Normalde devre arası transfer yapmasını seven bir başkan olmadığını ifade eden Hurma, “3 oyuncum ameliyat oldu. Onların üzerine de Sabo’yu Rizespor’a verdik. Önemli bir oyuncuydu bizim için. Ndiaye de kulüpten ayrılmak istedi. Arabistan’dan bir teklif almış ve o teklif onu kafa olarak dağıttı, sporcu olarak dağıttı. Bizim için ondan sonra yapacak bir şey yoktu. Böyle 5 oyuncu takımdan ayrılınca çeşitli sebeplerden dolayı, takviyeler yapmak durumunda kaldık. İyi sporcular aldığımızı düşünüyorum. Bertolacci ve Borini dünya çapında yüksek kaliteye sahip oyuncular. Campi, Ademi ve Lens de Türkiye’yi çok iyi bilen oyuncular. Artı A Milli takımımızda oynayan Emre Çolak çok önemli bir isim. Uluslararası deneyimi de üst seviyede. Herkesin herkesi yenebildiği çok zor bir lig olduğunu belirten başkan Hurma, “Yoğun maç takvimi, iklim koşulları, sakatlıklar, pandemi… Bunlar takımları çok etkiliyor. Bu yüzden çok dikkatli ve güçlü olmak gerekir. Biz de çok dikkatli ve güçlü olmak için gayret sarfediyoruz.” dedi.
“Amacımız Avrupa kupalarına katılmak”
Sezon başındaki en büyük hedeflerinin Avrupa kupalarına katılmak olduğunu söyleyen başkan Hurma, “Amacımız hala aynı. Ama çok büyük dezavantajlarla devam ediyoruz. Özellikle stadyum ve tesis konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Üzülerek söylüyorum ki henüz tesis yapacak bir araziyi bulmayı beceremedim. Çalmadığım kapı, gitmediğim yer de kalmadı. Biz bu konuda bir türlü mesafe alamadık. Bu sorunlarımızı çözersek Karagümrük kulübü, hem Türk futboluna ülke içinde çok önemli değerler katacaktır hem de ülke dışında Türkiye’yi çok iyi temsil edecektir.” şeklinde konuştu.
“Avrupa’nın birçok ülkesinde haber olduk”
Yapılan transferler ve ligde gelen başarıyla dikkatleri üstlerine çektiklerinin altını çizen Karagümrük Başkanı, sözlerini şöyle noktaladı:
“Çok gururlu olduğumuz konular da var tabiki. Venezüella’da bile haber oldu Karagümrük kulübü. İtalya’da La Gazzetta dello Sport tam sayfa haber yaptı. Avrupa’nın birçok ülkesinde yaptığımız işler haber oldu. Avrupa kupalarında oynamamamıza rağmen yaptığımız işler, ülkemizin tanıtımına çok ciddi katkıda bulunduk. Sosyal medyada Avrupa’da en çok yükselen 3. takım olduk. Bunlar aldığımız sonuçlar kadar önemli ve değerli. En çok sevindiğim şey de bütün kulüplerin 2. takımı olmak. Bir sempati var bize karşı. Spor aynı zamanda dostluktur. Özil bu ülkeye geliyorsa biz onu tebrik edebilmeliyiz. Muslera özel bir kaleci özel bir oyuncu ve iyi bir insan. Eğer Muslera sahalara dönüyorsa, sporsever olarak onu kutlamayı becermeliyiz. Özil gibi Muslera gibi değerli sporcuların ülkemizde olması hepimize katkı sağlayacaktır. Bizim de girişimimize faydası olacaktır.”
