceğinden şüphemiz yok.
4. Kısa Oyuncu Savunmasındaki Defolar:
Modern basketbolda özellikle de Avrupa basketbolunda savunmanız iyi olmadan hücumda verim beklemek hayalci bir tutumdan başka bir şey değil. Efes tam da bu konuda açık bir yaraya sahip. 37 yaşındaki Simon ‘un savunmadaki yetersizliği ve yine bu pozisyonda oynayan atletik ve etkili bir savunmacı olan Rodrigue Beabuaus’nın az süre alması göz önünde bulundurulursa Efes’ in işi özellikle de geçiş oyunu savunmalarında oldukça zor. Bu duruma sürpriz bir kararla Elijah Bryant transferi ile neşter atan Anadolu Efes koçu Ergin Ataman, yaptığı hamle ile takımın savunmadaki sertliğini artırarak hücum oyuncuları Micic ve Larkin’ in hareket alanını artırma hedefinde. Ligde oynadığı performans ile hiç de sırıtmayan bir profil çizen Elijah Bryant sonrası Simon ile yolların ayrılması çok da sürpriz bir karar olmaz. Özellikle 2 ve 3 numara pozisyonunda önemli katkılar beklediğimiz Elijah Bryant ile takımın ne kadar seviye atlayacağını hep birlikte göreceğiz.
5. Şampiyonluk Sonrası Psikolojik Rehavet ve Hedef Takım Haline Gelme:
Anadolu Efes artık normal bir takım değil. Euroleague ‘de her takım bizim temsilcimiz ile karşılaşırken bunu göze alarak hazırlanıyor. Hedef takım haline gelmek her zaman büyük bir misyon ve yükler oyuncuların omzuna. Bu açıdan özellikle de oturmamış oyun yapısı ile birlikte takımı olumsuz etkilediği ortada. Bu bağlamda bu psikolojik yükü yönetmek önce koç Ataman ‘a sonrasında da takımın yıldızlarına düşüyor. Son iki yılda her gün üzerine koyarak oynayan, oyununu geliştiren Anadolu Efes’ in bu sene’ Şampiyon ‘ sıfatı ile bu yükü nasıl taşıyacağı hepimiz açısından büyük merak konusu.
6. Talihsiz Bir Fikstür ile Sezon Başlangıcı:
Sezona Real Madrid deplasmanında giren Anadolu Efes burada aldığı mağlubiyetin ardından evinde Cska Moskova, ligde Karşıyaka, sonrasında da Asvel ve Milano gibi zorluk derecesi çok zor 5 maça üstüste çıkmak zorunda kaldı. Hali hazırda ligin en favori takımlarından Real Madrid, Cska Moskova ve özellikle de İtalyan ekibi Milano sezona hiç de hazır girmeyen temsilcimize karşı malesef net galibiyetler elde ettiler. Gerek form olarak, gerekse psikolojik anlamda henüz bu seviyelere hazır olmayan temsilcimizin aldığı bu yenilgiler normal olmasa da anlaşılabilir boyutta. Kasım ayında takımı gerek ligimizde gerekse Avrupa ‘da daha kolay bir maç takvimi beklediğini de göz önüne alırsak, üstüste alınacak galibiyetler ile takımın bir nebze de olsa kendine gelmesi kesinlikle mümkün.
Birçok eksikle ve yeni rollerle zorlu bir virajdan geçen temsilcimiz, rakiplerine nazaran çok sıkışık ve zor bir maç takvime sahip.İnanıyoruz ki şampiyon temsilcimiz önümüzdeki haftalarda takım kimyasını oturtacak ve alacağı üstüste galibiyetler ile ligde daha üst sıralarda yeniden yerini alacaktır.