Takıma yabancı olmadığını ifade eden Vural, “Cemal Polat döneminde ‘Erzurumspor’a hoca oldu oluyor, geliyor, gidiyor’ diye konuştuk ama o zaman nasip olmamıştı. Şimdi gelmek nasip oldu. Bir kulüp başkanının arayıp ‘bizimle çalışır mısın’ demesi beni çok mutlu ediyor. Sonuç olarak size ihtiyaç duymuş ve zor dönemde sizin yapacağınız kanaatinde bulunmuş ve seçimini yapmış. Başkanımızı mahcup etmemek için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.
“Ligde teknik anlamda takımlar arasında fark yok”
Yılmaz, Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un çok büyük başarılarının bulunduğuna işaret ederek, takımın 3. Lig’den ara vermeden Süper Lig’e kadar yükseldiğini aktardı.
Erzurum ekibinin, Süper Lig’de kalıcı olmasını istediğini anlatan Vural, şöyle konuştu:
“10 maç kadar da bize böyle bir görev verildi. Türkiye’de bakıyorsunuz sonuncu birinciyi yeniyor. Tesadüf diyorsunuz ama öbür hafta diğeri yeniyor. Yani ligde teknik anlamda takımlar arasında fark yok, uygulama farkı var. Camiaların verdiği moral ve onların tavırları biraz etkiliyor. Gönül isterdi ki burada taraftara karşı oynayalım. Erzurumspor taraftarı ile ilişkimin çok iyi olduğunu biliyorum. Onların bize sosyal medyadan verdiği mesajları biliyorum. Allah razı olsun taraftarın hepsi bize güveniyor. Bu güveni boşa çıkarmamak için Yılmaz Vural olarak elimden ne geliyorsa yapma sorumluluğunda hissediyorum. İş olsun diye buraya gelmedim, ‘yapabiliriz’ diye geldik. İnşallah Allah mahcup etmez, başarılı oluruz.”
Takımın kadrosunu ve oynanan maçları incelediğini söyleyen Vural, bu işin altından kalkacağını düşündüğünü dile getirdi.
“Çok ince hesaplar yapmak gerekiyor”
Oyunculara büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Vural, şunları kaydetti:
“Hakikaten ciddi kariyerli oyuncular var. Üzerimizde Başakşehir var yani 30’lu puanlarda olan takımların hepsi tedirgin. Bizim dezavantajımız son maçımız BAY geçecek. Çok ince hesaplar yaparak geri kalan maçları kazanma anlayışıyla oynamak gerekiyor. Ligde 30 maçta 6 galibiyet alan takımımızın, 10 maçta 6 galibiyet alması lazım. Bana göre düşmeme puanı 45 puan olur. Çünkü 34 maçlık bir ligde düşmeme puanı 39 puandı. 45 puan çok önemli bir puan, bunu almak için de 18 puana ihtiyacımız var. Bunun için de 6 maçı kazanmamız lazım. Kolay rakipler yok. Başakşehir’in yanına Gaziantep, Alanya, Fenerbahçe gibi önemli maçlar arasından 6 maç ve bunları da yenmemiz lazım. Lafla yenilmiyor, doğru tespitleri sahada kardeşlerimiz uygulayacak.”
Deneyimli teknik adam, takımda yaşanan teknik direktör değişikliklerine de değinerek, kente, takıma yardım etmek için geldiğini belirtti.
Teknik direktörlük görevinde futbolculara yaklaşımından bahseden Vural, “Yani ‘Ali kıran baş kesen’ antrenör değiliz. Bir baba, abi, arkadaş gibi… Birçok teknik direktör değişikliği oldu ve oyuncu da bir yerde bir türlü tespit edilmemiş bir anlayışı yorumlamaya çalışıyor. Kendileriyle konuştum, bunlar oyun bilgisi üst seviyede olan futbolcular. Erzurumspor’un hem ekonomik hem de kulüp anlamında çok büyük bir sorunu yok. Tesisleri ve stadı çok iyi, insanları güzel ve belediye başkanının verdiği destekler çok önemli.” ifadelerini kullandı.
“Kolay bir görev değil ama başarılmayacak bir olay da yok”
Zor bir göreve talip olduğunun altını çizen Yılmaz Vural, şu değerlendirmede bulundu:
“Kolay bir görev değil ama başarılmayacak bir olay da yok. Biraz daha oyunu farklı yorumlamamız lazım. Çünkü ligde 49 golle en fazla gol yemiş üçüncü takımıyız. Bu durum daha ofansif bir kurgu gerektiriyor. Demek ki daha kaleye yakın, daha pozisyon oluşturacak bir mantıkla oynamalıyız. Ben her takımı seyrettiğim gibi Erzurumspor’u da izledim. İyi ki seyrettim, şimdi burada görev nasip oldu. Gözlediğim kadarıyla mücadelesi üst seviyede maça asılan ama yeri geldiğinde hepimizin basit dediği anlar oluyor. En son Antalya maçında da gördük. Bu dikkatsizlikten mi, konsantrasyon eksikliğinden mi bilemiyorum, kayıplar arka arkaya geldiğinde insan tedirgin oluyor. Bunlarla ilgili oyuncularla oturup çözüm bulacağız. Başka bir mantığa bürünmemiz lazım çünkü bu güne kadar uygulanan sistemin sonucu bu.”
