Türk Hava Yolları Avrupa Ligi bu sezon bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Geçen sezonki pandemi karmaşasından sonra ; önce seyircisiz oynama zorunluluğu, ardından iptal edilen veya ertelenen maç takvimleri düşünüldüğünde çoğumuz bu sezon bu zorlu platformun rekabeti ve seyir zevki açısından çok da tatmin edici olmayacağını düşünmüştük açıkçası. Nitekim sezon başlangıcı da bu düşünceyi destekler nitelikteydi.Fenerbahçe Beko açısından; +20 farklarla kaybedilen önemli maçlar, takımın oturmamış kimyası, Anadolu Efes açısından ise geçtiğimiz sezonu aratır performanslar, Larkin’in takıma geç katılması ve akılların pandemi sezonunda kalması… İşte tüm bunlar düşünüldüğünde Eylül, Ekim, Kasım ayları Türk basketbolcular açısından kabus gibi geçti desek abartmış olmayız.
THY Avrupa Ligi’nde Kartlar Yeniden Dağıtılıyor:
İşte ne olduysa Aralık ayında oldu. Tam bu dönemde ligin zirvesini domine eden 3 kulüp Barcelona,Cska Moskova ve Real Madrid bu devre arası ile birlikte ardı ardına mağlubiyetler almaya başladı.15. haftaya kadar galibiyet sayısı makasını açan bu kulüpler ardı ardına mağlubiyetler almaya başlarken; uzun yıllardır aradığı ritmi yeni koç Xavi Pasqual ve yeni bir yapılanma ile bulan Zenit, sezon başında efsane koç Ettore Messina ile yola devam etme kararı alan ve yaptığı Kyle Hines, Luigi Datome transferleri ile başarı için kesenin ağzını açan Armani Milano ile Trinchieri önderliğinde Alman disiplinini basketbol kültürüne oturtmayı başararak bu sezon tam 10 maçta çift hanelerden maçları kazanmayı başaran Bayern Münih.Sezon öncesi şans tanınmayan ,son 10 yılın en çok kaybeden (loser) kulüpleri olarak bilinen bu takımlar yukarılara karşı adeta atağa geçtiler ve ligin zirvesinde çok kritik rol oynamaya başladılar. Şu aşamada Türk Hava Yolları Avrupa Ligi zirve sıralamasında ikinci sıradaki Cska Moskova ile 7.sırasındaki Fenerbahçe Beko arasındaki galibiyet farkı sadece bir. Bu sezon THY Avrupa Ligi ne kadar sıkıcı başladıysa aralık ayından bu yanan en az o kadar eğlenceli ve heyecanlı geçiyor.Play-off potasına girme yarışında 5 takım lig liderliği için ise tam 7 takım yarış halinde.
Yunan basketbol editörü Aravantinos: ‘İstanbul on Fire’
Bir ülkenin THY Avrupa Ligi’nde iniş-çıkışları ancak bu denli güzel anlatılabilirdi sanırım.Yukarıdaki takımlara ilaveten ortalığı en çok karıştıran, en sansasyonel maçları çıkaran takımlar şüphesiz ki “BİZİMKİLER”. Son 2 ayda 16. haftada Fenerbahçe Beko, 18. haftada ise Anadolu Efes haftalar sürecek öldürücü serilerinin başlangıcını yapmış oldu. Dile kolay iki temsilcimiz son 20 maçın 18 ‘ini kazandılar. Üstelik bu maçlardan bir tanesi takımlarımızın birbirine karşı mücadelesi olup; hatırlayacağımız üzere Anadolu Efes’in üstünlüğü ile bitmişti.Fenerbahçe Beko son 12 maçın 11’ini , Anadolu Efes ise son 9 maçın 8 ‘ini kazanmış durumda. Ülke takımları bazında son 20 maçta yüzde 90 gibi dudak ısırtan bir oran yakalayan temsilcilerimizin ikisi de birbirinden güzel basketbol oynuyor.
Fenerbahçe Beko’nun serisini ve son haftada 48 saat içinde aldığı 2 zor deplasman galibiyetini inceleyecek olursak:
Sarı lacivertli temsilcimiz ilk maçta yukarıda belirttiğim takımlardan olan, oyuncu kalitesi açısından kağıt üzerinde ilk 3 takım içine rahatlıkla yazabileceğimiz Armani Milano’yu oldukça net ve konsantre bir oyunla devirmeyi başardı.Özellikle üç sayı çizgisinin gerisinde her periyotta ayrı bir yıldızın ortaya çıktığı maçta Milano temsilcisi her ne kadar çok iyi oynasa ve oldukça yüzdeli oynasa da; temsilcimiz rebaundlarda ve dış atışlarda rakibine net bir üstünlük sağlayarak hem İstanbul’daki maçın rövanşını aldı hem de bu sezon kendi evinde çok iyi maçlar çıkaran Milano’ya 100 sayı atarak ligin ilk 4 ekibine net bir mesaj göndermiş oldu.
Milano’daki çok zorlu maçın ardından aynı gün yola çıkarak Lyon’a Asvel deplasmanına gelen temsilcimiz için 2 handikap söz konusu idi.Birincisi takımın çok yorgun olması, ikincisi ise rakip takım Asvel’in ligin açık ara en atletik ve en genç kadrosuna sahip olması idi. Bu 2 sebepten dolayı hem derin bir rotasyona gitmek zorunda kalan koç Kokoskov bir yandan da rakibin keskin şutörleri olan ve ilk maçta canımızı çokça yakan keskin şutörlerini durdurmak zorunda kaldı.Maçın neredeyse tamamında çok sık aralıklarla üstünlük el değiştirdi.Fenerbahçe kaçıp Asvel’in kovaladığı maçta fark yaratan isim tabiî ki de Nando De Colo oldu.özellikle son çeyrekte çoğunluğu son 3 dakikada olmak üzere çok kritik sayılar bulan Fransız yıldız bu maçta takımı tek başına sırtlayan isim oldu.Öyle ki sakin ve tepkisiz yüz hatları ile tanınan Fenerbahçe Beko koçu Kokoskov bile onun için “ Avrupa Basketbolunun Jason Kidd’i “ ifadesini kullandı.Çok zorlu bir fikstüre sahip olan Fenerbahçe mucizeler yaratmaya devam ediyor.Umarız ki 12 maçtır sadece 1 kez yenilen sarı lacivertli temsilcimiz bu muhteşem serisine devam ederek ligin zirvesine adaylığını da pekiştirmiş olur.
Gelelim yılın en sansasyonel skoruna imza atan Anadolu Efes’e:
İki gün öncesinde çok çok iyi bir dış skorer takımı olan Valencia’yı devirmeyi başaran lacivert beyazlı temsilcimiz için beklenen gün gelmişti.Sezonun ilk yarısındaki maçta Cska Moskova’ya karşı 35 sayı fark yiyen temsilcimiz bu maça galibiyet için değil rakibini ezmek için çıktı.Henüz maçın ilk saniyelerinden itibaren Cska Moskova potasını top atışına tutan Efes henüz ilk çeyreğin sonlarına doğru farkı 20 sayıya kadar çıkarmayı başardı.İkinci çeyreğin başında tam 30 sayılık bir fark atarak rakibini ezen lacivert beyazlılar bu anda itibaren asla geri adım atmadı .Cska gibi bir takımı fark yememek için adeta küçük düşüren Anadolu Efes’i oynadığı oyundan dolayı tebrik etmek gerekir.
Son 9 maçtan 8 ‘ini kazanan Anadolu Efes bu galibiyetlerini de adeta rakibini dağıtarak elde ediyor. Son 3 maçta 100 sayı ve üzeri atan temsilcimiz oynadığı son 4 karşılaşmada ortalama 25 sayı fark atmış durumda.İçlerinde Fenerbahçe, Cska, Valencia gibi ligin ağır toplarına karşı alınan bu yüksek averajlı galibiyetler ile Anadolu Efes play-off’lara değil net bir şekilde liderliğe oynuyor.
