Galatasaray Başkan Adayı Eşref Hamamcıoğlu, divan kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu.
Diğer başkan adaylarına başarılar dileyen Hamamcıoğlu, “Umarım Galatasaray’da bir demokrasi şölenine hep birlikte şahit olacağız. Bazen basından 5-6 çok olduğu söyleniyor. Bence değil, Galatasaray’a yakışan da budur zaten. Mühim olan rekabetle, husumeti karıştırmadan rekabet sırasında oluşmuş enerjiyi, rakiplerimizden orada üstü kılmaktır diye düşünüyorum. Divan kurulu başkanlığı, Galatasaray’da bir kişinin gelebileceği en onursal mevkidir. Ben de bunun bilincinde olarak, tüzüğümüzün bize vermiş olduğu yetki sorumluluk çerçevesinde, Galatasaray’ın fabrika ayarlarından veyahut kuruluş değerlerinden sapmadan yönetilmesine katkıda bulunmak istedim. Zaman zaman bu katkılarımız fikir vermek, istişare etmek, rapor vermek ve de eleştirmek yoluyla oldu. Ben son üç yılda Galatasaray’da bir zihniyete karşı arkadaşlarımla beraber mücadele ettim ve tüm divan kurulu toplantılarında, divan kurulu üyelerimizden ve Galatasaraylılardan bu konuda büyük destek gördüm. Bu konuda alnımız açık, başımız dik, fikrimiz, vicdanımız, irfanımız hür. Divan başkanlığı görevinden de huzur içinde ayrıldım. Divan kurulu başkanlığı yaptığım sırada arkadaşlarımla ve değerli üyelerimizin katkılarla pek çok analiz yapma olayları yakından inceleme ve değerlendirme fırsatına sahip oldum. Bu tecrübeyi fazlasıyla edindim. Divan kurulu başkanlığı görevim bittikten sonra mart sonunda da 3 yıl boyunca sadece tespit ve şikayet etmek yerine artık sorumluluk almak gereğini hissettim ve camiamızdan gelen teveccühe de duyarsız kalamadım. O bakımdan da ekip arkadaşlarımla birlikte yeni bir görev almak üzere, sorumluluk almak üzere ve Galatasaray’a hizmet etmek üzere yola çıkmaya karar verdik” dedi.
“İddialı olduğumuz konu gerçekçiliğimiz ve ayakları yere basan bir ekip olmamızdır”
Son yıllarda birlik, beraberlik, sevgi ve saygı özelliklerini kaybettiklerini ifade eden Eşref Hamamcıoğlu, “Ortak akıldan faydalanamadığımız için mali ve idari dengesizlik had safhaya ulaştı. Bu bir kader mi Galatasaray’da? Hayır. Galatasaray’ın mali durumu hep kötüydü. Hep konuşulurdu. Ama hiç bu kadar kötü olmamıştı. 113 yılda 1 milyar TL borcu olan bir kulüp son 3 yılda 2 milyar 100 milyon borca ulaştı. Bu gerçeği hepimizin görmesi lazım. Kasıt mı var, kesinlikle yok. Bundan kurtulmak için mutlaka ve mutlaka ciddi bir yönetim lazım. Sonuç olarak popülist yaklaşımlardan uzaklaşarak yönetime ihtiyacımız var. Eğer popülist yaklaşımlarla, günlük operasyonel kararlarla Galatasaray’ı bir yere götürmeye kalkıyorsak hiçbir yere götüremeyiz. Yapılması gereken ve bizim iddialı olduğumuz konu kesinlikle son zamanlarda duyduğumuz vaatlerin aksine Galatasaray’ın borcunu sıfırlamak değil, Galatasaray’ı mali ve idari olarak yeniden yönetilebilir bir seviyeye getirmektir. Bunun için de en temel farkımız ve iddialı olduğumuz konu da gerçekçiliğimiz ve ayakları yere basan bir ekip olmamızdır. Hayallerimiz var, hayalci değiliz” şeklinde konuştu.
“Yönetim kurulları gelir geçer ancak şirketlerin devamlılığı esastır”
Göreve geldikleri takdirde, işini bilen, vakit ayıran, ciddi, profesyonellikte ve Galatasaray’da kendini ispat etmiş kişilerden oluşan bir yönetimle görev yapacaklarını açıklayan Hamamcıoğlu, “Bütün kararlarımız yönetim kurulumuzda, nitelikli çoğunlukla alınacaktır. Galatasaray’ın temel omurgasını oluşturan anonim şirketlerimizin, reorganizasyonda en ufak bir popülizmi görmeyeceksiniz. Hiçbir şekilde ne seçim öncesinde ne seçim sonrasında, yönetim kurulu üyeliklerini bir seçim amacı bir oy toplamak amacıyla kullanmayacağımızdan emin olabilirsiniz. Eğer şirketlerimiz profesyonel olarak yönetilebilseydi şu anda içinde bulunduğumuz kaosu yaşamayacaktık. Yönetim kurulları gelir geçer ancak şirketlerin devamlılığı esastır. Bizim yönetim kurulumuz yönetim kurulu gibi çalışacaktır. Yönetim kurulu vizyon stratejisi verecektir. Altında liyakate göre oluşturulmuş icra kurulu, performanslarını, bütçe uygunluklarını takip edecektir ve dönemsel değerlendirmeler yapacaktır. Denetleme kurulunu teklif ettiğim arkadaşların hepsi yönetim kurulundan bağımsız çalışabilecek. Galatasaray’ın ekonomik varlığını sürdürülebilmesi için sportif başarıya bağlı olmayan değerleri gelire çevirmesi esastır. Aksi takdirde hiçbir spor kulübünün hayatını sürdürmesi mümkün görünmemektedir. Bunlardan biri dijital transformasyon projelerimiz. İkincisi de pazarlama. Her iki fonksiyon da birbiri üstünde örtüşerek pazarlamayı altyapı yönetimimizi, spor şubelerinin yönetimini ve değerlerimizin gelire çevrilmesi konusunu mutlaka çağdaş yönetim sistemiyle dijital transformasyonunu sağlayacağız. Galatasaray için bir devrim olacaktır. Türk sporcu içinde bir devrim olacaktır. Bu konuda 8 kişilik uzman bir ekibimiz çalıştı. Gerçek projeler hazırladılar. Dünyanın her tarafından Galatasaraylılar katıldı. Bu konuda da içimiz ve gönlümüz rahat. Galatasaray kasa kolaylıklarıyla, popülist yaklaşımlarla, dışarıdan enjeksiyonla getirilecek paralarla yönetilemez halden çıkmıştır. Bu zamana kadar Galatasaray’ın yaşadığı en büyük problemlerin başında kasa kolaylıkları gelmiştir. Yapılan bütün kasa kolaylıkları Galatasaray Spor Kulübü’ne mali disiplinsizlik getirmiştir. Kasa kolaylığını sağlayanlar, parayı veren düdüğü çalar konumuna gelmiştir. En büyük sıkıntımız da şu anda budur. Artık buna son vermek lazım” diyerek sözlerini tamamladı.
